Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3281-3290 )

3281 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"(Ey kadinlar toplulugu!) Ben, akil sahiplerine akli ve dini nakis olanlardan galebe calan sizin kadarini hic gormedim!" demisti. Iclerinden dirayetli bir kadin:
"Bizim aklimizin ve dinimizin noksanligi nedir?" diye sordu.
"Aklinizin noksanligi, sahidlikte, iki kadinin sehadetinin bir erkek sehadetine denk olmasidir. Dindeki noksanlik ise, ay hali sebebiyle) ramazanda oruc yemeniz ve bazi gunler namaz kilmamanizdir" cevabini verdi."
Ebu Davud, Sunnet 16, (4679). Bu, Sahiheyn'de gecen uzunca bir hadisten bir parcadir. Muslim, Iman 132, (79); Buhari Hayz 6; Ibnu Mace, Fiten 19, (4003).

3282 - Usame Ibnu Zeyd (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Erkeklere kendimden sonra kadinlardan daha zararli bir fitne birakmadim."
Buhari, Nikah 17; Muslim, Zikr 97, (2740); Tirmizi, Edeb 31, (2781).

3283 - Mutarrif Ibnu Abdillah'in anlattigina gore, bu zatin iki hanimi vardi. Bunlardan birinin yanindan cikmisti. Geri donunce, hanimi: "Falan hanimin yanindan geliyor olmalisin!'' dedi. Mutarrif: "Hayir, dedi Imran Ibnu Husayn'in yanindan geliyorum. O bana Resulullah'in su sozunu nakIetti:
"Cennet sakinlerinin en azi kadinlardir.''
Muslim, Zikir 95, (2738).

3284 - Ebu Sa'id (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Suphesiz ki Kiyamet gunu, Allah'in en cok ehemmiyet verecegi emanet, kadin-koca arasindaki emanettir. Kadinla koca bir-biriyle icli disli olduktan sonra, kadinin esrarini erkegin nesretmesi, o gun en buyuk ihanettir."
Muslim, Nikah 123, (1437); Ebu Davud, Edeb 37, (4870).

3285 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), bana:
"Ben senin bana kizdigin ve benden razi oldugun zamanlari biliyorum'' buyurdular. Ben: "Bunu nereden anliyorsunuz?" diye sordum.
"Benden razi oldun mu bana: "Hayir Muhammed'in Rabbine yemin olsun! '' diyorsun. Bana ofkeli olunca: "Hayir! Ibrahim'in Rabbine yemin olsun!'' diyorsun'' dedi. Ben:
"Dogru, ey Allah'in Resulu, ben sadece senin adini terkederim?" dedim.''
Buhari, Nikah 108, Edeb 63; Muslim, Fedailu's-Sahabe, 90, (2439).

SOHBET ADABI

3286 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vessalam buyurdular ki: "Sakin zanna yer vermeyin. Zira zan, sozlerin en yalanidir. Tecessus etmeyin, haber koklamayin, rekabet etmeyin, hasedlesmeyin, birbirinize bugzetmeyin, birbirinize sirt cevirmeyin, ey Allah'in kullari, Allah'in emrettigi sekilde kardes olun.
Musluman muslumanin kardesidir. Ona (ihanet etmez), zulmetmez, onu mahrum birakmaz, onu tahkir etmez.
Kisiye ser olarak, musluman kardesini tahkir etmesi yeterlidir. Her musiumanin mali, kani ve irzi diger muslumana haramdir.
Allah sizin suretlerinize ve kaliblariniza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. Takva suradadir -eliyle gogsunu isaret etti- :
Sakin ha! Birinizin satisi uzerine satis yapmayin. Ey Allah'in kullari kardes olun. Bir muslumanin kardesine uc gunden fazla kusmesi helal olmaz.
Buhari, Nikah 45, Edeb 57, 58, Feraiz 2; Muslim, Birr 28-34, (2563 - 2564); Ebu Davud, Edeb 40, 56, (4882, 4917); Tirmizi, Birr 18, (1928).

3287 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Muslumanin, musluman ustundeki hakki bestir: "Selamini almak, hasta ziyaretine gitmek, cenazesine katilmak, davetine icabet etmek, hapsirinca yerhamukallah demek."
Buhari, Cenaiz 2; Muslim, Selam 4, (2162); Ebu Davud, Edeb 98, (5030); Tirmizi, Edeb 1, (2738); Nesai, Cenaiz 52, (4, 52).
Muslim'in bir rivayetinde su ziyade vardir: "Eger seni davet ederse icabet et, senden nasihat taleb ederse ona nasihat et."

3288 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu: vesselam buyurdular ki: "Aci doyurun, hastayi ziyaret edin, esirleri hurriyetine kavusturun."
Buhari, Marda 4, Cihad 171, Nikah 71, Ahkam 23; Ebu Davud, Cenaiz 11, (3105).

3289 - Ebu Zerr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ey Ebu Zerr! Maruf'dan (iyilik) hic bir seyi hakir gorme, hatta bir kardesini guler bir yuzle karsilaman bile (basit bir sey degildir). Et satin aldigin veya bir tencere kaynattigin zaman suyunu artir, ondan komsuna bir avuc (kadarda olsa) ver.''
Tirmizi, Et'ime 30, (1834).

MECLIS (OTURMA) ADABI

3290 - Ebu Said el-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun):
"Sakin yollara oturmayin!" buyurmustu.
"Ya Resulullah dediler, oturmadan edemeyiz, oralarda (oturup) konusuyoruz. "
"Mutlaka oturacaksaniz, bari yola hakkini verin!" buyurdu. Bunun uzerine:
"Ey Allah'in Resulu, onun hakki nedir?" diye sordular.
"Gozlerinizi kismak, gelip geceni) rahatsiz etmemek, selama mukabele etmek, emr- bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-munker yapmaktir!" dedi."
Buhari, Istizan 2, Mezalim 22 ; Muslim, Libas 114, (2121); Ebu Davud, Edeb 13, (4815).

Hz. Omer'den yapilan bir baska rivayette su ziyade var: "Yardim isteyen mazluma yardim edersiniz, yolunu kaybedene rehber olursunuz.''



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3281-3290 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.