Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4421-4430 )
4421 - Yine Hz. Aise
radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Zubeyr'in
evinde bir kandil gormustu:
"Ey Aise dedi. Ben
Esma'yi nifas olmus (dogum yapmis) zannediyorum. Sakin cocuga isim koymayin,
ben isim koyacagim!"
Sonra ona Abdullah ismini
koydu ve elindeki bir hurma ile de tahnik yapti."
Tirmizi, Menakib, (3826).
BILAL IBNU RABAH
RADIYALLAHU ANH
4422 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Ey Bilal! Islam
olalidan beri isledigin ve en cok menfaat umid ettigin ameli bana soyler misin?
Cunku ben, bu gece (ruyamda), cennette on tarafimda senin ayakkabilarinin
sesini isittim!"
Bilal su cevabi verdi:
"Ben Islam'da, nazarimda, daha cok menfaat umdugum su amelden baskasini
islemedim: Gece olsun gunduz olsun tam bir temizlik yaptigim (abdest aldigim)
zaman, mutlaka bana kilmam yazilan bir namaz kilarim."
Buhari, Teheccud 17;
Muslim, Fezailu's-Sahabe 108, (2458).
4423 - Buhari'nin bir
rivayetinde) Hz. Cabir radiyallahu anh'tan su rivayet kaydedilmistir: "Hz.
Omer radiyallahu anh derdi ki: "Ebu bekir, efendimizdir, seyyidimizi azad
etmistir." Bundan, Bilal radiyallahu anh'i kastederdi."
Buhari,
Fezailu'l-Ashabi'n-Nebi 23.
UBEY IBNU KA'B RADIYALLAHU
ANH
4424 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Ubey Ibnu Ka'b
radiyallahu anh'a: "Allah bana, Lemyekunillezine keferu'yu sana okumami
emretti!" demisti. Ka'b:
"Yani Allah Teala
Hazretleri benim ismimi size zikir mi etti?" diye sual etti. Aleyhissalatu
vesselam:
"Evet!"
buyurdular. Bunun uzerine Ubey radiyallahu anh agladi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar
16, Tefsir, Lem-Yekun 1; Muslim, Fezailu's-Sahabe 122, (799); Tirmizi, Menakib,
(3894).
EBU TALHA EL-ENSARI
RADIYALLAHU ANH
4425 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam Resulullah aleyhissalatu vesselam'a
gelerek:
"Ben acliktan
bitkinim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam derhal hanimlarindan birine (adam)
(gonderip yiyecek istedi. Ama kadin):
"Seni hak ile gonderen
Zat-i Zulcelal'e yemin olsun yanimizda sudan baska bir sey yok" diye cevap
verdi. Aleyhissalatu vesselam bunun uzerine diger bir kadinina gonderdi. O da
ayni seyi soyledi. Aleyhissalatu vesselam sonunda:
"Bu (bitkin) aci kim
misafir edip (doyurursa) Allah ona rahmet edecektir!" buyurdu. Ensardan
Ebu Talha radiyallahu anh denen birisi kalkip:
"Ey Allah'in Resulu!
Ben misafir edecegim!" buyurdu ve onu evine goturdu. Evde hanimina:
"Yaninda yiyecek bir
sey var mi?" diye sordu. Hanim:
"Hayir, sadece
cocuklarin yiyecegi var!" dedi. Bunun uzerine hanimina:
"Sen onlari bir
seylerle avut, sonra da uyut. Misafirimiz girince, ona sanki yiyormusuz gibi
gorunelim. Yemek icin elini tabaga uzatinca lambayi duzeltmek uzere kalk ve onu
sondur!" diye tenbihatta bulundu. Kadin soylenenleri yapti. Beraberce oturdular.
Misafir yedi. Kari-koca geceyi ac gecirdiler.
Sabah olunca Aleyhissalatu
vesselam'a geldiler. Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ebu Talha'ya:
"Dun gece misafirinize
olan davranisiniz sebebiyle Allah Teala Hazretleri taaccup etti (ve
guldu)!" buyurdu ve su ayet-i kerime nazil oldu. (Mealen): "...Ve
kendileri ihtiyac icinde olsalar bile, onlari kendi nefislerine tercih
ederler" (Hasr 9).
Buhari, Menakibu'l-Ensar
10, Tefsir, Hasr 6; Muslim, Esribe 172, (2054).
SELMANU'L-FARISI
RADIYALLAHU ANH
4426 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam su ayeti
okumustu. (Mealen): "(Siz Allah yolunda bagista bulunmaya cagirilan
kimselersiniz. Fakat icinizden bazilari cimrilik eder. Cimrilik eden ise, kendi
zararina cimrilik etmis olur. Allah ganidir; muhtac olan sizsiniz. Eger yuz
cevirirseniz,) O, sizin yerinize baska bir topluluk getirir ki, onlar sizin
gibi allah'a itaatsizlik etmezler" (Muhammed 328).
(Orada bulunanlar):
"Bizim yerimize kimler getirilebilir?" dediler. Resulullah
aleyhissalatu vesselam, Selman-i Farisi'nin omuzuna vurdu, sonra da:
"Bu ve bunun
kavmi!" deyip sozune devam etti:
"Ruhum elinde olan Rab
Teala'ya yemin olsun! Eger ilim, Sureyya yildizina asilmis olsa Faris'ten
(yetisecek bir kisim) kimseler ona yine de ulasirlar."
Tirmizi, Tefsir, Muhammed,
(3256, 3257).
EBU MUSA EL-ES'ARI
RADIYALLAHU ANH
4427 - Ebu Musa radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Keske dun aksam senin kiraatini dinlerken beni bir gorseydin! Gercekten
sana, Hz. Davud'un mizmarlarindan bir mizmar verilmis."
Buhari, Fezailu'l-Kur'an
31; Muslim, Musafirin 236, (793); Tirmizi, Menakib, (3854).
Muslim'in Berkani'den
kaydettigi bir rivayetteki ziyadede Ebu Musa demistir ki: "Ey Allah'in
Resulu! Bilseydim ki sen beni dinliyorsun, kiraatimi senin icin daha da
guzellestirirdim."
ABDULLAH IBNU SELAM
RADIYALLAHU ANH
4428 - Sa'd Ibnu Ebi Vakkas
radiyallahu anh anlatiyor: "Yeryuzunde yuruyen hic kimseye Resulullah
aleyhissalatu vesselam'in
" Cennetliktir"
dedigini duymadim. Ancak Abdullah Ibnu Selam mustesna. Onun hakkinda su ayet
indi. (Mealen): "(De ki: Soyleyin bana, eger bu Kur'an Allah tarafindan
gonderildigi halde onu inkar ettiyseniz ve) Israilogullarindan bir sahit de,
Tevrat'a dayanarak onun hak kitap olduguna sahidlik edip iman ettigi halde, siz
iman etmeyi buyuklugunuze yediremezsiniz, zalim olmaz misiniz? Muhakkak ki
Allah zalimler guruhuna yol gostermez" (Ahkaf 10).
Buhari, Menakibu'l-Ensar
19; Muslim, Fezailu's-Sahabe 147, (2483).
CERIR IBNU ABDILLAH
EL-BECELI RADIYALLAHU ANH
4429 - Cerir radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam musluman oldugum gunden
beri beni yanina girmekten men etmedi. Benii gorup de yuzume karsi tebessum
etmedigi de olmadi. Ona at uzerinde duramamaktan dert yandim. Bunun uzerine
eliyhe gogsume vurdu ve:
"Allahim, bunu (atin
uzerinde) sabit kil, onu hidayete eren ve hidayete erdiren kil!"
buyurdu."
Buhari, Menakibu'l-Ensar
21; Muslim, Fezailu's-Sahabe 35, (2475); Tirmizi, Menakib, (3822).
CABIR IBNU ABDILLAH IBNU
HARAM RADIYALLAHU ANHUMA
4430 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam
(kendisine devemi sattigim) Leyletu'l-Bair'de yirmibes kere benim icin istigfar
ediverdi."
Tirmizi, Menakib, (3851).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4421-4430 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.