Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4511-4520 )

4511 - Ebu Sekine (ki Muharrerler'den bir kimsedir.) Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bir sahabesinden naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sizi biraktiklari muddetce siz de Habeslileri birakin. Sizi terkettikleri muddetce Turkleri terkedin."
Ebu Davud, Melahim 8, (4302).

4512 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam uc kabileye ikrah eder halde vefat etti: Sakif, Beni Hanife, Beni Umeyye."
Tirmizi, Menakib, (3938).

ARAPLARIN FAZILETI

4513 - Selman-i Farisi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana:
"Bana bugzetme, dinini terketmis olursun!" buyurdular. Ben:
"Ey Allah'in Resulu, ben size nasil bugzederim? Allah hidayeti bana sizin elinizle ulastirdi" dedim.
"Araba bugzedersin, boylece bana bugzetmis olursun" buyurdular."
Tirmizi, Menakib, (3923).

4514 - Osman Ibnu Affan radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim Arabi aldatirsa sefaatime giremez ve sevgim de ona ulasmaz."
Tirmizi, Menakib, (3924).

ACEM VE RUM'UN FAZILETI

4515 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Cum'a suresini tilavet buyurdu: "Onlardan diger bir grup gonderdi ki(faziletce) birincilere yetisememislerdir" (Cum'a 3) ayetine gelince, bir sahabe:
"Ey Allah'in Resulu! Bize kavusamayacak olan bunlar kimlerdir?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam elini Selman radiyallahu anh'in uzerine koyarak:
"Ruhumu kudret elinde tutan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun, eger iman Sureyya yildizinda olsaydi, ona, bunnun kavminden bazi kimseler yine de ulasacaklardi." -Bir diger rivayette: " Fars'tan bazi kimseler"- buyurdu."
Buhari, Tefsir, Cum'a 1; Muslim, Fezailu's-Sahabe (2546); Tirmizi, Menakib, (3929).

4516 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: " Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda Acemler zikredilmisti, soyle buyurdular.
"Ben onlara -veya bazilarina- sizden -veya bazinizdan- daha cok guven duyuyorum!"
Tirmizi, Menakib, (3928).

4517 - Mustevred el-Kuresi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i isittim, diyordu ki:
"Rumlar insanlarin ekserisi oldugu bir sirada Kiyamet kopar." (Bunu isiten) Amr Ibnu'l-As radiyallahu anh atilarak:
"Soyledigine dikkat et!" dedi. Mustevrid:
"Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan isittigimi soyluyorum! diye te'yid etti. Amr:
"Sen bunu soylersen, (bil ki) onlarda dort haslet vardir: Fitne sirasinda insanlarin en halimidirler. Musibete ugrayinca da onu en cabuk atlatanidirlar. Kactiktan sonra geri donmede insanlarin en cabugudurlar. Miskin, yetim ve zayiflara en hayirli olanlaridir. Besinci olarak hos ve guzel bir hasletleri de krallarin zulumlerine en fazla karsi koyan kimseler olmalaridir."
Muslim, Fiten 35, (2898).

UVEYS EL-KARANI

4518 - Useyr Ibnu Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh'a Yemenlilerin takviye kuvveti geldikce her defasinda onlara:
"Aranizda Uveys Ibnu Amir var mi?" diye sorardi. Nihayet Uveys Ibnu Amir'e rastladi. Aralarinda su konusma gecti:
"Sen Uveys Ibnu Amir misin?"
"Evet!"
"Murad'dan, sonra da Karan'dan?"
"Evet!"
"Sende alaca hastaligi vardi, bir dirhem karad bir yer haric tamamini atlattin, degil mi?"
"Evet!"
"Senin bir annen olacak?"
"Evet!"
"Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan isittim. Soyle diyordu: "Size, once Muradi sonra da Karani olan Uveys Ibnu Amir, Yemen imdat kuvvetiyle gelecek. Onun alaca hastaligi vardi, dirhem kadar yer haric atlatti. Onun bir annesi var. O annesine karsi saygilidir. O, (bir sey icin) yemin edecek olsa Allah (diledigini yerine getirmek suretiyle) onun yemininden halas eder. Eger ondan kendin icin istigfar talep edebilirsen et."
Benim icin istigfar ediver" dedi. O da istigfar ediverdi. Bunun uzerine Hz. Omer ona:
"Nereye gidiyorsun?" diye sordu.
"Kufe'ye!"
"Senin icin valisine mektup yazayim mi?"
"Ben (hususi muamele istemem, herkesle bir olmayi), avamdan biri olmayi tercih ederim."
"Ravi der ki: "Muteakip sene Kufe'nin esrafindan biri hacc yapti ve Omer'le karsilasti. Ona Uveys rahimehullah'i sordu.
"Ben onu, dedi, evi perisan, esyasi az bir halde biraktim!"
Hz. Omer, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan isittigini ona da soyledi. Adam hacc'dan donunce Uveys'e geldi ve:
"Benim icin istigfar ediver!" dedi.
"Sen hayirli bir seferden yeni dondun, sen benim icin istigfar et" dedi ve:
"Omer'e mi rastladin?" diye sordu.
"Evet!" dedi. Bunun uzerine Uveys ona da istigfarda bulundu. Boylece halk onun ne oldugunu anladi. Bir muddet sonra o da (Kufe'yi terkedip) geri gitti, rahimehullah."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 225, (2542).

NECASI RAHIMEHULLAH

4519 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Necasi rahimehullah oldugu zaman biz onun kabrinin uzerinde uzun muddet bir nur goruldugunu konusurduk."
Ebu Davud, Cihad 29, (2523).

ZEYD IBNU AMR IBNU NUFEYL

4520 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan anlatarak der ki: "Aleyhissalatu vesselam, Zeyd Ibnu Amr Ibnu Nufeyl'e, Beldah'in asagi kisminda rastladi. Bu karsilasma, Aleyhissalatu vesselam'a henuz vahiy gelmeye baslamazdan once idi. Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir sofra ikram edildi, sofrada et de vardi. Aleyhissalatu vesselam sofradan yemekten kacindi ve onu Zeyd'e sundu. O da yemekten kacindi. Sonra Zeyd sunlari soyledi:
"Ben sizin putlariniza kestiginiz etten yemem. Ben sadece Allah'in ismi zikredilerek kesilenden yerim."
Zeyd, Kureys'i kestikleri sebebiyle ayiplar ve soyle derdi:
"Koyunu Allah yaratti. Onun icin gokten yagmur indirdi, yerden de bitki cikardi. Ama siz onu Allah'in ismini zikretmeden kesiyorsunuz."

Boylece, Zeyd onlarin bu davranislarinin munker oldugunu ortaya koyuyordu."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4511-4520 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.