Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4441-4450 )
HALID IBNU'L-VELID
RADIYALLAHU ANH
4441 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam ile
birlikte bir yere indik. Halk gecmeye basladi. "Resulullah aleyhissalatu
vesselam:
"Ey Ebu Hureyre bu
kim?" diye soruyordu. Ben de:
"Falanca!"
diyordum.
"Bu, Allah'in ne iyi
kulu!" diyordu. Sonra tekrar soruyordu:
"Peki su kim?"
"Falanca!"
diyordum.
"Bu Allah'in ne kotu
kulu!" diyordu. Bu hal, Halid Ibnu'l-Velid radiyallahu anh gecinceye kadar
devam etti. O zaman:
"Bu kim?" diye
yine sordu. Ben:
"Halid
Ibnu'l-Velid!" dedim.
"Bu Allah'in ne iyi
kulu! Bu Allah'in kilinclarindan bir kilinc!" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3845).
AMR IBNU'L-AS RADIYALLAHU
ANH
4442 - Ukbe Ibnu Amir
radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Insanlar teslim oldu, Amr Ibnu'l As ise iman etti."
Tirmizi, Menakib, (3843).
EBU SUFYAN IBNU HARB
4443 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'a
Ebu Sufyan, her ne taleb etti ise, mutlaka "Tamam!" diye musbet cevap
almistir."
Muslim, Fezailu's-Sahabe
168, (2501).
HZ. MUAVIYE RADIYALLAHU ANH
4444 - Ebu Idris el-Havlani
anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab radiyallahu anh, Umeyr Ibnu Sa'd'i Humus
valiliginden azledince yerine Hz. Muaviye radiyallahu anh'i tayin etti. Halk:
"Umeyr'i azledip
Muaviye'yi mi tayin etti?" diye mirildandi. Umeyr radiyallahu anh:
"Muaviye'yi hayirla
yadedin. Zira ben "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Allah'im,
onunla (insanlara) hidayetini ulastir!" dedigini duydum!" dedi."
Tirmizi, Menakib, (3842).
4445 - Ibnu Abbas
radiyallahu anh anlatiyor: "Ben cocuklarla birlikte oynuyordum. Derken
"Resulullah aleyhissalatu vesselam geldi. Ben hemen bir kapinin arkasina
saklandim. (Beni orada bulup) enseme dokundu.
"Muaviye'ye git! Onu
bana cagir!" dedi. (Ben derhal gittim ve) geldim:
"O yemek yiyor!"
dedim. "Resulullah aleyhissalatu vesselam, tekrar:
"Git Muaviye'yi bana
cagir!" emrettiler. (Ben (yine gidip) dondum ve:
"O yemek yiyor!"
dedim. Resulullah tekrar:
"Git! Muaviye'yi bana
cagir!" emrettiler. Benn yine gidip geldim ve:
"O yemek yiyor!"
dedim. Bunun uzerine: "Allah onun karnini doyurmasin!"
buyurdular."
Muslim, Birr 96, (2604).
4446 - Abdurrahman Ibnu Ebi
Umeyre radiyallahu anh -ki "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
Ashabindan idi- Resulullah'in Muaviye icin soyle dua ettigini rivayet
etmektedir: "Allahim, onu hidayet edici ve hidayeti bulmus kil ve onunla
(insanlara) hidayet ver."
Tirmizi, Menakib, (3841).
HATICE BINTU HUVEYLID
RADIYALLAHU ANHA
4447 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Cebrail aleyhisselam "Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Ey Allah'in Resulu,
dedi. iste Hatice geliyor. Beraberinde bir kab var, icerisinde katik -veya
yiyecek, veya icece- mevcut. O yaniniza ulastigi vakit, ona Rabbinden (ve
benden) selam soyleyin ve onu gurultu ve yorgunluk bulunmayan cennette, icerisi
oyulmus inciden mamul bir evle mujdeleyin!"
Buhari, Menakibu'l-Ensar
20, Tevhid 35; Muslim, Fezailu's-Sahabe 71, (2432).
4448 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam'in hanimlarindan
hicbirine, Hz. Hatice radiyallahu anha'ya karsi duydugum kiskancligi hic
duymadim. Halbuki onu hic gormuslugum de yok. Ancak, Aleyhissalatu vesselam
onun yadini cok yapardi. Ne zaman bir koyun kesip parcalara ayirsa Hatice'nin
dostlarina da gonderirdi. Bazan ona: "Sanki dunyada Hatice'den baska kadin
yok!" derdim de bana: "(Onun gibisi var miydi, o soyleydi, o
boyleydi..! (Obur kadinlar beni cocuktan mahrum ederken) benim cocuklarim ondan
oldu" diye karsilik verirdi. (Hz. Aise derki: Icinden " Bir daha
Hatice hakkinda kotu soz soylemeyecegim" dedim)."
Hz. Aise devamla der ki:
""Resulullah aleyhissalatu vesselam, Hatice'den uc yil sonra benimle
evlendi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar
20, Nikah 108, Edeb 73, Tevhid 32; Muslim, Fezailu's-Sahabe 73, 74, 77, 78,
(2434, 2435, 2436, 2437); Tirmizi, Menakib, (3885, 3886).
4449 - Hz. Ali radiyallahu
anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"(Ahiretin) en hayirli
kadini Meryem Bintu Imran'dir. (Dunyanin) en hayirli kadini Hatice Bintu
Huveylid'dir." Ravi bunu soylerken, eliyle semaya ve arza isaret etti.
Buhari, Menakibu'l-Ensar
20, Enbiya 45; Muslim, Fezailu's-Sahabe 69, (2430); Tirmizi, Menakib, (3887).
Rezin bir rivayette su
ziyadeyi kaydetmistir: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Erkeklerden pek coklari kemale ermistir. Kadinlardan ise Imran'in
kizi Meryem, Firavun'un karisi Asiye, Huveylid'in kizi Hatice ve Muhammed'in
kizi Fatima'dan baska kimse kemale ermemistir. Hz. Aise'nin kadinlara
ustunlugu, tiridin diger yiyeceklere ustunlugu gibidir."
Bu rivayet Buhari'de Ebu
Musa hadisi olarak gelmistir. (Enbiya 45), Muslim, Fezailu's-Sahabe 70, (2431);
Tirmizi, Et'ime 31, (1835).
HZ. FATIMA RADIYALLAHU ANHA
4450 - Emi' Ibnu Umeyr
et-Teymi anlatiyor: "Halamla birlikte Hz. Aise radiyallahu anha'nin yanina
gittim. Hz. Aise'ye:
"Hangi kadin
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'a daha sevgili idi?" diye soruldu:
"Fatima!" dedi.
"Ya erkeklerden?"
dendi.
"Fatima'nin kocasi!
Zira bildigim kadariyla (Ali radiyallahu anh) cok oruc tutar, cok namaz
kilardi."
Tirmizi, Menakib, (3873).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4441-4450 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.