Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2771-2780 )
2771 - Ibnu Omer
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Ilk muhacirler geldlgi zaman, Resulullah
(aleyhlssalatu vesselam) gelmezden once, Kuba 'da (Usbe adinda) bir menzile
indiler. Onlara Ebu Huzeyfe 'nin azadlisi Salim imamlik yapiyor idi. O,
Kur'an'i ezbere bilmede herkesten ileriydi."
Buhari, Ezan 54, Ahkam 25;
Ebu Davud, Salat 61, (588).
2772 - Hz. Aise
(radiyallahu anha)'nin anlattigina gore: "Kendisine kolesi Zekvan,
Mushaf'in yuzunden okuyarak imamlik yapiyordu. ''
Buhari, Ezan 54, (Bab
basliginda (senetsiz) kaydetmistir.
2773 - Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Ibnu
Ummi Mektum 'u ama oldugu halde, halka imamlik etmesi icin (sefere cikarken)
yerine halef tayin etti."
Ebu Davud, Salat 65, (595).
2774 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Muaz (radiyallahu anh), Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) ile yatsiyi kilar, sonra kavmine doner, bu namazi
onlara kildirirdi. "
Buhari, Ezan 60, 63, 66,
Edeb 74; Muslim, Salat 180, (465); Ebu Davud, Salat 68, (599, 600); Tirmizi,
Salat 410, (583).
2775 - Ibnu Amr Ibnu'l-As
(radiyallahu anhuma) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdularki: "Uc kisi vardir, Allah onlarin namazini kabul etmez:
1) Kendisini sevmeyen
kimselere imam olan;
2) Namaza arkadan gelen,
yani vakti ciktiktan sonra gelen;
3) Koleyi azad ettikten
sonra tekrar kole kilan."
Ebu Davud, Salat 63, (593).
2776 - Ebu Umame
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Uc kisi vardir ki, onlarin namazlari kulaklarini ote
gecmez:
1) Donunceye kadar, kacan
kole.
2) Geceyi, kocasi kendisine
dargin olarak geciren kadin.
3) Kavminin nefret ettigi
imam. ''
Tirmizi, Salat 266, (360).
2777 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor:"Muaz Ibnu Cebel (radiyallahu anh) Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) 'la birlikte namaz kilar, sonra gelir, kavmine imamlik
yapardi. Bir gece Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'la birlikte yatsiyi
kildi. Sonra kavmine geldi ve onlara imamlik yapti ve Bakara suresiyle kiraate
basladi. Bir adam cemaatten ayrilarak selam verdi. Namazini tek basina kilarak
cekip gitti. Adama:
"Ey falan, nifak mi
cikariyorsun? '' dediler. Adam:
"Vallahi hayir,
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'a gidip (Mu 'az 'in yaptigini) haber
verecegim '' dedi. Yanina varip:
"Ey Allah 'in Resulu,
biz sulama devesi besleyen insanlariz. Gunduz calisiriz. Muaz sizinle yatsiyi
kildi. Sonra bize gelip Bakara suresi ile namaz kildirmaya basladi '' dedi.
Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) Mu'az'a yonelerek:
"Ey Mu'az, sen fitneci
misin? Vessemsi ve duhaha'yi, Vedduha'yi, Velleyli iza yagsa'yi, Sebbeha's-me
Rabbeke'l-a'la'yi oku" buyurdu. "
Buhari, Ezan 60, 63, 66, 74
; Muslim, Salat 178, (465) ; Ebu Davud, Salat 127, (790,791, 793) ; Nesai,
Imamet 39, 41 (2, 97-98) ; Iftitah 63, 70, (2, 168, 172).
2778 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Sizden kim halka namaz kildirirsa namazi(kisa) tutsun.
Zira cemaatte zayif, sakat, hasta ve ihtiyac sahibi vardir. Mustakil kilinca
diledigi kadar uzatsin."
Buhari, Ezan 62 ; Muslim,
Salat 186, (467) ; Muvatta, Cema' at 13, ( 1,134) ; Ebu Davud, Salat 127, (794,
795) ; Nesai, Imamet 35, (2, 94) ; Tirmizi, Salat 175, (236).
2779 - Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki:
"Ben, uzun tutmak
arzusuyla namaza baslarim. (Namazi kildirirken) bir cocuk aglamasi kulagima
gelir, cocugun aglamasindan annesinin duyacagi elemi bildigim icin namazi
uzatmaktan vazgecerim."
Buhari, Ezan 65; Muslim,
Salat 189, (469, 470), 196, (473); Tirmizi,Salat 175, (237), 276, (376); Nesai,
Imamet 35, (2,94-95).
2780 - Ibnu Ebi Evfa
(radiyallahu anh) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) oglenin
birinci rek'atinin kiyamini, kulagina ayak sesi gelmeyinceye kadar
uzatirdi."
Ebu Davud, Salat I29,
(802).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2771-2780 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.