Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2241-2250 )

2241 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Bir adam Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a iceceklerden sormustu. Efendimiz:
"Kaynayan sarhos edicilerin hepsinden az da olsa cok da olsa kacin" cevabini verdi."
Nesai, Esribe 24, (8, 300), 48, (8, 324).

2242 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hamr'dan, kumardan, davuldan, misir sarabindan yasakladi ve dedi ki: "Her sarhos edici haramdir."
Ebu Davud, Esribe 5, (3685).

ALKOLLU ICKILERIN TAHRIMI, ICENLERIN ZEMMI

2243 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Her sarhos edici hamrdir. Ve her sarhos edici haramdir. Kim dunyada hamr icer ve tevbe etmeden, onun tiryakisi oldugu halde, olurse, ahirette sarab icemez."
Buhari, Esribe 1; Muslim, Esribe 73, (2003); Muvatta, Esribe 11, (2, 846); Ebu Davud, Esribe 5, (3679); Tirmizi, Esribe 1, (1862); Nesai, Esribe 22, 46, (8, 296, 297, 318).

2244 - Yine Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Omer (radiyallahu anh), Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in minberinde su aciklamayi yapti: "Emma ba'd, Ey insanlar! Hamr'in haram oldugu hukmu inmistir. Bilesiniz ki hamr (gunumuzde ve cevremizde) bes seyden yapilmaktadir: Uzumden, hurmadan, baldan, bugdaydan, arpadan. Hamr, akli orten (her) seydir."
Buhari, Esribe 2, 5; Teysir, Maide 10; Muslim, Tefsir 32, (3032); Nesai, Esribe 20, (8, 295); Ebu Davud, Esribe 1, (3669); Tirmizi, Esribe 8, (1873).

2245 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) buyurdular ki: "Allah, sarhos ediciyi icen kimseye tinetu'l-habal icirmeye ahdetmistir."
"Tinetu'l-Habal nedir?" diye sorulunca:
"Cehennemliklerin (vucudlarindan, cikan) terleridir!" diye cevap verdi.
Muslim, Esribe 72, (2002); Nesai, Esribe 49, (8, 327).

2246 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hamrla ilgili olarak on kisiye lanet etti: "(Hammaddesinden sarap yapmak maksadiyla) sikana ve siktirana, icene ve sakilik yapana, (imalathaneden veya depodan, toptancidan perakendeciye veya mustehlike kadar) tasiyana ve tasitana, satana ve satin alana, bagislayana, bunun parasini yiyene."
Tirmizi, Buyu 59, (1295); Ibnu Mace, Esribe 6, (3381).

2247 - Ebu Musa (radiyallahu anh) demistir ki: "Bana gore, ha hamr icmisim, ha Allah'i birakarak su sutuna tapmisim, ikisi de birdir."
Nesai, Esribe 42, (8, 314).

HAMRIN TAHRIMI VE YAPILDIGI MADDELER

2248 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Hamr ayni ile haram edilmistir, (bu sebeple) azi da haramdir, cogu da; keza her ickiden hasil olan sarhosluk da (haramdir)."
Nesai, Esribe 48, (8, 320, 321).

2249 - en-Numan Ibnu Besir (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Uzumden hamr yapilir, hurmadan hamr yapilir, baldan hamr yapilir, bugdaydan hamr yapilir, arpadan hamr yapilir. Ben sizi butun sarhos edicilerden yasakliyorum."
Ebu Davud, Esribe 4, (3676); Tirmizi, Esribe 8, (1873).

2250 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hamr su iki agactandir: Hurma ve asma."

Muslim, Esribe 13, (1985); Tirmizi, Esribe 8, (1876); Ebu Davud, Esribe 4, (3678); Nesai, Esribe 19, (8, 294).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2241-2250 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.