Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4721-4730 )

4721 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in bayragi siyah, sancagi beyazdi."
Tirmizi, Cihad 10, (1681).

4722 - Simak Ibnu Harb, -kavminden bir adamdan, bu da onlardan bir baskasindan naklen- anlattigina gore, adam: "Resulullah'in bayragini sari gordum!" demistir."
Ebu Davud, Cihad 76, (2593).

4723 - Asim el-Ahvel anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in su bardagini Enes Ibnu Malik radiyallahu anh'in yaninda gordum; bardak catlamisti. Enes onu gumus (halkalar) ile baglayip tutturmustu." Asim ilaveten dedi ki: "O nudar agacindan yapilmis genis, (guzel) bir bardakti."
Ma'mer der ki: "Nudar, Necid'de yetisen bir agac cesididir."
Enes der ki: "Ben bu bardakla, Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sayamayacagim kadar cok su verdim!"
Muhammed Ibnu Sirin rahimehullah der ki: "Ben bu bardagi gordum. Onun demirden bir halkasi vardi. Enes onun yerine gumusten veya altindan bir halka koymak istemisti. Ebu Talha kendisine:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yapmis oldugu bir seyi degistirme!" dedi. O da bundan vazgecti.
Enes radiyallahu anh der ki: "Ben bu kadehimle Resulullah aleyhissalatu vesselam'a her cesit mesrubat icirdim: Bal, nebiz, su ve sut!"
Buhari, Esribe 30, Humus 5, (Hadis bu vechiyle Buhari'de mevcut olmayip Ahmed Ibnu Hanbel'in Musned'inde gelmistir: ( 247).

FITNE PATLAK VERINCE YAPILACAK TAVSIYE

4724 - Ebu Umeyye es-Sa'bani anlatiyor: "Ey Ebu Sa'lebe dedim, su ayet hakkinda ne dersin?" (Mealen): "Ey iman edenler! Siz kendinize bakin. Siz dogru yolda oldukca, sapitmis olanlar size zarar vermez.." (Maide 105).
Bana su cevabi verdi: "Gercekten bunu, iyi bilen birine sordun. Zira ben ayni seyi Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sormustum. Demisti ki:
"Ma'rufa sarilin, munkerden de kacinin! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir heva, (dine, ahirete) tercih edilen dunyalik gorur, rey sahiplerinin(selefi dinlemeden) kendi reylerini begendiklerini musahade edersen, o zaman kendine bak. Insanlarla ugrasmayi birak. zira (bu safhaya gelince) arkanizda sabir gunleri var demektir. O gunler avucta ates tutmak gibi (sikintili)dir. O gunlerde, sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kisinin ecri verilecektir."
Ebu Davud, Melahim 17, (4341); Tirmizi, Tefsir, Maide, (3060); Ibnu Mace, Fiten 21, (4014).

4725 - Vakid Ibnu Muhammed babasindan, o da Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma'dan anlattigina gore demistir ki:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam, (bir gun) parmaklarini kenetledi ve dedi ki:
"Ey Abdullah Ibnu Amr! Ahidleri bozulup soyle karmakarisik hale gelen birkisim ayak takimi (hezele) kimselerle basbasa kalirsan ne yaparsin?"
"Ne yapmami tavsiye edersiniz, Ey Allah'in Resulu!" dedim. Buyurdular ki:
"Guzel buldugun seyi yaparsin, kotu buldugun seyi de terkedersin. Kendi yakinlarinin (hallerini duzeltmeye) yonelirsin. O hezele takimi (ile de), onlarin cemaati ile de (ugrasmayi) terkedersin."
Buhari, Salat 88, Fiten 13; Ebu Davud, Melahim 17, (4342); Ibnu Mace, Fiten 10, (3957).

4726 - Hz. Ebu Zerr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam seslendiler:
"Ey Ebu Zerr!
"Buyurun, Ey Allah'in Resulu, emrinizdeyim!" dedim.
"Insanlara (kitle halinde) olum isabet edip, kabirlerin (ucretli) hizmetciler tarafindan kazilacagi zaman ne yapacaksin?" buyurdular.
"Benim icin Allah ve Resulu neyi ihtiyar buyurursa onu yaparim!" dedim.
"Sabri tavsiye ederim!" buyurdular -veya sabredersin! dediler- ve sonra bana tekrar seslendiler:
"Ey Ebu Zerr!"
"Buyurun ey Allah'in Resulu, sizi dinliyorum!" dedim.
"Zeyt mintikasinin taslari kanda boguldugunu gordugun zaman ne yapacaksin?"
"Allah ve Resulu benim icin neyi ihtiyar buyurursa onu!" dedim.
"Sana kendilerinden oldugun yakinlarini tavsiye ederim!" dedi. Ben sordum:
"Ey Allah'in Resulu! (O zaman) kilicimi alip omuzuma koymayayim mi?"
"Boyle yaparsan (fitneci) kavme ortak olursun!" buyurdular.
"Bana ne emredersiniz!" dedim.
"Evine cekil!" buyurdular.
"Evime girilirse?" dedim.
"Eger kilicin pariltisinin seni sasirtacagindan korkarsan, elbiseni yuzune ort. Gelen hem senin gunahinla, hem de kendi gunahiyla donsun!" buyurdular."
Ebu Davud, Fiten 2, (4261); Ibnu Mace, Fiten 10, (3958).

4727 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kiyametten hemen once karanlik gecenin parcalari gibi fitneler var. Kisi o fitnelerde mu'min olarak sabaha erer, aksama kafir olur; mu'min olarak aksama erer, sabaha kafir cikar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayirlidir. Yuruyen kosandan hayirlidir. Oyleyse yaylarinizi kirin, kirislerinizi parcalayin, kiliclarinizi da tasa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Adem'in iki oglundan hayirlisi olsun (olen olsun, olduren degil.)"
Ebu Davud, Fiten 2, (4259, 4262); Tirmizi, Fiten 33, (2205).
Ebu Davud, "kosandan" kelimesinden sonra su ziyadeyi kaydetmistir: "Yanindakiler: "Bize ne emredersiniz (ey Allah'in Resulu!)? dediler. "Evinizin demirbaslari olun!" buyurdu."

4728 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kisinin en hayirli malinin, pesine takilip dag gecitlerini ve yagmur dusen yerleri takip edecegi koyunu olacagi zaman yakindir. Boylece dinini fitnelerden kacirmis olur."
Buhari, Iman 12, Bed'u'l-Halk 14, Menakib 25, Rikak 34, Fiten 14; Muvatta, Isti'zan 16, (2, 970); Ebu Davud, Fiten 4, (4267); Nesai, Iman 30, (8, 123, 124).

4729 - Ma'kil Ibnu Yesar anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Herc (fitne) zamaninda ibadet, tipki bana hicret gibidir."
Muslim, Fiten 130, (2948); Tirmizi, Fiten 31, (2202).

4730 - Mikdad Ibnu'l-Esved radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bahtiyar, fitneden kacinan kimse ile, belalarla karsilasinca sabreden kimsedir. Ne mutlu ona!"

Ebu Davud, Fiten 2, (4263).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4721-4730 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.