Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5121-5130 )

RU'YETULLAH (ALLAH'IN GORULMESI)

5121 - Cerir Ibnu Abdillah radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir dolunay gecesi, aya bakti ve:
"Siz su ayi gordugunuz gibi, Rabbinizi de boyle perdesiz goreceksiniz ve O'nu gormede bir sikisikliga dusmeyeceksiniz (herkes rahatca gorecek). Artik, gunesin dogma ve batmasindan once hic bir namaz hususunda size galebe calinmamasina gucunuz yeterse bunu yapin (namazlari vaktinde kilin, vaktini gecirmeyin)."
Cerir der ki: "Resulullah, sonra su ayeti okudu: "Rabbini gunesin dogmasindan ve batmasindan once hamd ile tesbih et" (Ta-ha 13).
Buhari, Mevakitu's-Salat 6, 26, Tefsir, Kaf 1, Tevhid 24; Muslim, Mesacid 211, (633); Ebu Davud, Sunnet 20, (4729); Tirmizi, Cennet 16, (2554).

5122 - Hz. Suheyb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cennetlikler cennete girince Allah Teala Hazretleri:
"Bir sey daha istiyorsaniz soyleyin, onu da ilaveten vereyim!" buyurur. Cennetlikler:
"Sen bizim yuzlerimizi ak etmedin mi? Sen bizi cennete koymadin mi? Sen bizi cehennemden kurtarmadin mi (daha ne isteyecegiz?)" derler. Derken perde acilir. Onlara, yuce Rablerine bakmaktan daha sevimli bir sey verilmemistir."
Suheyb der ki: "Resulullah bu sozlerinden sonra su ayeti tilavet buyurdular. (Mealen): "Iyi is, guzel amel yapanlara daha guzel iyilik bir de ziyade vardir" (Yunus 26).
Muslim, Imam 297, (181); Tirmizi, Cennet 16, (2555).

5123 - Ebu Zerr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Sen Rab Teala'ni hic gordun mu?" diye sordum.
"Nurdur, ben O'nu nasil gorurum" buyurdular."
Muslim, Iman 291, (178); Tirmizi, Tefsir, Necm, (3278).

5124 - Mesruk rahimehullah anlatiyor: "Hz. Aise radiyallahu anha'ya dedim ki: "Ey annecigim! Muhammed aleyhissalatu vesselam Rabbini gordu mu?" Bu soru uzerine:
"Soyledigin sozden tuylerim urperdi. Senin uc hatali sozden haberin yok mu? Kim onlari sana soylerse yalan soylemis olur. Soyle ki: Kim sana: "Muhammed Rabbini gordu" derse yalan soylemis olur.
(Hz. Aise bu noktada, sozune delil olarak) su ayeti okudu. (Mealen): "Onu gozler idrak edemez, O ise gozleri idrak eder" (En'am 103).
Devamla dedi ki: "Kim sana derse ki Muhammed yarin olacak seyi bilir, yalan soylemistir. Zira ayet-i kerimede (mealen): "Hicbir nefis yarin ne kesbedecegini bilemez" (Lokman 34) buyrulmustur. Kim sana "Muhammed'in vahiyden birsey gizledigini soylerse o da yalan soylemistir. Cunku ayet-i kerimede (Mealen): "Ey Peygamber! Sana Rabbinden her indirileni teblig et. Sayet bunu yapmazsan Allah'in risaletini teblig etmis olmazsin" (Maide 67) buyrulmustur. Lakin Resulullah aleyhissalatu vesselam Cibril'i (suret-i asliyesinde) iki sefer gormustur."
Buhari, Tefsir, Maide 7, Bed'u'l-Halk 6, Tefsir, Necm 1, Tevhid 4; Muslim, Iman 287, (177); Tirmizi, Tefsir, En'am, (3070).

HELAL KAZANCA TESVIK, HARAMDAN SAKINDIRMA

5125 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam(bir gun) soyle hitap ettiler:
"Ey insanlar! Allah Teala hazretleri tayyibtir, tayyibten baska bir sey kabul etmez. Allah'in mu'minlere emrettigi seyler, peygambere emretmis olduklarinin aynisidir. Nitekim Allah Teala hazretleri (peygamberlere):
"Ey peygamberler, temizolanlardan yiyin ve salih amel isleyin" (Mu'minun 51) emretmis, mu'minlere de:
"Ey iman edenler, size rizik olarak verdiklerimizin temizlerinden yiyin" (Bakara 172) diye emirde bulunmustur."
Sonra seferi uzatip, saci basi daginik, toz-toprak icinde kalan ve elini semaya kaldirip: "Ey Rabbim, ey Rabbim" diye dua eden bir yolcuyu zikredip, dedi ki:
"Bu yolcunun yedigi haram, ictigi haram, giydigi haramdir ve (netice itibariyle) haramla beslenmektedir. Peki boyle bir kimsenin duasina nasil icabet edilir?" buyurdular."
Muslim, Zekat 65, (1015); Tirmizi, Tefsir, Bakara (2992).

5126 - Havle el-Ensariyye radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i isittim. Soyle buyurmuslardi:
"Bir kisim insan vardir, Allah'in mulkunden haksiz bir surette mal elde etmeye girisirler. Halbuki bu, Kiyamet gunu onlara bir atestir, baska degil."
Buhari, Hums 7; Tirmizi, Zuhd 41, (2375).

5127 - Nu'man Ibnu Besir radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Surasi muhakkak ki, haramlar apacik bellidir, helaller de apacik bellidir. Bu ikisi arasinda (haram veya helal oldugu) supheli olanlar vardir. Insanlardan cogu bunlari bilmez. Bu durumda, kim supheli seylerden kacinirsa, dinini de, irzini da tebrie etmis olur. Kim de supheli seylere duserse harama dusmus olur, tipki korulugun etrafinda surusunu otlatan coban gibi ki, her an koruluga dusebilecek durumdadir. Haberiniz olsun, her melikin bir korulugu vardir, Allah'in korulugu da haramlaridir. Haberiniz olsun, cesette bir et parcasi var ki, eger o saglikli olursa, cesedin tamami saglikli olur, eger o bozulursa, cesedin tamami bozulur. Haberiniz olsun bu et parcasi kalptir."
Buhari, Iman 39, Buyu' 2; Muslim, Musakat 107, (1599); Ebu Davud, Buyu' 3, (3329, 3330); Tirmizi, Buyu 1, (1205); Nesai, Buyu 2, (7, 241).

5128 - Selman el-Farisi ve Ibnu Abbas radiyallahu anhum anlatiyorlar:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Helal, Allah Teala hazretlerinin kitabinda helal kildigi seydir. Haram da Allah Teala Hazretlerinin kitabinda haram kildigi seydir. Hakkinda sukut ettigi sey ise affedilmistir. Onun hakkinda sual kulfetine girmeyiniz."
Rezin tahric etmistir. Tirmizi, Libas 6, (1726); Ibnu Mace, Et'ime 60, (3367).

5129 - Mikdam Ibnu Ma'dikerb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"(Beni Adem'den) hic kimse elinin emeginden daha hayirli bir taami asla yememistir. Allah'in peygamberi Davud aleyhisselam elinin emegini yerdi."
Buhari, Buyu' 15.

5130 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Oyle devir gelecek ki, insanoglu, aldigi seyin helalden mi, haramdan mi olduguna hic aldirmayacak."
Buhari, Buyu' 7, 23; Nesai, Buyu' 2, (7, 243).

Rezin su ziyadede bulunmustur: "Boylelerinin hicbir duasi kabul edilmez."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5121-5130 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.