Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4131-4140 )

4131 - Bir rivayette soyle gelmistir: "Hic kimse "Rabbini (efendini) doyur"; "Rabbine abdest suyu dok"; "Rabbine su ver" demesin. Bilakis "Seyyidim", "efendim" desin.
Sizden kimse abdi (kulum), emeti (cariyem) de demesin. Bilakis "oglum", "kizim, yavrum" desin."
Muslim. Elfaz 15, (2249).

4132 - Muslim'in bir diger rivayetinde: "Sizden kimse "kolem!" "cariyem!" diye soylemesin. Hepiniz Allah'in kolelerisiniz, butun kadinlariniz da Allah'in kullaridir."
Muslim, Elfaz 13, (2249).

4133 - Hz. Cerir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular ki: "Hangi kole kacarsa, bilsin ki ondan zimmet (garanti) kalkmistir, donunceye kadar namazi kabul edilmez."
Muslim, Iman 122-124, (68, 69, 70); Ebu Davud, Hudud 1, (4360); Nesai, Tahrimu'd-Dem 12, (7, 102).

AZAD ETME

4134 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular ki: "Kim, kendisi ile bir baskasi arasinda (ortak) olan bir kole(deki kendine mahsus hisse)yi azad ederse, koleye onun malindan adilane bir kiymet bicilir, ne eksik ne de fazla. Sonra, eger zenginse, onun malindan (ortaklara hisseleri verilerek) kole azad edilir. Degilse koleden azad ettigi kisim azad olmustur."
Buhari, Sirket 5, 14. Itk 4, 17; Muslim, Itk 1, (1501); Muvatta, Itk 1, (2, 772); Ebu Davud, Itk 6, (3940 - 3947); Tirmizi, Ahkam 14, (1346, 1347); Nesai, Buyu 106, (7, 319).

4135 - Ebu'd-Derda radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular ki: "Koleyi olme aninda azad edenin misali, doydugu zaman hediyede bulunan adam gibidir."
Ebu Davud, Itk 15, (3968); Tirmizi, Vesaya 7, (2124).

4136 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir adam, olecegi sira, kendine ait alti koleyi azad etti. Onlardan baska mali da yoktu. Resulullah aleyhissalatu vesselamonlari cagirdi. Onlari uc gruba ayirdi, sonra aralarinda kur'a cekti. Ikisini azad etti. dordunu kole olarak birakti. Adami da siddetle azarladi."
Muslim, Eyman 56, (1668); Muvatta, Itk 3, (2, 774); Tirmizi, Ahkam 27, (1364); Ebu Davud, Itk 10, (3958- 3961); Nesai, Cenaiz 65, (4, 64).

4137 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma diyor ki: "Hangi cariye, efendisinden bir cocuk dunyaya getirirse, artik efendi bu cariyeyi satamaz, hibe edemez, miras da kilamaz. Hayatta oldukca ondan istifade eder, oldu mu artik cariye hur olur."
Muvatta, Itk 6, (2, 776).

4138 - Semure Ibnu Cundeb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular ki: "Kim zu-rahm muhrem birisine malik olursa o hurdur."
Ebu Davud, Itk 7, (3949); Tirmizi, Ahkam 28, (1365); Ibnu Mace, Itk 5, (2524).

4139 - Amr Ibnu Su'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam 'a yardim talep etmek uzere bir adam gelip: "Ey Allah'in Resulu! (Efendim) falana ait su cariye var ya (onun yuzunden efendim bana sikinti veriyor)" dedi. Aleyhissalatu vesselam "Vah! Neyin var?" deyince adam: "Bela hasil oldu. Kole (ben demek istiyor) efendinin cariyesine bakmisti, efendi kiskanclikla erkeklik uzvunu burdu (hadim etti)" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Adami bana getir!" emretti. Efendi cagirildi ama getirilemedi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam: "Oyleyse git, sen hursun!" ferman buyurdu. Adam: "Ey Allah'in Resulu! (Efendimin kolesi olmamda direnmesi halinde) kim bana yardimci olacak?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Sana yardimci olmak butun muslumanlara terettup eder" cevabini verdi."
Ebu Davud, Diyat 7, (4519); Ibnu Mace, Diyat 29, (2680).

4140 - Sefine radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Ummu Seleme radiyallahu anha'nin kolesi idim. Bir gun bana: "Seni azad ediyorum, ancak yasadigin muddetce Resulullah aleyhissalatu vesselam 'a hizmet etmeni sart kosuyorum" dedi. "Sen bu sarti kosmasan da baska bir sey yapacak degilim!" dedim. Beni azad etti ve bana bu sarti kostu."

Ebu Davud, Itk 3, (3932); Ibnu Mace, Itk 6, (2526).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4131-4140 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.