Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 701-710 )

701 - Ebu Said (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah(aleyhissalatu vesselam) okudu: "Ey Muhammed! Hala gaflet icinde bulunanlari ve hala inanmayanlari, onlari isin bitmis olacagio hasret gunu ile uyar" (Meryem 39). Sonra dedi ki: "(Kiyamet gunu) olum alaca bir koc suretinde getirilir. Cennetle cehennem arasinda yer alan sur uzerinde durdurulur. Once:
-"Ey cennet ahalisi!" diye bagirilir, onlar baslarini kaldirirlar. Sonra:
-"Ey cehennem ahalisi!" diye bagirilir, onlar da baslarini kaldirirlar. Sonra sorulur:
-"Bunu tanidiniz mi, nedirbu?Hepsi birden:
-"Evet tanidik, derler. Bu olumdur"
Koc yatirilir ve kesilir. Eger, Allah cennet ahalisi icin hayata hukmetmemis olsaydi, neseyle olurlerdi. Cehennem ahalisi icin de Allah hayata, bekaya hukmetmemis olsaydi onlar da uzulerek olurlerdi."
Tirmizi, Tefsir, Meryem (3155), Tirmizi hadisin sahih oldugunu soylemistir. Bu hadis biraz farkli sekilde de rivayet edilmistir. Buhari, Tefsir, Meryem 2; Muslim, Sifatu'n-Nar; Tirmizi, Cennet 20, (2561).

702 - Katade (merhum), su ayet hakkinda: "Onu yuce bir yere yukselttik" (Meryem 57). Hz. Enes (radiyallahu anh) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'an su rivayeti yaptigini belirtir: "Ben Mirac'ta iken dorduncu kat semada Hz. Idris (aleyhi's-selam)'i gordum."
Tirmizi, Tefsir, Meryem, (3156).

703 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hz. Cibril (aleyhisselam)'e: "Bana, niye halen yapmakta oldugundan daha fazla ziyarette bulunmuyorsun?" diye sormustu, su ayet indi: "Cebrail Muhammed'e soyle dedi: "Biz ancak Rabbinin buyruguyla ineriz, gecmisimizi, gelecegimizi ve ikisinin arasindakileri bilmek O'na mahsustur. Rabbin unutkan degildir" (Meryem 64).
Buhari, Tefsir, Meryem 2, Bed'u'l-Halk 6, Tevhid 28; Tirmizi, Tefsir, Meryem, (3157).

704 - Ummu Mubessir el-Ensariyye (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i dinledim soyle buyurmustur:
"(Hudeybiye biatina katilan) ashabu's-secere'den hic kimse insaallah cehenneme girmeyecektir."
Bunun uzerine Hafsa (radiyallahu anha) validemiz: "Hayir ey Allah'in Resulu!" dediyse de Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onu azarladi.
Bunun uzerine Hz. Hafsa (radiyallahu anha) su ayeti okudu: "Sizden cehenneme ugramayacak yoktur. Bu, Rabbinin, yapmayi uzerine aldigi kesinlesmis bir hukumdur" (Meryem 71).
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona su cevabi verdi: "Allah soyle de buyurmaktadir: "Sonra biz, Allah'a karsi gelmekten sakinmis olanlari kurtarir, zalimleri de orada diz ustu cokmus olarak birakiriz" (Meryem 72).
Muslim, Fedailu's-Sahabe 163, (2496).

705 - Suddi anlatiyor: "Murre el-Hemedani'ye, "Sizden cehenneme ugramayacak yoktur" (Meryem 71) ayetinden sordum. Bunun uzerine bana Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'in Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'den rivayet ettigi su hadisi rivayet etti: "Insanlar atese girerler, sonra amellerine gore ondan cikarlar: Onlarin ilk grubu simsek hiziyla cikar, ikinci grub ruzgar gibi cikar. Sonra at sur'atiyle, at binicisi suratiyle, sonra yaya kosusuyla, en sonra da yaya yuruyusuyle cikar."
Tirmizi, Tefsir, Meryem (3158).

706 - Habbab Ibnu'l-Eret anlatiyor: "Cahiliye devrinde demirci idim. As Ibnu Vail es-Sehmi'ye bir kilic yaptim. Ucretimi almaya gelmistim.
-"Hayir, Muhammed'i inkar etmedikce vermeyecegim" dedi. Kendisine:
-"Asla" Sen olup, Allah seni yeniden diriltinceye kadar ebediyyen onu inkar etmeyecegim" dedim.
-"Yani ben, oldukten sonra tekrar dirilecegim ha!" diye alaya aldi. Ben:
-"Bundan ne suphe!" deyince:
-"Oyleyse birak beni, oleyim de yeniden dirileyim. Bana bol mal ve evlat verilecek. O zaman sana olan borcumu eda ederim" dedi.
Bunun uzerine su ayet indi: "Ey Muhammed! Ayetlerimizi inkar eden ve: "Bana elbette mal ve cocuk verilecektir" diyeni gordun mu? O gorulmeyeni mi biliyor, yoksa Rahman katindan bir soz mu almistir? Hayir soyledigini yazacagiz ve onun azabini uzattikca uzatacagiz. Bahsettikleri seyler bize kalacaktir. Kendisi bize tek basina gelecektir" (Meryem 80).
Buhari, Tefsir, Meryem 3, 4, 6, Icare 15, Husumat 10, Buyu 29; Muslim, Munafikun 35, (2795); Tirmizi,Tefsir, (3161).

707 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Allah bir kulu sevdi mi, Cebrail (aleyhisselam)'e soyle seslenir: "Ben falanca kisiyi seviyorum, sen de sev!" Bunun uzerine semada ayni sekilde nida edilir. Sonra, arz ehli arasina onun sevgisi indirilir. Bunu su ayet ifade etmektedir: "Inanip hayirli is isleyenleri Rahman sevgili kilacaktir" (Meryem 96). "Allah bir kula bugzettimi, Cibril (aleyhisselam)'e seslenir: Ben falancaya bugz ediyorum. Bu sekilde semada nida edilir. Sonra, yeryuzune onun hakkinda bugz indirilir."
Tirmizi, Tefsir, Meryem, (3160).

HACC SURESI

708 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), "Insanlardan bazisi vardir, Allah'a (dininin) yalniz bir taraf(in)dan(tutup, sekk ve tereddud icinde) ibadet eder. Eger kendisine bir hayir dokunursa ona yapisir. Eger bir fitne isabet ederse yuzu ustu doner. Dunyada da, ahirette de husrana ugramistir o. Bu ise, apacik ziyaninta kendisidir." (Hac, 11) ayetinin inis sebebini aciklamak maksadiyla soyle buyurdu: "Bazilari vardi, Medine'ye gelir, bakardi; bu gelisiyle hanimi oglan dogurur, ati da yavrularsa, "Bu din, derdi, salih iyi bir dindir." Sayet hanim oglan dogurmaz, ati da yavrulamazsa: "Bu din kotudur" derdi."
Buhari, Tefsir, Hacc 2.

709 - Ali Ibnu Ebi Talib (radiyallahu anh) buyurdular ki: "Kiyamet gunu, Rahman'in onune, dava acmak uzere ilk diz cokecek olan benim."
Kays Ibnu Ubad der ki: "Onlar hakkinda su ayet indi: "Iste Rabbleri hakkinda tartismaya giren iki taraf; O'nu inkar edenlere atesten elbiseler bicilmistir. Baslarina da kaynar su dokulur de bununla karinlarindakiler ve deriler eritilir. Demir topuzlar da onlar icindir" (Hacc19-21). Kays devamla der ki: "Onlar Bedir savasindakarsilikli mubareze eden kimselerdir. Bir tarafta, Hz. Ali, Hz. Hamza ve Ubayde Ibnu'l-Haris (radiyallahu anhum), karsi tarafta da Seybe Ibnu Rebia, Utbe Rebi'a ve el-Velid Ibnu Utbe varlardi."
Buhari, Tefsir, Hacc 3, Megazi 3, 7.

710 - Ibnu'z-Zubeyr (radiyallahu anhuma) anlatiyor:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "(Kabe'ye) Kur'an-i Kerim'de, Beytu'l-Atik denmis olmasi (Hacc 29, 33) ona hic bir cebbarin galebe calmamis olmasindandir."

Tirmizi, Tefsir, Hacc (3169).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 701-710 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.