Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4881-4890 )

HAPIS VE TAKIP

4881 - Behz Ibnu Hakim an ceddihi anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir adami bir tohmet sebebiyle hapsetti, sonra da serbest birakti."
Ebu Davud, Akdiye 29, (3630); Tirmizi, Diyat 21, (1417); Nesai, Sarik 2, (8, 67).

4882 - Yine Behz Ibnu Hakim ayni tarikten naklediyor: "Kardesi veya amcasi, hutbe vermekte olan Resulullah aleyhissalatu vesselam'a dogrulup: "Komsularim (ve kavmim, ashabin tarafindan) nicin tutulup hapsedildiler" dedi. Aleyhissalatu vesselam (cevap vermeyip) yuzunu cevirdi. (Adam ayni sozu tekrar edince) ikinci sefer yuzunu cevirdi.Sonra adam (saygiyi tasan) bir sey soyledi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam: "Bunun komsularini saliverin!" buyurdu."
Ebu Davud, Akdiye 29, (3631).

RESULULLAH'IN HUKME BAGLADIGI DAVALAR

4883 - Ibnu'z-Zubeyr radiyallahu anhuma anlatiyor: "Ensar'dan bir erkek, hurma agaclarini suladiklari Harre'nin su arki yuzunden Zubeyr radiyallahu anh'la ihtilafa dusup Resulullah'in huzurunda murafa'a oldular. Resulullah (ihtilaflarini dinledikten sonra) Zubeyr'e:
"Ey Zubeyr (once) sen sula, suyu sonra da komsuna sal!" buyurdular. Ensari bu hukme kizdi ve: "Boyle hukmetmen, o senin halaoglun olmasindandir!" dedi. Resulullah bu soze cok kizdi, yuzu renk renk oldu ve: "Ey Zubeyr! Once sen sula, sonra duvara ulasincaya kadar da suyu tut!" dedi. Zubeyr dedi ki: "Vallahi oyle zannediyorum ki su ayet bu hadise ile ilgili olarak indi.
(Mealen): "Hayir oyle degil! Rabbine and olsun ki, onlar aralarinda kimi oraya kimi buraya cektikleri (kavga ettikleri) seylerde seni hakem yapip sonra da verdigin hukumden yurekleri hicbir sikinti duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadikca iman etmis olmazlar" (Nisa 65).
Buhari, Sirb 6, 7, 8, Sulh 12, Tefsir, Nisa 12; Muslim, Fezail 129, (2357); Ebu Davud, Adiye 31, (3637); Tirmizi, Ahkam 26, (1363); Nesai, Kudat 26, (8, 245).

4884 - Sa'lebe Ibnu Ebi Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Kureys'ten bir adamin Beni Kureyza'da bir payi vardi. Suyun paylastiklari Mehzur ve Muzeynib vadisinin suyu hususunda ihtilafa duserek Aleyhissalatu vesselam'a muracaat ettiler. Resulullah aralarinda: "Su hakki topuklara kadardir. Ustteki, alttakine bundan fazlasina mani olamaz" diye hukmetti."
Muvatta, Akdiye 28, (2, 744); Ebu Davud, Akdiye 31, (3638); Ibnu Mace, Ruhun 20, (2481).

4885 - Haram Ibnu Sa'd Ibni Muhaysa anlatiyor: "Bera Ibnu Azib radiyallahu anh'a ait bir at, Ensar'dan bir zatin bahcesine girdi ve zarar meydana getirdi. Resulullah aleyhissalatu vesselam, bunun uzerine: "Mal sahibinin, malini gunduzleyin; hayvan (mevasi) sahibinin de hayvanini geceleyin muhafaza etmesine hukmetti."
Muvatta, Akdiye 37, (2, 747, 748); Ebu Davud, Buyu' 92, (3569, 3570); Ibnu Mace, Ahkam 13, (2332).

4886 - Rafi' Ibnu Hadic radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim baskasinin tarlasina onlarin izni olmadan ekim yaparsa, ektiginde hicbir hakka sahip olamaz, ona sadece nafakasi verilir."
Tirmizi, Ahkam 29, (1366); Ebu Davud, Buyu 33, (3403); Ibnu Mace, Ruhun 13, (2466).

4887 - Ebu Said radiyallahu anh anlatiyor: "Iki kisi, bir hurma agacinin harimi hususunda ihtilaf ederek Resulullah aleyhissalatu vesselam'a basvurdular. Resulullah aleyhissalatu vesselam agacin olculmesini emir buyurdular. Yedi veya bes zira oldugu tesbit edildi. Aleyhissalatu vesselam (harimin) o kadar olmasina hukmetti."
Ebu Davud, Akdiye 31, (3640).

KATILDEN NEHY

4888 - Said Ibnu'l-As radiyallahu anh hazretleri Ibnu Omer radiyallahu anhuma'dan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Mu'min, haram kana bulasmadikca dininde genislik icindedir."
Said Ibnu'l-As der ki: "Ibnu Omer radiyallahu anhum (Resulullah'in sozunden sonra sunu) soylediler: "Kisi, nefsini bulastirdigi takdirde, kurtulusu olmayan cok ciddi amellerden biri, haksiz yere haram kan dokmesidir."
Buhari, Diyat 1.

4889 - Muaviye Ibnu Ebi Sufyan radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Her gunahi Allah'in magfiret buyurmasi muhtemeldir. Ancak bilerek mu'mini olduren veya kafir olarak olen kimse haric..."
Nesai, Tahrim 1, (7, 81).

4890 - Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Mu'minin oldurulmesi, Allah katinda, dunyanin zevalinden daha buyuk (bir hadise)dir."

Nesai, Tahrim 2, (7, 83).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4881-4890 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.