Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4501-4510 )
4501 - Yine Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Kureys, Ensar,
Cuheyne, Mezeyne, Eslem, Esca' ve Gifar benim dostlarimdir. Onlarin da Allah ve
Resulunden baska dostlari yoktur."
Buhari, Menakib 6; Muslim,
Fezailu's-Sahabe 189, 190, (2520-2521); Tirmizi, Menakib, (3945).
4502 - Ebu Musa radiyallahu
anh anlatiyor: ""Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben Es'ari cemaatin
geceleyin evlerine girerkenki Kur'an okumalarini seslerinden tanirim.
Gunduzleyin girerlerken evlerini gormemis de olsam, geceleyin Kur'an okuyuslari
sebebiyle seslerinden evlerini tanirim. Onlardan biri Hakim'dir. Atlilara
-yahut dusmana dedi- rastlayinca, onlara:
"Arkadaslarim,
kendilerini beklemenizi soylediler!" dedi."
Buhari, Megazi 38, Humus
15, Menakibu'l-Ensar 37; Muslim, Fezailu's-Sahabe 166, (2499).
4503 - Yine Buhari ve
Muslim Ebu Musa'dan su hadisi kaydetmislerdir:
"Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Es'ariler, gazve sirasinda aziklari
tukenir, Medine'de de ailelerinin yiyecekleri azalirsa, yanlarinda bulunanlari
bir yanginin uzerinde toplarlar sonra onu tek bir kabla esit olarak paylasirlar.
Onlar bendendir, ben de onlardanim."
Buhari, Sirket 1; Muslim,
Fezailu's-Sahabe 167, (2500).
4504 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Beni Temim'i, haklarinda Resulullah
aleyhissalatu vesselam'dan isittigim uc seyden sonra hep sever oldum. Demisti
ki: "Onlar Deccal'e karsi ummetimin en siddetlisidirler." Onlarin
zekatlari gelmistir. Aleyhissalatu vesselam:
"Bu, kavmimizin
zekatlaridir!" buyurdular. Hz. Aise radiyallahu anha'nin yaninda onlardan
bir esire kadin vardi,
"Onu azad et, cunku o,
Hz. Ismail evlatlarindan!" buyurdular."
Buhari, Itk 13, Megazi 67;
Muslim, Fezailu's-Sahabe 198, (2525).
4505 - Yine Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Kays'tan bir adam:
"El Allah'in Resulu!
Himyer'e lanet et!" dedi. Aleyhissalatu vesselam ondan yuzunu cevirdi.
Adam ayni talebi tekrar edince, Aleyhissalatu vesselam:
"Allah Himyer'e rahmet
kilsin. Onlarin agizlari selam, elleri yiyecek, kendileri de emniyet ve iman
ehli kimseler!" buyurdu."
Tirmizi, Menakib, (3985).
4506 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ezd kabilesi,
Allah'in yeryuzundeki ordusu (ve dininin yardimcilari)dir. Halk onlari
alcaltmak ister, Allah ise onlari yuceltir. Insanlar uzerine oyle bir zaman
gelecek ki, o zaman kisi:
"Keske babam Ezdi
olsaydi! Keske annem de Ezdi olsaydi!" diye temennide bulunacak."
Tirmizi, Menakib, (3933).
4507 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Tufeyl Ibnu Amr ed-Devsi, Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a gelerek:
"Devs kabilesi helak
oldu. (Allah'a) asi oldu (ve Islam'a girmekten) imtina etti. Onlara bir
bedduada bulunnun!" dedi. Orada bulunanlar, Aleyhissalatu vesselam'in
beddua yapacagini zannetti. Ama O:
"Allah'im, Devs'e
hidayet ver, onlari imana getir!" buyurdu."
Buhari, Megazi 75, Cihad
100, Da'avat 59; Muslim, Fezailu's-Sahabe 197, (2524).
4508 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Sahabeler radiyallahu anhum. Aliyhissalatu
vesselam'a muracaat ederek:
"Ey Allah'in Resulu!
Taiflilerin oklari bizleri yaralayip parcaladi. Aleyhlerine Allah'a bir
bedduada bulunuverseniz!" dediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Allahim, Taiflilere
hidayet ver!" buyurdular!"
Tirmizi, Menakib (3937).
4509 - Ebu Berze el-Eslemi
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bir
sahabiyi Arap kabilelerinden birine irsad vazifesiyle gonderdi. Ancak kabile
halki ona hakaretler edip bir guzel dovduler. Sahabi, Resulullah aleyhissalatu
vesselam'a gelerek durumu haber verdi. Aleyhissalatu vesselam:
"Eger Umman ahalisine
gitmis olsaydin onlar ne soverler ne de seni doverlerdi" buyurdu."
Muslim, Fezailu's-sahabe
228, (2544).
4510 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Mulk (saltanat,
idare) Kureys'tendir. Kaza (davalari hukme baglama) Ensar'dadir, Ezan
Habeslilerdedir, emanet (guven) Ezd'dedir, yani Yemen'dedir."
Tirmizi, Menakib, (3932).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4501-4510 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.