Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4741-4750 )
4741 - Arfece radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Serler ve fesadlar
olacak. Kim, birlik icinde olan bu ummetin isinde tefrika cikarmak isterse, kim
olursa olsun kilicla boynunu ucurun." -Bir rivayette: "...onu
oldurun!" denmistir-."
Muslim, Imaret 59, (1852);
Ebu Davud, Sunnet 30, (4762); Nesai, Tahrim 6, (7, 93).
4742 - Hz. Muaviye
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun)
aramizda dogrulup buyurdular ki:
"Haberiniz olsun!
Sizden once Ehl-i kitap, yetmisiki millete (dine) bolunduler. Bu ummet ise
yetmisuc firkaya bolunecek. Bunlardan yetmisikisi ateste, sadece biri
cennettedir. Bu da (Ehl-i Sunnet ve'l) cemaattir."
Ebu Davud, Sunnet 1,
(4597).
Bir rivayette su ziyade
var: "Ummetimden birkisim gruplar cikacak, bunlari bid'alar istila edecek,
tipki kuduzun, buna yakalanan kimsede hicbir damar, hicbir mafsal birakmayip
her tarafini sardigi gibi, bu bid'a da onlarin her hallerine sirayet
edecek."
4743 - Ibnu Amr Ibni'l-As
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Beni Israil uzerine
gelen seyler, ayniyla ummetimin uzerine de gelecektir. Oyle ki onlardan aleni
olarak annesine gelen olmussa, ummetimden de bu cirkin isi mutlaka yapan
olacaktir. Nitekim, Beni Israil yetmisiki millete (dine, firkaya) bolunmustu.
Benim ummetim de yetmisuc millete bolunecektir. Bunlardan bir tanesi haric
hepsi atestedir."
"Bu firka
hangisidir?" diye soruldu.
"Benim ve ashabimin
uzerinde oldugu seyden ayrilmayanlardir!" buyurdular."
Tirmizi, Iman 18, (2643).
4744 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (birgun):
"Lat ve Uzza'ya
(tekrar) tapilmadikca gece ile gunduz gitmeyecektir!" buyurdular. Ben
atilip: "Ey Allah'in Resulu! Allah Teala Hazretleri "O Allah'ki
Resulunu hidayet ve hak dinle gondermistir, ta ki onu butun dinlere galebe
kilsin" (Saff 9) ayetini indirdigi zaman ben bunun tam oldugunu
zannetmistim!" dedim. Aleyhissalatu vesselam cevaben:
"Bu hususta Allah'in
dedigi olacak. Sonra Allah hos bir ruzgar gonderecek. Bunun tesiriyle kalbinde
zerrre miktar imani olanin ruhu kabzedilecek. Kendisinde hicbir hayir olmayan
kimseler dunyada baki kalacaklar ve bunlar atalarinin dinlerine
donecekler!" buyurdular."
Muslim, Fiten 52, (2907).
4745 - Sevban radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetim icin
saptirici imamlardan korkarim. Ummetim arasina kilic bir kere girdi mi, artik
Kiyamet gunune kadar kaldirilmaz. Ummetimden birkisim kabileler musriklere
iltihak etmedikce, ummetimden birkisim kabileler putlara tapmadikca Kiyamet
kopmaz. Ummetimde otuz tane yalanci cikacak hepsi de kendisinin peygamber
oldugunu iddia edecek. Halbuki ben peygamberlerin muhruyum (sonuncusuyum) ve
benden sonra peygamber de yoktur. Ummetimden bir grup hak uzerinde olmaktan
geri durmaz. Onlara muhalefet edenler onlara zarar veremezler. Allah'in
(Kiyamet) emri, onlar bu halde iken gelir."
Ali Ibnu'l-Medini:
"Bunlar ashabu'l-hadistir" demistir."
Muslim, Imaret 170, (1920);
Ebu Davud, Fiten 1, (4252); Tirmizi, Fiten 32, (2203, 2220, 2230). Hadisi,
Muslim, Ebu Davud ve Tirmizi parca parca rivayet etmislerdir. Rezin ise bu
lafizla (kaydettigimiz sekilde tek bir rivayet halinde) tahric etmistir.
4746 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Insanlar oyle gunler
gorecek ki, katil nicin oldurdugunu, maktul de nicin olduruldugunu
bilemeyecek."
"Bu nasil olur?"
diye soruldu. Su cevabi verdi:
"Herctir! Olduren de
olen de atestedir."
Muslim, Fiten 56, (2908).
4747 - Usame Ibnu zeyd
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam,
Medine'nin Utum denen (eski ve yuksek) binalarindan birine yaklasmisti:
"Benim gorduklerimi
sizler de goruyor musunuz?" buyurdular. Yanindakiler: "Hayir"
deyince, acikladi:
"Ben, su evlerinizin
arasinda birkisim fitnelerin yerlerini goruyorum, tipki yagmur yerleri
gibi."
Buhari, Fezailu'l-Medine 8,
Mezalim 25, Menakib 25, Fiten 4; Muslim, Fiten 9, (2885).
4748 - Ebu Sa'id
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Muslumanlar arasina
tefrika girip (iki firkaya ayrildiklari) zaman dinden cikan bir taife zuhur
edecek. Onlari, iki taifeden halka en yakin olani oldurecektir."
Muslim, Zekat 150, (1065);
Ebu Davud, Sunnet 13, (4667).
4749 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Ummetim calimli calimli yurudu ve meliklerin evladlari,
Rumlar ve Iranlilar hizmetini yapti mi, serirleri hayirlilarina musallat
edilecektir."
Tirmizi, Fiten 64, 2262.
4750 - Ibnu Amr Ibni'l-As
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gun:
"Size Iran ve
Bizans'in hazineleri acilinca, nasil bir kavim olacaksiniz?" diye
sormustu. Abdurrahman Ibnu Avf: "Allah'in emrettigi sekilde oluruz!"
dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Bilakis, sizler
birbirinizle munafese (menfaat yarisi) edecek, hasedlesecek sonra da
birbirinizden yuz cevirecek ve kinleseceksiniz. Daha sonra da muhacirlerin
miskin (ve zayif olan)larina gidip birkismini digeri uzerine valiler
yapacaksiniz."
Muslim, Zuhd 7, (2962).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4741-4750 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.