Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2981-2990 )
2981 - Mugire Ibnu Su 'be
(radiyallhu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ayaklari
kabarincaya kadar geceleri kalkip namaz kilardi. Kendisine: "Allah senin
gecmis ve gelecek gunahlarini affetti (niye kendini bu kadar hirpaliyorsun?)''
denildi. .
"Sukredici bir kul
olmayayim mi?" cevabini verdi."
Buhari, Teheccud 16,
Tefsir, Feth 1, Rikak 20; Muslim, Sifatu'1-Munafikin 79, (2819); Tirmizi, Salat
304, (412); Nesai, Kiyamu'l-Leyl 17, (3, 219).
2982 - Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) gece
namazini hic terketmezdi. Oyle ki hastalanacak veya agirlik hissedecek olsa
oturarak kilardi."
Ebu Davud, Salat 307,
(1307).
2983 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallalhu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdularki: "Allah, geceleyin kalkip namaz kilan ve hanimini da
uyandiran, hanimi imtina ettigi taktirde yuzune su doken kula rahmetini bol
kilsin. Allah, geceleyin kalkip namaz kilan, kocasini da uyandiran, kocasi
imtina edince yuzune su doken kadina da rahmetini bol kilsin.''
Ebu Davud, Salat 307,
(1308); Nesai, Kiyamu'l-Leyl 5, (3, 205).
2984 - Yine Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Biriniz uyuyunca ensesine seytan uc dugum atar. Her dugumu
atarken, duyum yerine eliyle vurarak uzerine uzun bir gece olsun, yat"
dileginde bulunur. Adam uyanir ve Allah'i zikrederse bir dugum cozulur, abdest
alacak olursa bir dugum daha cozulur, namaz kilarsa butun dugumler cozulur ve
boylece canli ve hos bir halet-i ruhiye ile sabaha erer. Aksi halde habis ruhlu
(ici kararmis) ve uyusuk bir halde sabaha erer."
Buhari, Teheccud 12,
Bed'u'l-Halk 11; Muslim, Musafirin 207, (776); Muvatta, Kasru's- Salat 95, (1,
176); Ebu Davud, Salat 307, (1306); Nesai, Kiyamu'1-Leyl 5, (3, 203).
2985 - Ibnu Mes 'ud
(radiyallahu anh) anlatiyor: ``Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'in yaninda
bir adamin zikri gecti ve sabaha kadar uyudugu, namaz kilmadigi soylendi.
Aleyhissalatu vesselam:
"Bu adamin kulagina
seytan isemistir" buyurdu.. ''
Buhari, Teheccud 13,
Bed'u'l-Halk 11; Muslim, Musafirin 205, (774); Nesai, Kiyamu'l-Leyl 5, (3,
204).
2986 - Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (alehissalatu vesselam)
buyurdular ki:
"(Mutad olarak)
geceleyin namaz kilan bir kimse, uykunun galebe calmsiyla (bir gece uyuya kalsa
ve namazini kilamasa) Allah'uTeala hazretleri onun namazinin sevabini yine de
yazar, onun uykusu (Allah'in ona yaptigi bir ikram) bir sadaka olur."
Muvatta, Salatu'l-Leyl 1,
(1,117); Ebu Davud, Salat 310, (1314); Nesai, Kiyamu'l-Leyl 61, (3, 257).
2987 - Yine Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'i
Allah Teala Hazretleri geceleyin uyandirmissa seher vakti gecinceye kadar,
hizbini tamamlardi."
Ebu Davud, Salat 312.
(1316).
2988 - Mesruk
(rahimehullah) anlatiyor:"Hz. Aise (radiyallahu anha) 'ye sordum:
"Resullullah (aleyhissalatu
vesselam) 'a gore hangi amel efdaldi ? '' Bana:
"Devamli olan
!"diye cevap verdi. Ben tekrar:
"Gecenin hangi
vaktinde kalkardi?" dedim
"Bagirani -yani
horozu- isittigi zaman kalkardi!" diye cevap verdi."
Buhari, Tehccud 7, Rikak
18, Muslim, Musafirin 131, (741); Ebu Davud, Salat 312, (1317); Nesai,
Kiyamu'l-Leyl 8, (3, 208).
2989 - Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) 'in gece
namazi on rek'atti. Bir rek'at de tek kilardi. Sabahin sunnetini iki rek'at
kilardi. Boylece hepsi onuc rek'at olurdu.''
Buhari, Teheccud 10,
Muslim, Musafirin 121, 124, (736, 737); Muvatta, Salat'1-Musafirin 8, (1,120);
Ebu Davd, Salat 316, (1334-1341-1361); Tirmizi, Salat 325; (439-445); Nesai,
Kiyamu'l-Leyl 30, 35, 36, 44, 53, (3, 230, 233, 234, 239). Bu metin Muslim ve
Ebu Davud'da gelmistir.
2990 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Biriniz gece namazina kalkinca ilk once iki hafif rek'atle
namaza baslasin."
Muslim, Musafirin 198,
(768); Ebu Davud, Salat 313, (1323, 1324).
Ebu Davud'da su ziyade var:
".... Sonra diledigin kadar uzat.''
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2981-2990 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.