Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5641-5650 )

5641 - Abdullah Ibnu Dinar anlatiyor: "Bir adam Ibnu Omer radiyallahu anhuma'ya buyugun emmesinden sormustu. Su cevabi verdi:
"Bir adam Omer radiyallahu anh'a gelip: "Benim, kendisine temasta bulundugum bir cariyem vardi. Hanimim bunu onlemeye azmetti ve cariyeyi emzirdi ve bana da: "Sakin ha! Vallahi ben cariyeni emzirdim!" dedi. (Simdi ne yapmaliyim?" diye) sordu. Babam Omer ona soyle cevap verdi:
"Hanimini catlat: Git cariyene temasta bulun. Cunku (harama sebep olan) emme kucuklukte olan emmedir."
Muvatta, Rada' 13, (2, 606).

5642 - Yahya Ibnu Sa'id anlatiyor: "Bir adam gelerek Ebu Musa radiyallahu anh hazretlerine soyle bir soru sordu:
"Ben hanimimin memesinden bir miktar sut emdim ve bu mideme kadar ulasti. (Hanim bana haram mi oldu?)" Ebu Musa:
"Ben haniminin sana haram olmasindan baska bir sey gormuyorum!" dedi. Ibnu Mes'ud da vardi. Araya girip: "Adama verdigin fetvaya bak!" dedi. O da:
"Pekiyi, sen ne diyorsun?" dedi. Ibnu Mes'ud:
"Iki yas icerisinde olan emme icin haram vardir!" buyurdu. Bunun uzerine Ebu Musa radiyallahu anh:
"Su alim, aranizda oldugu muddetce bana bir sey sormayin!" dedi."
Muvatta, Rada' 14, (2, 607); Ebu Davud, Nikah 213, (2059, 2060).

5643 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Evlenmeyi haram kilan emme, cocuk memede iken, barsagi yoracak kadar olan emmedir. Bu da, sutten kesmenin ser'i muddetin)den once olmalidir."
Tirmizi, Rada' 5, (1152).

5644 - Ukbe Ibnu'l-Haris radiyallahu anh'in anlattigina gore, "Ukbe, Ebu Ihab Ibnu Aziz'in kizi (Ummu Yahya) ile evlenmisti. Kendisine (siyah) bir kadin gelerek:
"Ben Ukbe'yi ve onun evlendigi kizi emzirmistim!" dedi. Ukbe kadina:
"Ben senin onu (gercekten emzirdigini bilmiyorum. Bana (daha once) soylemedin de!" dedi. (Ebu Ihab ailesine gidip sordu. Onlar bilmediklerini soylediler. Ukbe bunun uzerine) binegine atlayarak Resulullah aleyhissalatu vesselam'i gormek uzere Medine'ye gitti. Aleyhissalatu vesselam:
"(Sut kardesi oldugunuz) soylendikten sonra nasil beraberliginiz devam eder? (Onu derhal birak!)" buyurdular. Ukbe hemen hanimindan ayrildi. Kadin da bir baska koca ile nikah yapti."
Buhari, Sehadad 4, 13, 14, Ilm 26, Buyu' 3, Nikah 23; Tirmizi, Rada' 4, (1151 ); Ebu Davud, Akdiye 18, (3603, 3604); Nesai, Nikah 57, (6,109).

5645 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma'nin anlattigina gore: "Kendisine, iki hanimi olan bir adamdan sorulmus, "Bu adamin hanimlarindan biri bir kizi, digeri de bir oglani emzirmistir. Acaba; bu kizla oglan birbirlerine helal olur mu?" denmistir. Ibnu Abbas:
"Hayir, cunku erkegin suyu birdir!" demistir."
Muvatta, Rada 5, (2, 602, 603); Tirmizi, Rada' 2, (1149).

5646 - Haccac Ibnu Haccac, babasi radiyallahu anh'tan anlatiyor:
"Ey Allah'in Resulu dedim, benden emmenin uzerinde kalan hakkini giderecek olan sey (kefaret) nedir?"
"Erkek veya kadin bir kole (azadi)dir!" buyurdular."
Ebu Davud, Nikah 12, (2064); Tirmizi, Rada' 6, (1153); Nesai, Nikah 56, (6, 108).

MUEBBED HARAM GEREKTIRMEYEN DURUMLAR

5647 - Ibnu Ahbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "ResuIullah aleyhissalatu vesselam hala ile teyzenin teyze ile teyzenin veya hala ile halanin ayni adamin nikahinda birlestirilmesini mekruh addetti."
Ebu Davud, Nikah 13, (2067); Tirmizi, Nikah 30, (1125).
Bir rivayette: "(Resulullah aleyhissalatu vesselam) kadinin halasi veya teyzesi uzerine nikahlanmasini yasakladi" denmistir.

5648 - Sa'bi anlatiyor: "Hz. Cabir radiyallahu anh'i dinledim. "Resulullah aleyhissalatu vesselam kadinin halasi veya teyzesi uzerine nikahlanmasini yasakladi" demisti."
Buhari, Nikah 27; Nesai, Nikah 48, (6, 98).

5649 - Alti kitapta da Ebu Hureyre radiyallahu anh'tan su hadis kaydedilmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kadinin halasi uzerine, kadinin teyzesi uzerine nikahlanmasini yasakladi."
Ravi devamla dedi ki: "Biz, kadinin babasinin teyzesini de ayni makamda goruruz."
Buhari, Nikah 27; Muslim, Nikah 37, (1408); Muvatta, Nikah 20, (2, 532); Ebu Davud, Nikah 13, (2065, 2066); Tirmizi, Nikah 30, (1126); Nesai, Nikah 47-48, (6, 96-98).

5650 - Dahhak Ibnu Firuz babasindan naklen diyor ki: "Ey Allah'in Resulu, dedim. Ben musluman oldugum zaman nikahimda iki kizkardes vardi, (ne yapayim?)"
"Onlardan diledigin birini bosa!" emrettiler."

Ebu Davud, Talak 25, (2243); Tirmizi, Nikah 34, (1129).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5641-5650 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.