Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5321-5330 )

5321 - Zeyd Ibnu Halid radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Horoza sovmeyin! Zira o, namaz icin uyandiriyor."
Ebu Davud, Edeb 115, (5101).

RESULULLAH ALEYHISSALATU VESSELAM'IN LANETETTIKLERI

5322 - Ebu't-Tufeyl radiyallahu anh anlatiyor: "Ali Ibnu Ebi Talib radiyallahu anh'a bir adam gelerek:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'in sana tevdi ettigi sir nedir?" diye sormustu. Hz. Ali buna ofkelendi ve:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam, halka gizledigi hicbir seyi bana sir olarak vermedi. Su kudar var ki, bana dort kelime soyledi!" dedi. Adam:
"Nedir onlar, soyler misin?" deyince, Hz. Ali:
"Allah'tan baskasinin adina kesene Allah lanet etsin. Ebeveynine lanet edene lanet etsin. Bid'atciyi himaye edene Allah lanet etsin. Tarlanin sinir taslarini degistirene Allah lanet etsin!"
Muslim, Edahi 43, (1978); Nesai, Dahaya 34, (7, 232).
Rezin, Ibnu Abbas'tan su ziyadede bulundu: "A'mayi yoldan men eden mel'undur. Bir hayvana temasta bulunan mel'undur. Lut kavminin pis isini yapan mel'undur."

5323 - Hz. Ali radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ribayi yiyeni, yedireni, riba akdini yazani, sadakaya (zekata) mani olani, dovme yapani, dovme yaptirani -hastalik sebebiyle olan haric- hulle yapani, hulle yaptirani lanetledi."
Nesai, Zinet 25, (8, 147).

5324 - Muhammed Ibnu Abdirrahman, annesi Amra Bintu Abdirrahman'dan naklen anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam nebbas (mezar soyan) erkek ve kadinlara lanet etti."
Muvatta, Cenaiz 44, (1, 238).

5325 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allahim, ben senden hulf etmeyecegin bir ahd talep ediyorum. (Biliyorsun) ben bir beserim. Hangi mu'mine (hataen) eziyet verir, kirici soz sarfeder, lanette bulunur, degnek vurup (canini yakar)sam bu haksizligi onun hakkinda, Kiyamet gunu bir rahmet, (sevabinda) bir artis, sana bir yaklasma vesilesi kil."
Buhari, Da'avat 34; Muslim, Birr 90, (2601).

5326 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yanina iki kisi girdi. Resulullah'a bir seyler soylediler. Fakat ne soylediklerini bilmiyorum. Soyledikleriyle Aleyhissalatu vesselam'i kizdirmislardi. Onlara lanet etti, sebbetti (kirici konustu). Adamlar cikinca:
"Vallahi! Ey Allah'in Resulu! Bunlarin kazandigi hayri kim kazanabilir?" dedim.
"Bu da ne?" buyurdular.
"Onlara lanet ettin, sebbettin" dedim.
"Benim Rabbime ne sart kostugumu bilmiyor musun? Dedim ki: "Allahim, ben bir beserim. (Beserin razi oldugu gibi razi olur, beserin kizdigi gibi kizarim.) Oyleyse mu'minlerden hangisine (hak etmedigi halde) lanet edersem, sebbedersem bunu onun hakkinda (tahur (gunahlarindan temizlik vesilesi)), (sevabinda) bir artis ve ucret kil!" buyurdular."
Muslim, Birr 88, (2600).

MEV'IZELER BOLUMU

5327 - Ebu Idris el-Havlani, Ebu Zerr radiyallahu anh'tan anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, aziz ve celil alan Rabbinden naklen anlattigina gore, Rabb Teala soyle buyurmustur:
"Ey kullarim! Ben nefsime zulmu haram ettim, onu sizin aranizda da haram kildim: Oyleyse birbirinize zulmetmeyin.
Ey kullarim! Hidayet verdiklerim disinda hepiniz dall (dogru yoldan sapmislar)siniz. Oyleyse benden hidayet isteyin de sizi hidayet edeyim!
Ey kullarim! Benim yedirdiklerim haric, hepiniz aclarsiniz. Oyleyse benden yiyecek isteyin de size yiyecek vereyim!
Ey kullarim! Benim giydirdiklerim haric hepiniz ciplaklarsiniz! Oyleyse benden giyinme talep edin de sizleri giydireyim!
Ey kullarim! Sizler gece ve gunduz hata isliyorsunuz. Ben ise butun gunahlari affederim. Oyleyse benden magfiret talep edin de sizleri bagislayayim.
Ey kullarim! Bana zarar verme mevkiine ulasamazsiniz ki bana zarar veresiniz! Bana fayda saglama mertebesine de ulasamazsiniz ki bana menfaat saglayasiniz.
Ey kullarim! Sayet sizlerin oncekileri sonrakileri; insi olanlari, cinni olanlari hepsi de sizden en muttaki bir insanin kalbi uzere olsaydiniz, bu benim mulkumde hic bir seyi zerre miktar artirmazdi.
Ey kullarim! Eger sizin oncekileriniz ve sonrakileriniz, insi olanlariniz, cinni olanlariniz sizden en facir bir kimsenin kalbi uzere olsaydiniz, bu benim mulkumden zerre kadar bir eksiklik hasil etmezdi.
Ey kullarim! Eger sizlerin oncekileri ve sonrakileri, insi olanlari, cinni olanlari bir duzlukte toplanip bana talepte bulunsaydiniz, ben de her insana istedigini verseydim, bu, benim nezdimde olandan, ignenin denize batirildigi zaman hasil ettigi eksilme kadar bir noksanlik ancak meydana getirirdi.
Ey kullarim! Bunlar sizin amelleriniz, onlari sizin icin sayiyorum. Sonra bunlarin karsiligini size odeyecegim. Oyleyse sizden kim bir hayirla karsilasirsa Allah'a hamd etsin. Kim de hayir degil de baska bir sey bulursa, kendinden baska bir seyi levmetmesin (kinamasin, basina geleni kendinden bilsin)."
Muslim, Birr 55, (2577); Tirmizi, Kiyamet 49, (2497).

5328 - Ubeyy Ibnu Ka'b radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam gecenin ucte ikisi gecince kalkar ve: "Ey insanlar! Allah'i zikredin! Allah'i zikredin! "Sarsici" kesinlikle gelecektir; "takipci" de onun arkasindan gelecektir. Olum, icindeki (siddet ve sikinti)larla gelecek, (oyleyse ahirete hazirlanin!)" derdi." Ubey devamla dedi ki:
"Ey Allah'in Resulu dedim, ben sana cok salat oku(mak isti)yorum. (Duamda) ne miktarini sana salat u selam yapayim?"
"Diledigin kadar!" buyurdular.
"Dortte bir (yeter mi)?" dedim.
"Diledigin kadar!" buyurdular, "Eger artirirsan, bu senin icin daha hayirli!" dediler.
"Yari(ya ne dersiniz)?" dedim.
"Diledigin kadar!" buyurdular, "Eger artirirsan, bu senin icin daha hayirli!" dediler.
"Ucte iki(ye ne dersiniz?)" dedim.
"Diledigin kadar!" buyurdular, "Eger artirirsan, bu senin icin daha iyi!" dediler.
"(Kendim icin dua ettigim vaktin) tamamini size salat u selam okumaya ayirayim mi?" dedim.
"Bu takdirde, (dunyevi ve uhrevi) dilegin kabul edilir, gunahin affedilir!" buyurdular."
Tirmizi, Kiyamet 24, (2459).

5329 - Ukbe Ibnu Amir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir gun cikip, Uhud sehidlerine cenazelere kildigi namazla namaz kildi. Sonra minbere gecti:
"Ben dedi, sizden once (havuzun basina) varacagim ve ben size sahidlik yapacagim. Simdi, su anda ben, vallahi havzimi goruyorum. Bana arzin hazinelerinin anahtarlari verildi. Vallahi ben artik sizin benden sonra sirke dusmenizden korkmuyorum. Fakat sizin dunya hususunda birbirinizle rekabete, cekememizlige dusmenizden korkuyorum."
Buhari, Rikak 53, 7, Cenaiz 73, Menakib 25, Megazi 17, 27; Muslim, Fezail 30, (2296).

5330 - Ebu Kebse el-Enmari radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Uc sey vardir, (bunlarin dogrulugu hususunda size) yemin ederim. Ayrica bir de hadis soyleyecegim, bunlari iyi belleyin: Kisinin mali sadaka sebebiyle eksilmez. Bir kula haksiz zulum yapilir o da sabrederse, Allah onun izzetini (dunya ve ahirette) mutlaka artirir. Bir kul dilenme kapisini acti mi, onunla birlikte Allah da o zavalliya fakirlik kapisini acar."

Tirmizi, Zuhd 17, (2326).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5321-5330 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.