Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3011-3020 )

3011 - Kesir Ibnu Abdillah an ebihi an ceddihi anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bayramlarda birinci rek'atte kiraatten once yedi kere tekbir getiriyordu. Ikinci rek'atte de kiraatten once bes kere tekbir getiriyordu.''
Tirmizi, Salat 386, (536).

3012 - Cabir Ibnu Semure (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte, bircok kereler bayram namazini ezansiz ve ikametsiz kildim.''
Muslim, Iydeyn 7, (887); Ebu Davud, Salat 250, (1148); Tirmizi, Salat 384, (532).

3013 - Nafi rahimehullah anlatiyor: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), Hz. Omer ve Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anhuma), bayram namazlarini hutbeden once kilarlardi."
Buhari, Iydeyn 7, 8; Muslim, Iydeyn 8, (888); Tirmizi, Salat 383; (531) Nesai, Iydeyn 9, (3, 183).

3014 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte bayrama katildim. Efendimiz hutbeden once, ezansiz ve ikametsiz namaz kildirdi. Sonra Bilal (radiyallahu anh)'e dayanarak kalkti. AIlah'tan korkmayi emretti ve O'na itaate tesvik etti. Insanlara vaaz edip (olumu, ahireti, cenneti, cehennemi) hatirlatti.
Sonrakadinlar bolumune gecti. Onlara da ayni sekilde vaaz etti, hatirlatmalarda bulundu. Ve:
"Allah icin tasadduk edin, zira sizin ekseriyetiniz cehennem odunusunuz!'' buyurdu. Yanaklari kararmis itibarli kadinlardan biri kalkarak:
"Nicin ey Allah'in Resulu? dedi (niye cehennem odunlariyiz?)'' Resulullah acikladi:
"Zira siz kadinlar cok sikayette bulunuyor, kocalariniza nankorluk ediyorsunuz."
"Bunun uzerine kadinlar takilarindan tasadduk etmeye basladilar. Hz. Bilal'in etegine atiyorlardi."
Buhari, Iydeyn 7; Muslim, Iydeyn 4, (885); Ebu Davud, Salat 248, (1141); Nesai, Iydeyn 19, (3, 186, 187).

3015 - Ubeydullah Ibnu Abdillah lbni Utbe Ibni Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh), Ebu Vakid el-Leysi (radiyallahu anhuma)'ye sordu:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) kurban ve ramazan bayramlarinda ne kiraat buyururdu?"
"Resulullah bu namazlarda Kaf ve'l-Kur'ani'I-Mecid, Ikterebeti's-saatu ve'n-Sakka'l-Kameru surelerini okurdu" diye cevap verdi."
Muslim, Iydeyn 14, (891); Muvatta, Iydeyn 8, (1, 180); Ebu Davud, Salat 252, (1154), Tirmizi, Salat 385, (534); Nesai, Iydeyn 12, (3, 183, 184).

3016 - Nu'man Ibnu Besir (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam); bayramlarda ve cum'ada Sebbihi'sme. Rabbike'l- A'!a, Hel etake hadisu'l gasiye okurdu. Bazan cuma ve bayram bir gunde birlesirlerdi. Resulullah bu surelerin her ikisini de (cuma ve bayram) namazlarinda birlikte okurdu."
Muslim, Cum'a 62, (878); Muvatta, Cum'a 19, (1, 111); Ebu Davud, Salat 242, (1122, 1123); Tirmizi, Salat 385, (533); Nesai, Iydeyn 13, (3, 184).

CUMA VE BAYRAMIN AYNI GUNE RASTLAMASI

3017 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Su gununuzde iki bayram bir araya geldi. Dileyene (bayram ) cum'a icin de yeterlidir. Biz her ikisini birlestiriyoruz."
Ebu Davud, Salat 217, (1074); Ibnu Mace, Ikamet 166, (1311).

3018 - Ebu Ubeyd Sa'id Ibnu Ubeyd'in anlattigina gore, Hz. Omer (radiyallahu anh) ile bir bayramda beraber olmustur. Hz. Omer once namaz kildirmis, sonra hutbe okuyup halka soyle hitab etmistir:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) sizleri bu iki bayram gununde oruc tutmaktan men etti. Bu iki bayramdan biri oruc tuttugunuz aydaki ramazan bayraminizdir. Digeri de kurbanlarinizdan yediginiz gunun bayramidir!''
Ebu Ubeyd der ki: "Ben Hz. Osman (radiyallahu anh) ile de bayram gecirdim. O da hutbeden once namaz kildirdi. Hatta bu bir cum'a gunuydu. Avali halkina soyle dediler:
"Kim cumayi beklemek isterse beklesin, kim de ailesine donmek isterse donsun, kendisine izin verdik.''
Buhari, Edahi 16, Savm 66, 67; Muslim; Siyam 138, (1137).

3019 - Ata Ibnu Ebi Rebah merhum anlatiyor: "Ibnu'z-Zubeyr (radiyallahu anhuma), bize bir cum'a gunu gunduzun basinda (bayram) namazi kildirdi. Sonra biz (ogle vakti) cum'a namazi kilmak uzere (mescide) gittik. Ibnu'z-Zubeyr, bize (namaz kildirmak uzere mescide) gelmedi. Biz de tek basimiza (ogle namazlarimizi) kildik. O sirada Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) Taif'te idi. Medine'ye doner donmez durumu ona actik.
"Sunnet'e uygun haceket etmis!'' dedi.

3020 - Bir baska rivayette soyle gelmistir: "Ibnu'z-Zubeyr zamaninda ramazan bayrami cum'a gununne rastIamisti."
"Iki bayram, ayni gunde bir araya geldiler"! dedi. Sonra ikisini birlestirip iki rek'at halinde sabah erkenden kildirdi. Artik, ikindiyi kilincaya kadar baska bir sey kilmadi.''

Ebu Davud, Salat 217, (1071, 1072); Nesai, lydeyn 32, (3, 194).




Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.



----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3011-3020 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.