Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2991-3000 )

KUSLUK NAMAZI
2991 - Hz. Aise (rdiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kusluk namzini her kilisinda mutlaka ben de kildim.''
Buhari, Teheccud 5, 32 ; Muslim, Musafirin 75, 77, (717, 718) ; Muvatta, Kasru's-Salat 29, (152,153); Ebu Davud, Salat 301, (1292,1293); Nesai; Savm 35, (4,152).

2992 - Abdurrahman Ibnu Ebi Leyla (rahimehullah) anlatiyor: "Bize, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in kusluk namazi kildigini Ummu Hani 'den baska kimse anlatmadi. O dedi ki:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih gunu, benim eve geldi, yikandi ve sekiz rek'at namaz kildi. Ben bundan daha hafif bir namazi hic gormedim. Ancak rukuve secdeleri tam yapiyordu.''
Buhari, Teheccud 31, Taksiru's-Salat 12, Megazi 50 ; Muslim, Hayz 71, (336) ; Musafirin 80, (336) ; Muvatta, Kasru's-Salat 28, (1, 152); Ebu Davud, Salat 301, (1290, 1291); Tirmizi, Salat 346, (474); Nesai, Taharet 143, (1, 126); Gusl, 11, (1, 202).

2993 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Dostum aleyhissalatu vesselam, bana her ay ucgun oruc tutmami, iki rek'at kusluk, yatmazdan once de vitir' namazi kilmami tavsiye etti.''
Buhari, Teheccud 33, Savm 60; Muslim, Musafirin 85, (721); Ebu Davud, Salat 342, (1432); Tirmizi, Savm 54, (760);Nesai, Kiyamu'l-Leyl 28, (3, 229).

2994 - Ebu Zerr (radiyallahu anh) anlatiyor:"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Her gun, sizin her bir mafsaliniz icin bir sadaka terettup etmektedir. Her tesbih bir sadakadir. Her tahmid bir sadakadir, her bir tehlil bir sadakadir. Emr-i bi'l-ma'ruf bir sadakadir. Nehy-i ani'l-munker de bir sadakadir. Butun bunlara, kisinin kuslukta kilacagi iki rek'at nemaz kafi gelir."
Muslim, Musafirin 84, (720); Ebu Davud, Salat 301, (1286).

2995 - Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Insanda ucyuzaltmis mafsal vardir. Her bir maf sal icin bir sadakada bulunmasi gerekir. ''
(Bunu isitenler): "Buna kimin gucu yeter?" dediler: Aleyhissalatu vesselam:
" Mescidde topraga gomecegi bir balgam, yoldan bertaraf edecegi, bir engel... Bunlari bulamazsa, kusluk vakti kilacagi iki rek'at namaz!"
Ebu Davud, Edeb 172; (5242).
2996 - Ebu Zerr ve Ebu 'd-Derda (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri dedi ki: "Ey Ademoglu! Gunun evelinde benim icin dort rek'at namaz kil, ben de sana gunun sonunu garantileyeyim. ''
Tirmizi, Salat 346, (475).

2997 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim kuslugun bir cift (namaz)ina devam ederse, deniz kopugu kadar cok da olsa, Allah gunahlarini affeder."
Tirmizi, Salat 346, (476).

2998 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdularki:
"Kim kusluk namazini oniki rek'at kilarsa Allah Teala Hazretleri, cennette onun icin altindan bir kosk bina eder.''
Tirmizi, Salat 346, (473).

2999 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kuslugu dort kilar, (bazan) diledigince de artirirdi.''
Muslim, Musafirin 78, 79, (719).

3000 - Zeyd Ibnu Erkam (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyundular ki: "Kusluk namazi, bodugun (yani deve yavrusunun) ayagi kumdan yanmaya basladigi andan itibaren kilinir."

Muslim, Musafirin 43, (748).




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2991-3000 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.