Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3121-3130 )
UNUTARAK ORUCU BOZMA
3121 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Kim oruclu oldugu halde unutur ve yerse veya icerse
orucunu tamamlasin. Cunku ona Allah yedirip icirmistir."
Buhari, Savm 26, Eyman 15;
Muslim, Siyam 171, (1155); Tirmizi, Savm 26, (721); Ebu Davud, Savm 39, (2398).
ORUCUN ZAMANI
3122 - Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), bazan
olurdu bir ay boyu oruc tutmazdi ve o aydan hic oruc tutmayacagini zannederdik.
Bazan da (oylesine ara vermeden) tutardi ki, o aydan hic bir gunu orucsuz
gecirmeyecek zannederdik. Sen onu, geceleyin namaz kilarken gormek istesen
mutlaka gorurdun. Geceleyin uyur gormek istesen mutlaka gorurdun."
Buhari, Savm 53, Teheccud
11; Muslim, Siyam 180, (1158); Tirmizi, Savm 57, (769).
3123 - Ibnu Abbas
(radiyallabu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam),
ramazan disinda hicbir ayi tam olarak oruclu gecirmedi."
Buhari, Savm 53; Muslim,
Savm 178, (1157); Nesai, Savm 70, (4, 199)
ASURE ORUCU
3124 - Katade
(rahimehullah) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular
ki:"Asura orucunun onceki yilin gunahlarina kefaret olacagini Allah(in
rahmetin)den umarim.''
Tirmizi, Savm 48, (752).
3125 - Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Ramazan (farz olmazdan) once Asura orucu
tutuluyordu. Ramazanin farziyeti indikten sonra onu dileyen tuttu, dileyen de
tutmadi."
Buhari, Savm 69, Hacc 1,
47, Menakibu'l-Ensar 26, Tefsir, Bakara 24; Muslim, Siyam 115; Muvatta, 33, Ebu
Davud, Savm 64, (2442, 2443); Tirmizi, Savm 49, (753).
3126 - Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
Medine'ye gelince, yahudileri Asura gunu oruc tutar gordu. Onlara:
"Bu da ne, (nicin oruc
tutuyorsunuz)?" diye sordu.
"Bu, salih (hayirli)
bir gundur. Allah, o gunde Beni Israil'i dusmanlarindan kurtardi. (Sukur
olarak) Hz. Musa o gun oruc tuttu '' dediler. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam):
"Ben Musa'ya sizden
daha layigim" buyurup o gun oruc tuttu ve muslumanlarada tutmalarini
emretti.
Buhari, Savm 69, Enbiya 22,
Fedailul-Ashab 52, Tefsir, Yunus 1, Ta-ha 1, M uslim, Siyam 127, (1130); Ebu
Davud, Savm 64, (2444).
3127 - Kays Ibnu Sa'd Ibnu
Ubade (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Biz Asura gunu oruc tutuyor ve
sadaka-i fitri oduyorduk. Ramazan orucunun farziyyeti ve zekat emri inince
artik onunla emredilmedik, ondan yasaklanmadik da, biz onu yapiyorduk."
Nesai, Zekat 35, (5, 49).
RECEB ORUCU
3128 - Abbad Ibnu Hanif
anlatiyor: "Sa'id Ibnu Cubeyr (rahimehullah)'e Receb ayindaki oructan
sordum. Bana su cevabi verdi:
"Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma)'i dinledim, soyle demisti: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) Receb ayinda bazi yillarda oyle ocuc tutardi ki biz, "(Galiba).
hic yemeyecek (ayin her gununde tutacak)'' derdik. (Bazi yillarda da oyle) yerdi
ki biz;"(Galiba) hic tutmayacak'' derdik.''
Buhari, Savm 53; Muslim,
Siyam 179, (1157); Ebu Davud, Savm 55, (2430).
SABAN ORUCU
3129 - Hz. Aise
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bazan)
oruca oyle devam ederdi ki, "(Bu ay) hic yemiyecek'' derdik. Bazan da oyle
devamli yerdi ki, "(Bu ay) hic tutmayacak'' derdik. Ben, onun ramazan
disinda bir ayi tam olarak tuttugunu gormedim. Herhangi bir ayda, saban ayinda
tuttugundan daha fazla tuttugunu da gormedim."
Buhari, Savm 52; Muslim,
Siyam 175, (1156); Muvatta, Siyam 56, (1, 309); Ebu Davud, Savm 56, 59, (2431,
2434); Tirmizi, Savm 37, (736); Nesai, Savm 70, (4, 199, 200).
3130 - Ummu Seleme
(radiyallahu anha) anlatiyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in
Saban ve Ramazan disinda iki ayi pes pese tam olarak orucla gecirdigini
goimedim."
Tirmizi, Savm 37, (736);
Ebu Davud, Savm 11, (2335); Nesai, Savm 70, (4, 200).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3121-3130 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.