Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5461-5470 )
5461 - Zeyd Ibnu Sabit radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, bizimle birlikte, Beni Neccar'a
ait bir bahcede bulundugu sirada bindigi katir, onu aniden saptirdi, nerdeyse
(sirtindan yere) atacakti. Karsisinda bes veya alti kabir vardi. Aleyhissalatu
vesselam:
"Bu kabirlerin sahiplerini bilen var
mi?" buyurdular. Bir adam:
"Ben biliyorum!" deyince,
Aleyhissalatu vesselam:
"Ne zaman olduler?" dedi. Adam:
"Sirk devrinde!" deyince
Aleyhissalatu vesselam;
"Bu ummet kabirde fitneye maruz
kilinacak. Eger birbirinizi defnetmemenizden korkmasaydim sahsen isitmekte
oldugum kabir azabini size de isittirmesi icin Allah'a dua ederdim"
buyurdular ve sonra sunlari soylediler: "Kabir azabindan Allah'a
siginin!" Oradakiler:
"Kabir azabindan Allah'a siginiriz!"
dediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Cehennem azabindan da Allah'a
siginin!" dedi
"Cehennem azabindan Allah'a
siginiriz" dediler.
"Fitnelerin acik ve kapali olanindan
Allah'a siginin!" dedi.
"Acik ve kapali her cesit fitneden
Allah'a siginiriz!" dediler.
"Deccal'in fitnesinden Allah'a
siginin!" buyurdu.
"Deccal'in fitnesinden Allah'a
siginiriz!" dediler."
Muslim, Cennet 67, (2867).
5462 - Ebu Eyyub el-Ensari radiyallahu anh
anlatiyor: "Gunes battiktan sonra, Resulullah aleyhissalatu vesselam
cikmisti, bir ses isitti: "Bu, kabirlerinde azab ceken yahudiler(in
sesidir)!" buyurdular."
Buhari, Cenaiz 88; Muslim, Cennet 69, (2869);
Nesai, Cenaiz 114, (4, 102).
5463 - Nesai. Hz. Enes radiyallahu anh'tan
naklediyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir kabirden bir ses
isitmisti: "Bu ne zaman oldu? (Bileniniz var mi?" buyurdular.
"Cahiliye devrinde!" dediler. Bu
cevaba sevindi ve:
"Eger birbirinizi defnetmemenizden
korkmasaydim kabir azabini size de isittirmesi icin dua ederdim"
buyurdular."
Muslim, Cennet 68, (2868); Nesai, Cenaiz 114,
(4, 102).
MUNKER VE NEKIRIN SUALLERI
5464 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kul kabrine konulup, yakinlari da ondan
ayrilinca -ki o, geri donenlerin ayak seslerini isitir- kendisine iki melek
gelir. Onu oturtup:
"Muhammed aleyhissalatu vesselam denen
kimse hakkinda ne diyordun?" diye sorarlar. Mu'min kimse bu soruya:
"Sehadet ederim ki, O, Allah'in kulu ve
elcisidir!" diye cevap verir. Ona:
"Cehennemdeki yerine bak! Allah orayi
cennette bir mekana tebdil etti" denilir. (Adam bakar) her ikisini de
gorur. Allah da ona, kabrinden cennete bakan bir pencere acar. Eger olen kafir
ve munafik ise (meleklerin sorusuna):
"(Sordugunuz zati) bilmiyorum. Ben de
herkesin soyledigini soyluyordum!" diye cevap verir. Kendisine:
"Anlamadin ve uymadin!" denilir.
Sonra kulaklarinin arasina demirden bir sopa ile vurulur. (Sopanin acisiyla)
oyle bir ciglik atar ki, onu (insan ve cinlerden ibaret olan) iki agirlik
disinda ona yakin olan butun (kulak sahipleri) isitir."
Buhari, Cenaiz 68, 87; Muslim, Cennet 70, (2870);
Ebu Davud, Cenaiz 78, (3231); Nesai, Cenaiz 110, (4, 97, 98); Tirmizi, Cenaiz
70, (1071) -Ebu Hureyre'den-,
5465 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Oluyu, (mezara kadar) uc sey takip eder:
Ailesi, mali ve ameli. Bunlardan ikisi geri doner, biri baki kalir: Ailesi ve
mali geri doner, ameli kendisiyle baki kalir."
Buhari, Rikak 42; Muslim, Zuhd 5, (2960);
Tirmizi, Zuhd 46, (2380).
5466 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Olup de pisman olmayan yoktur, mutlaka
herkes nedamet duyar: Iyi yolda olan hayrini daha cok artirmadigi icin pisman
olur, nedamet duyar. Kotu yolda olan da nefsini kotulukten cekip almadigina
pisman olur, nedamet duyar."
Tirmizi, Zuhd 59, (2405).
5467 - Yine Ebu Hureyre anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir insan olunce uc kisi haric herkesin
ameli kesilir: Sadaka-i cariye (birakan), veya istifade edilen bir ilim
(birakan) veya kendine dua edecek salih evlat (birakan)."
Muslim, Vasiyyet 14, (1631); Ebu Davud, Vesaya
10, (2880); Tirmizi, Ahkam 36, (1376); Nesai, Vesaya 8, (6, 251).
MESCID INSA ETMENIN FAZILETI
5468 - Hz. Osman radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim: Allah'in rizasini talep ederek bir
rnescid insa ederse, Allah ona cennette bir ev insa eder."
Bir diger rivayette: ".. Allah, onun
icin, cennette bir mislini insa eder" buyrulmustur.
Buhari, Salat 65; Muslim, Mesacid 25, (533);
Tirmizi, Salat 237, (318).
5469 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetimin ucreti bana arzedilip
gosterildi. Oyle ki mescidden cikarilip atilan bir cer-copun sevabini bile
gordum. Ummetimin gunahi da bana arzedi(lip gosteril)di. Kisiye Kur'an'dan
kendine gelen sure veya ayeti unutmasindan daha buyuk bir gunah gormedim."
Ebu Davud, Salat 16, (461); Tirmizi,
Fezailu'l-Kur'an 19, (2917).
MESCIDLERIN INSA EDILMESI
5470 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam Medine'ye geldigi zaman, Medine'nin
yuksek kisminda, kendilerine Beni Amr Ibni Avf denen bir kabileye indi. Onlarin
yaninda ondort gece kaldi. Sonra Beni Neccar'a haber gonderdi. Onlar
kilinclarini kusanmis olarak geldiler. Ben (su anda) Resulullah aleyhissalatu
vesselam'i devesi uzerinde; Ebu Bekir de terkisinde, Beni Neccar'in ileri
gelenleri etraflarini sarmis olarak gorur gibiyim. Aleyhissalatu vesselam,
(yukunu) Ebu Eyyub el-Ensari'nin evinin avlusuna indirdi.
"Ey Beni Neccar! buyurdular, su bahcenin
iyatinda pazarlik edelim!" buyurdu. Onlar:
"Hayir! dediler. Vallahi biz senden onun
bedelini istemiyoruz, Allah'tan istiyoruz !"
Bu arsada hurma agaclari, musriklere ait
kabirler ve bazi yikintilar vardi. Resulullah aleyhissalatu vesselam hurma
agaclarinin kesilmesini, musrik kabirlerinin kaldirilmasini, harabelerin de
duzlenip arazinin tesviyesini emretti. Hurma kutukleri mescidin kible tarafina
(direkler halinde) dizildiler, kapinin iki yani tasla oruldu.
(Bu isaat devam ederken muslumanlar) su beyti
terennum ediyorlardi, Resulullah da onlara katiliyordu:
"Ey Rabbimiz, ahiret hayrindan baska
hayir yok!
Oyleyse muhacir ve ensara yardim et!"
Buhari, Salat 48, Fezailu'l-Medine 1, Buyu'
41, Vesaya 27, 30, 34, Menakibu'l-Ensar 46; Muslim, Mesacid 9, (524); Ebu
Davud, Salat 12, (453, 454); Nesai, Mesacid 12, (2, 39).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5461-5470 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.