Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2791-2800 )

2791 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Saflarinizi duzgun kilin, zira saflarin duzeltilmesi namazin kemalini(i saglayan sartlar)dandir.''
Buhari, Ezan 132, 72, 74, 76 ;Muslim, Salat 124, (433, 434); Ebu Davud, Salat 94, (667-671); Nesai, Imamet 27, 28, 30, (2, 91).

2792 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Saflari duz kilin, omuzlari bir hizaya getirin, aradaki bosluklari kapatin, kardeslerinizin (sizi duzeltmeye calisan) ellerine karsi nezaketli olun. Arada seytan gedikleri birakmayin. Kim safa kavusursa Allah ona kavusur. Kim de saftan koparsa Allah da ondan kopar.''
Ebu Davud, Salat 94, (666); Nesai, Imamet 31, (2, 93).

2793 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Sizin en hayirliniz, namazda omuzlari en yumsak olandir. ''
Ebu Davud, Salat 94, (672).

2794 - Vabisa ­Ibnu Ma 'bed (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir adam gordu, safin gerisinde tek basina namaz kiliyordu. Ona namazini yeniden kilmayi emretti."
Ebu Davud, Salat 100, (682); Tirmizi, Salat 170, (230).

2795 - Ebu Sa 'id (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Ashabinda bir gerileme gormustu:
"Ilerleyin bana uyun. Sizden sonrakiler de size uysunlar. Bir kavim gerilemeye devam eder eder de Allah da onlari geriletiverir '' buyurdu. ''
Muslim, Salat 130, (438); Ebu Davud, Salat 98, (680); Nesai, Imamet 17, (2, 83).

2796 - Cabir Ibnu Semure (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
" Meleklerin Rabbleri indinde saf tutmalari gibi siz de saf tutmaz misiniz?" Biz:
"Melekler nasil saf tutarlar? '' dedik.
"Onlar dedi, on saflari tamamlarlar ve safda muntazam dururlar."
Muslim, Salat 119, (430) ; Ebu Davud, Salat 94, (661 ) ; Nesai, Imamet 2 8, (2, 92).

2797 - Ebu Hureyre (radiyallhu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Eger birinci safta ne oldugunu bilseydiniz, mutlaka kur'a cekilirdi."
Muslim, Salat 131, (439).

2798 - Yine Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdularki: "Imam, kendisine uyulmak icin mesru kilinmistir. Oyleyse o tekbir getirdi mi siz de tekbir getirin. Rukuya gidince siz de rukuya gidin. "Semi'allahu li-men hamideh" (Allah kendisine hamdedeni isitir) deyince "Allahumme Rabbena leke'l-hamd'' (Ey rabbimiz hamdler sanadir) deyin. O ayakta namaz kilarsa siz de ayakta kilin, oturarak kilarsa siz de hepiniz oturarak namaz kilin.''
Buhari, Ezan 74, 82 ; Muslim, Salat 86-89, (414-417); Ebu Davud, Salat 69, (603, 604) ; Nesai, Iftitah 30, (2, 141-142).

2799 - Yine Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdularki:"Sizden biri, ruku ve secdede basini imamdan once kaldirdigi zaman Cenab-i Hakk'in, (Kiyamet gunu) basini esek basina veya suretini esek suretine cevire(rek dirilte)ceginden korkmaz mi? ''
Buhari, Ezan 53; Muslim, Salat 114, (427); Ebu Davud, Salat 76, (623); Tirmizi, Salat 409, (582); Nesai, Imamet 38, (2, 96).

2800 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) sunu soylemistir: "Basini imamdan once kaldirip indiren kimsenin alni seytanin elindedir. ''

Muvatta, Salat 57,(1, 92).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2791-2800 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.