Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3391-3400 )

3391 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Komsusu, zararlarindan emin olmayan kimse cennete giremez."
Buhari, Edeb 29; Muslim, Iman 73, (46).

3392 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:; "kim allah'a ve ahirete inaniyorsa misafirine ikram etsin. Kim Allah'a ve ahirete inaniyorsa komsusuna ihsanda (iyilikte) bulunsun. Kim Allah'a ve ahirete inaniyorsa hayir soylesin veya sukut etsin."
Buhari, Edeb 31, 85, Nikah 80, Rikak 23; Muslim, Iman 74, (47); Ebu Davud, Edeb 132, (5154).

3393 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "(Bir gun), ey Allah'in Resulu! dedim, iki komsum var, hangisine (oncelikle) hediyede bulunayim?"
"Sana kapi itibariyla hangisi yakinsa ona!" cevabini verdi."
Buhari, Edeb 32, Suf'a 3, Hibe 16; Ebu Davud, Edeb 132, (5155).

3394 - Buhari ve Muslim'in Ebu Hureyre radiyallahu anh'tan yaptigi bir diger rivayette soyle denmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdu ki: "Komsu kadin, komsu kadindan gelen koyun pacasini bile kucuk gormesin."
Buhari, Edeb 30, Hibe 1; Muslim, Zekat 90, (1030); Tirmizi, Vela 6, (2131).

3395 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sizden kimse, duvarina, komsusunun kiris saplamasina mani olmasin."
Ebu Hureyre'den hadisi rivayet eden zat der ki: "Ebu Hureyre radiyallahu anh, sonra sunu ilave etti: "Goruyorum ki, bunu hos karsilamadiniz. Allah'a yemin olsun, onu omuzlariniz arasina uzatirim."
Buhari, Mezalim 20; Muslim, Musakat 36, (1609); Muvatta, Akdiye 32, (2, 745); Ebu Davud, Akdiye 1, (3634); Tirmizi, Akhak 18, (1353).

3396 - Semure Ibnu Cundeb radiyallahu anh anlatiyor: "Ensar'dan bir zatin bahcesinde benim bodur bir hurma agacim vardi. O zat ailesiyle beraberdi. Semure, kendi agacina gitmek uzere bahceye girerdi. Bu giristen bahce sahibi rahatsiz oluyordu. Kendisine o agaci (bir baska yerdeki agacla) degistirmeyi taleb etti. Ama Semure kabul etmedi. Bunun uzerine Ensari radiyallahu anh Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gelip durumu anlatti. Resulullah Semure'ye o agaci satmasini taleb etti; fakat o kabul etmedi. Bu sefer (bir baska yerdeki agacla) degistirmeyi teklif etti, o bunu da kabul etmedi. Resulullah: "Agaci ona bagisla!" dedi ve buna ragbet etmesi icin "soyle soyle ecir var!'' buyurdu. Semure yine, kabul etmedi. Bunun uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Sen muzir birisin!" dedi. Sonra Ensari zata donup:
"Git, onun hurmasini sok!" buyurdu."
Ebu Davud, Akdiye 31, (3636).

3397 - Ebu Sirma radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Kim (bir muslumana) zarar verirse Allah da ona zarar verir. Kim de (bir musluman) ile, nizaya, husumete girerse Allah da onunla husumete girer.''
Ebu Davud, Akdiye 31, (3635); Tirmizi, Birr 27, (1941); Ibnu Mace, Ahkam 17, (2342).

KUSUSMEK

3398 - Hz. Ebu Eyyub radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki : Bir muslumana, kardesine uc gunden fazla kusmesi helal degildir. Yani, bunlar karsilasirlar da her biri digerinden yuz cevirir. Bu ikisinden hayirli olani, birinci olarak selam verendir."
Buhari, Edeb 62, Isti'zan 9; Muslim, Birr 25, (2560); Muvatta, Husnu'l- Hulk 13, (2, 906,907); Ebu Davud, Edeb 55, (4911); Tirmizi, Birr 21, (1933).

3399 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Bir mu'minin diger bir mu'mine uc gunden fazla kusmesi helal olmaz. Uzerinden uc gun gecince, ona kavusup selam versin. Eger o selama mukabele ederse ecirde her ikisi de ortaktir. Mukabele etmezse gunah onda kalmistir.''
Bir diger rivayette soyle buyrulmustur: Kim uc gunden fazla kus kalir ve olurse cehenneme girer.''
Ebu Davud, Edeb 55, (4912, 4914).

3400 - Ebu Hiras es-Sulemi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: Kim kardesine bir yil kuserse, bu tipki kanini dokmek gibidir.''

Ebu Davud, Edeb 55, (4915).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3391-3400 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.