Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5631-5640 )
5631 - Amr Ibnu Su'ayb an
ebihi an ceddihi anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Bir erkek bir kadinla
nikah yapar ve temasta bulunursa, artik o kadinin kizini nikahlamasi ona helal
olmaz. Eger kadina temas etmemisse kizini nikahlayabilir. Bir erkek bir kadini
nikahlarsa, kadina temas etmis olsa da olmasa da kadinin annesiyle artik
nikahlanamaz."
Tirmizi, Nikah 25, (1117).
5632 - Hz. Ali radiyallahu
anh soyle dediler: "Kadinlarin anneleri, kizla olan nikahakdine vaty
(temas) inzimam etmedikce haram olmaz. Anneye duhul (temas) olmadikca da kiz
haram olmaz."
Hadisin kaynagi Teysir'de
sehven Tirmizi olarak zikredilmistir. Cami'u'I-Usul'de Rezin'in ilavesi oldugu
belirtilmistir.
RADA' (SUT EMME)
5633 - Hz. Ali radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Aziz ve Celil olan Allah, nesebten haram ettigini sutten de haram
etti."
Tirmizi, Rada' 1, (1146).
5634 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Ebu'l-Ku'ays'in kardesi Eflah, ortunmeyi emreden ayet
indikten sonra yanima girmek icin izin istedi. Ben:
"Allah'ayemin olsun,
Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan izin istemedikce ben ona girme izni
vermeyecegim! Cunku onun kardesi Ebu'l-Ku'ays beni emziren kimse degildir, beni
Ebu'I-Ku'ays'in hanimi emzirdi!" dedim. Derken yanima Aleyhissalatu
vesselam girdiler.
"Ey Allah'in Resulu
dedim, Ebu'l-Ku'ays'in kardesi EfIah yanima girmek icin izin istedi. Ben sizden
sormadikca izin vermekten imtina ettim!" dedim. Resulullah aleyhissalatu
vesselam: "Amcana izin vermekten seni alikoyan sebep ne?" buyurdular.
Ben:
"Ey Allah'in Resulu!
dedim. Beni emziren erkek degil. Beni onun hanimi emzirdi" dedim.
Resulullah yine:
"Sen onun girmesine
izin ver. Zira o senin amcandir, Allah iyiligini versin" buyurdular.
(Urve devamla derki:) Iste
bu sebeple Hz. Ayse radiyallahu anha:
"Neseb sebebiyle
haramkildiklarinizi emme sebebiyle de haram kilin!" derdi."
Buhari, Humus 4, Sehadat 7,
Nikah 20; Muslim, Rada' 2, (1444); Muvatta, Rada' 2, (2, 601,602); Tirmizi,
Rada' 1, (1147); Ebu Davud, Nikah 7, (2055); Nesai, Nikah49, (6, 99).
5635 - Hz. Ali radiyallahu
anh anlatiyor: "Ben: "Ey Allah'in Resulu! Siz niye bizi birakip da
Kureys'e ragbet gosteriyorsunuz?" demistim. Bana:
"Yaninizda ragbet
gosterecegim bir (kadin) var mi?" dedi. Ben:
"Elbette! Hamza'nin
kizi var!" dedim. Bunun uzerine:
"O bana helal olmaz.
Cunku o, benim sut kardesimin kizidir" buyurdular."
Muslim, Rada' 11, (1446);
Nesai, Nikah 50, (6, 99).
5636 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Yanimda oturan bir erkek oldugu halde, Resulullah
aleyhissalatu vesselam odama girdi. Bu hal, ona bir hayli agir geldi (ve rengi
degisti), ofkesini yuzunden okudum. Bunun uzerine:
"Ey Allah'in Resulu!
Bu benim sut kardesimdir!" dedim..
"Siz kadinlar sut
kardeslerinizi iyi dusunun! Cunku sut kardesligi, acliktan dolayi hasil olur!"
buyurdular. "
Buhari, Nikah 21, Sehadat
1; Muslim, Rada' 32, (1455); Ebu Davud, Nikah 9, (2058); Nesai, Nikah 51, (6,
102).
5637 - Yine Hz. Aise
radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Bir veya iki emme ile
(sut kardesligi) haramligi hasil olmaz."
Muslim, Rada' 17, (1450);
Tirmizi, Rada' 3, (1150); Ebu Davud, Nikah 19, (2063); Nesai, Nikah 51, (6,
201).
5638 - Katade anlatiyor:
Ibrahim en-Neha'i'ye yazarak emme (rada') hakkinda sordum. Bana: "Sureyh
bize Hz. Ali ve Ibnu Mes'ud radiyallahu anhuma'nin, "Emmenin azi da cogu
da harami sabit kilar" dediklerini yazdi." Ebus-Sa'sa el-Muharibi
ise: "Hz. Aise radiyallahu anha'dan: "Resulullah'in: "Bir iki
emme harama sebep olmaz" dedigini rivayet etmistir" dedi."
Nesai, Nikah 51, (6, 102).
5639 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Kur'an olarak inenler meyaninda "Ma'lum on emme ile
haram sabit oliur" ayeti de vardi. Sonra (Rab Teala) onlari, malum bes
emme ile neshetti. Bu (bes emme) ayetleri, Kur'an'in okunan ayetleri arasinda
iken Aleyhissalatu vesselam vefat etti."
Muslim, Rada' 24, (1452);
Muvatta, Rada' 17, (2, 608); Ebu Davud, Nikah 11, (2062); Tirmizi, Rada' 3,
(1150); Nesai, Nikah 51, (6,100).
5640 - Hz. Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma demistir ki: "Iki yil icerisindeki emme tek bir emmeden
ibaret de olsa bu, (evlenmeyi) haram kilar."
Muvatta, Rada' 4, (2, 602).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5631-5640 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.