Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3381-3390 )

3381 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Bir hastanin yanina girince, ona saglik ve uzun omur temennisiyle onu rahatlatin. Zira boyle yapmak onun gonlunu hos eder."
Tirmizi, Tibb 35, (2088).

3382 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Yahudilerden bir cocuk Resulullah aleyhissalatu vesselam'a hizmet ediyordu. bir gun hastalandi. Resulullah onun ziyaretine geldi. Bas ucunda oturdu ve: "Musluman ol!" buyurdu. Cocuk yaninda durmakta olan babasina bakti. Babasi da: "Ebu'l-Kasim'a itaat et!" emretti. Cocuk derhal musluman oldu. Resulullah aleyhissalatu vesselam oradan ayrildigi vakit soyle diyordu:
"Onu benim vesilemle atesten kurtaran Allah'a hamdolsun."
Buhari, Cenaiz 80, Marda 11; Ebu Davud, Cenaiz 5, (3095).

3383 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Hastayi ziyaret ederken az oturmak ve az gurultu yapmak sunnettendir."
Rezin ilavesidir. Buhari, Ilm 39, Cihad 176, Cizye 6; Megazi 83, I'tisam 26, Marda 17.

BINME VE TERKIYE ALMA

3384 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Mekke'ye geldigi zaman kendisini, Abdulmuttalibogullarinin cocuklari karsiladilar. Resulullah aleyhissalatu vesselam birini onune, digerini de arkasina bindirdi."
Buhari, Umre 13, Libas 99, 100; Nesai, Menasik 121, (5, 212).

3385 - Abdullah Ibnu Cafer radiyallahu anhuma, Ibnu'z-Zubeyr'in, kendisine sunlari soyledigini anlatmistir: "Hatirlar misin, hani biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'i karsilamistik: Ben, sen ve Ibnu Abbas!"
Abdullah: "Evet hatirliyorum," demis ve ilave etmistir: "Bizi binegine almis, seni terketmisti."
Buhari, Cihad 196; Muslim, Fedailu's-Sahabe 65,(2427); Ebu Davud, Cihad 60, (2566).

3386 - Hz. Muaz radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in Ufeyr denen merkebinin terkkisinde idim."
Ebu Davud, Cihad 53, (2559).

3387 - Ebu'l-Muleyh, bir adamdan naklen demistir ki: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in terkisinde idim. Hayvanin ayagi kaydi. Ben, "Kor seytan!" demis bulundum. Bana:
"Boyle soyleme, zira boyle soylersen o buyur, hatta ev kadar olur ve "kendi gucumle onu yere attim!" der. Fakat sen: "Bismillah!2 de, zira boyle soylersen o kuculur ve sinek kadar olur."
Ebu Davud, Edeb 85, (4982).

3388 - Abdullah Ibnu Bureyde, babasindan (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Beraberinde bir merkeb olan bir zat Hz. Peygamber'e gelerek:
"Ey Allah'in Resulu! Bin!" dedi ve adam (kayarak, hayvanin) terkisine gecti. Aleyhissalatu vesselam:
"Hayir, hayvanin onune binmeye sen benden daha cok hak sahibisin, hakkini bana bagislarsan o baska!" buyurdu. Adam da: "Onu sana bagisladim!" dedi. Bunun uzerine hayvana bindi."
Ebu Davud, Cihad 65, (2572); Tirmizi, Edeb 25, (2774).

KOMSUYU HIMAYE

3389 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hz. Cebrail aleyhisselam bana komsu hakkinda o kadar araliksiz tavsiyede bulundu ki, komsuyu varis kilacagini zannettim."
Buhari, Edeb 28; Muslim, Birr 140, (2624); Ebu Davud, Edeb 132, (5151); Tirmizi, Birr 28, (1943).

3390 - Amr Ibni Su'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anhuma anlatiyor: "Ibnu Omer radiyallahu anhuma icin bir koc kesildi. Ibnu Omer, ailesine: "Ondan yahudi komsunuza hediye ettiniz mi?" diye sordu. "Hayir!" cevabini alinca:
"Bundan ona da gonderin. Zira ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Cebrail bana komsu hakkinda o kadar araliksiz tavsiyede bulundu ki, komsuyu varis kilacagini zannettim" dedigini isittim" buyurdu."

Ebu Davud, Edeb 132, (5152); Tirmizi, Birr 28, (1944).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3381-3390 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.