4511 - Ebu Sekine (ki
Muharrerler'den bir kimsedir.) Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bir
sahabesinden naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Sizi biraktiklari
muddetce siz de Habeslileri birakin. Sizi terkettikleri muddetce Turkleri
terkedin."
Ebu Davud, Melahim 8,
(4302).
4512 - Imran Ibnu Husayn
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam uc
kabileye ikrah eder halde vefat etti: Sakif, Beni Hanife, Beni Umeyye."
Tirmizi, Menakib, (3938).
ARAPLARIN FAZILETI
4513 - Selman-i Farisi
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana:
"Bana bugzetme, dinini
terketmis olursun!" buyurdular. Ben:
"Ey Allah'in Resulu,
ben size nasil bugzederim? Allah hidayeti bana sizin elinizle ulastirdi"
dedim.
"Araba bugzedersin,
boylece bana bugzetmis olursun" buyurdular."
Tirmizi, Menakib, (3923).
4514 - Osman Ibnu Affan
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Kim Arabi aldatirsa
sefaatime giremez ve sevgim de ona ulasmaz."
Tirmizi, Menakib, (3924).
ACEM VE RUM'UN FAZILETI
4515 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Cum'a
suresini tilavet buyurdu: "Onlardan diger bir grup gonderdi ki(faziletce)
birincilere yetisememislerdir" (Cum'a 3) ayetine gelince, bir sahabe:
"Ey Allah'in Resulu!
Bize kavusamayacak olan bunlar kimlerdir?" diye sordu. Aleyhissalatu
vesselam elini Selman radiyallahu anh'in uzerine koyarak:
"Ruhumu kudret elinde
tutan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun, eger iman Sureyya yildizinda olsaydi, ona,
bunnun kavminden bazi kimseler yine de ulasacaklardi." -Bir diger
rivayette: " Fars'tan bazi kimseler"- buyurdu."
Buhari, Tefsir, Cum'a 1;
Muslim, Fezailu's-Sahabe (2546); Tirmizi, Menakib, (3929).
4516 - Yine Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: " Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda
Acemler zikredilmisti, soyle buyurdular.
"Ben onlara -veya
bazilarina- sizden -veya bazinizdan- daha cok guven duyuyorum!"
Tirmizi, Menakib, (3928).
4517 - Mustevred el-Kuresi
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i isittim,
diyordu ki:
"Rumlar insanlarin
ekserisi oldugu bir sirada Kiyamet kopar." (Bunu isiten) Amr Ibnu'l-As
radiyallahu anh atilarak:
"Soyledigine dikkat
et!" dedi. Mustevrid:
"Ben Resulullah
aleyhissalatu vesselam'dan isittigimi soyluyorum! diye te'yid etti. Amr:
"Sen bunu soylersen,
(bil ki) onlarda dort haslet vardir: Fitne sirasinda insanlarin en
halimidirler. Musibete ugrayinca da onu en cabuk atlatanidirlar. Kactiktan
sonra geri donmede insanlarin en cabugudurlar. Miskin, yetim ve zayiflara en
hayirli olanlaridir. Besinci olarak hos ve guzel bir hasletleri de krallarin
zulumlerine en fazla karsi koyan kimseler olmalaridir."
Muslim, Fiten 35, (2898).
UVEYS EL-KARANI
4518 - Useyr Ibnu Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh'a Yemenlilerin
takviye kuvveti geldikce her defasinda onlara:
"Aranizda Uveys Ibnu
Amir var mi?" diye sorardi. Nihayet Uveys Ibnu Amir'e rastladi. Aralarinda
su konusma gecti:
"Sen Uveys Ibnu Amir
misin?"
"Evet!"
"Murad'dan, sonra da
Karan'dan?"
"Evet!"
"Sende alaca hastaligi
vardi, bir dirhem karad bir yer haric tamamini atlattin, degil mi?"
"Evet!"
"Senin bir annen
olacak?"
"Evet!"
"Ben Resulullah
aleyhissalatu vesselam'dan isittim. Soyle diyordu: "Size, once Muradi
sonra da Karani olan Uveys Ibnu Amir, Yemen imdat kuvvetiyle gelecek. Onun
alaca hastaligi vardi, dirhem kadar yer haric atlatti. Onun bir annesi var. O
annesine karsi saygilidir. O, (bir sey icin) yemin edecek olsa Allah
(diledigini yerine getirmek suretiyle) onun yemininden halas eder. Eger ondan
kendin icin istigfar talep edebilirsen et."
Benim icin istigfar
ediver" dedi. O da istigfar ediverdi. Bunun uzerine Hz. Omer ona:
"Nereye
gidiyorsun?" diye sordu.
"Kufe'ye!"
"Senin icin valisine
mektup yazayim mi?"
"Ben (hususi muamele
istemem, herkesle bir olmayi), avamdan biri olmayi tercih ederim."
"Ravi der ki:
"Muteakip sene Kufe'nin esrafindan biri hacc yapti ve Omer'le karsilasti.
Ona Uveys rahimehullah'i sordu.
"Ben onu, dedi, evi
perisan, esyasi az bir halde biraktim!"
Hz. Omer, Resulullah
aleyhissalatu vesselam'dan isittigini ona da soyledi. Adam hacc'dan donunce
Uveys'e geldi ve:
"Benim icin istigfar
ediver!" dedi.
"Sen hayirli bir
seferden yeni dondun, sen benim icin istigfar et" dedi ve:
"Omer'e mi
rastladin?" diye sordu.
"Evet!" dedi.
Bunun uzerine Uveys ona da istigfarda bulundu. Boylece halk onun ne oldugunu
anladi. Bir muddet sonra o da (Kufe'yi terkedip) geri gitti,
rahimehullah."
Muslim, Fezailu's-Sahabe
225, (2542).
NECASI RAHIMEHULLAH
4519 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Necasi rahimehullah oldugu zaman biz onun kabrinin
uzerinde uzun muddet bir nur goruldugunu konusurduk."
Ebu Davud, Cihad 29,
(2523).
ZEYD IBNU AMR IBNU NUFEYL
4520 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan anlatarak der ki:
"Aleyhissalatu vesselam, Zeyd Ibnu Amr Ibnu Nufeyl'e, Beldah'in asagi
kisminda rastladi. Bu karsilasma, Aleyhissalatu vesselam'a henuz vahiy gelmeye
baslamazdan once idi. Resulullah aleyhissalatu vesselam'a bir sofra ikram
edildi, sofrada et de vardi. Aleyhissalatu vesselam sofradan yemekten kacindi
ve onu Zeyd'e sundu. O da yemekten kacindi. Sonra Zeyd sunlari soyledi:
"Ben sizin putlariniza
kestiginiz etten yemem. Ben sadece Allah'in ismi zikredilerek kesilenden
yerim."
Zeyd, Kureys'i kestikleri
sebebiyle ayiplar ve soyle derdi:
"Koyunu Allah yaratti.
Onun icin gokten yagmur indirdi, yerden de bitki cikardi. Ama siz onu Allah'in
ismini zikretmeden kesiyorsunuz."
Boylece, Zeyd onlarin bu
davranislarinin munker oldugunu ortaya koyuyordu."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.