Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5751-5760 )
5751 - Ubade Ibnu's-Samit
radiyallahu aanh anlatiyor: "Ben ehl-i Suffa'dan birkisim insanlara yazi
ve Kur'an'i ogretmistim. Onlardan bir adam bana bir yay hediye etti. Ben de:
"(Bu yay) benim icin (buyuk) bir mal degil, onunla Allah yolunda atis
yaparim, gidip Resulullah Aleyhissalatu vesselam'a soracagim" dedim. Gidip
sordum:
"Ey Allah 'in Resulu!
dedim. Kendilerine yazi ve Kur'an ogrettigim kimselerden biri bana bir yay
hediye etti. Bu benim icin bir mal da degil. Ben onunla Allah yolunda atis
yaparim!" dedim. Aleyhissalatu vesselam bana:
"Eger atesten bir taki
takinmayi seversen kabul et!" diye cevap verdi."
Ebu Davud, Buyu' 37,
(3417).
HIBE
5752 - Ibnu Abbas ve Ibnu
Omer radiyallahu anhum anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Bir kimse bir
atiyyede bulunur veya bir hibede bulunursa, sonradan atiyye ve hibesinden rucu
etmesi ona helal olmaz, sadece baba cocuguna yaptigi bagistan donebilir."
5753 - Bir rivayette:
"Atiyye veya hibesinden donen, kusmuguna donen kopek, gibidir" denmistir."
Ebu Davud, Buyu' 83,
(3539); Tirmizi, Buyu' 52, (1299); Nesai, Hibe 2, (6, 265); Ibnu Mace, Hibe 2,
(2377).
5754 - Yine Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma'dan merfu olarak su hadis kaydedilmistir: "Kusmuguna
rucu eden kopek gibi hibesinden donen kimsenin kotu ornegi bize yakismaz."
Buhari, Hibe 14, 30, Hiyel
14; Muslim, Hibat 5, (1622); Ebu Davud, Buyu' 83, (3538); Tirmizi, Buyu' 62,
(1298); Nesai, Hibe 2, (6, 265).
5755 - Nu'man Ibnu Besir
radiyallahu anhuma'nin anlattigina gore, "babasi onu (Nu'man'i) Resulullah
aleyhissalatu vesselam'agetirmis ve: "Ey Allah'in Resulu! Ben bu ogluma
bir kole bagisladim! (Sen bu bagisima sahid ol!" demistir. Aleyhissalatu
vesselam:
"Her cocuguna boyle
bir bagista bulundun mu?" diye sormus, babasi "hayir!" deyince:
"Oyleyse bagisindan don!" emretmistir."
Buhari, Hibe 2, 11, Sehadat
9; Muslim, Hibat 9, (1623); Muvatta, Akdiye 39, (2, 751); Ebu Davud, Buyu' 85,
(3542, 3543, 3544, 3545); Tirmizi, Ahkam 30, (1367); Nesai, Nahl 1, (6,
558-261).
5756 - Ibnu Amr Ibni'l-As
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam Mekke'yi fethettigi zaman su
hitabede bulundu:
"Bilesiniz! Kocasinin
izni olmadan bir kadinin (kocasinin malindan) bagista bulunmasi caiz
degildir."
5757 - Bir baska rivayette
de soyle gelmistir: "Kocasinin nikahinda oldugu muddetce, bir kadina
malindan hibede bulunmasi caiz degildir."
Ebu Davud, Buyu' 86, (3546,
3547).
VASIYETE TESVIK
5758 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Hakkinda vasiyet
edebilecegi bir mali bulunan musluman kimsenin, vasiyeti yaninda yazili
olmaksizin iki gece gecirmeye hakki yoktur."
Buhari, Vesaya 1; Muslim,
Vasiyyet 4, ( 1627); Muvatta, Vasiyyet 1, (2, 761 ); Ebu Davud, Vesaya 1,
(2863); Tirmizi, Cenaiz 5, (974); Nesai, Vesaya 1, (6, 238, 239).
5759 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma: "Olen mal birakmissa ebeveyn ve akrabalarina vasiyette
bulunsun.." (Bakara 180) ayeti hakkinda demistir ki : "Miras ayeti
neshedinceye kadar vasiyet bu sekilde vacib idi."
Ebu Davud, Vesaya 5,
(2869).
VASIYETIN ZAMANI
5760 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Hangi
sadaka efdaldir?" diye sorulmustu:
"Saglikli ve
fakirlikten korkup, zenginlige umit bagladigin, mala karsi cimri oldugun halde
tasadduk etmen! Bu sekilde tasadduku, can bogazina gelip de falana su kadar,
fesmekana bu kadar diyecegin zamana kadar devam ettir. O sirada (yaptigin
tasaddukun sana bir faydasi yoktur, cunku malin, artik) zaten birilerinin
olmustur."
Buhari, Vesaya 7, Zekat 11;
Muslim, Zekat 92, (1032); Ebu Davud, Vesaya 3, (2865); Nesai, Vesaya 1, (6,
237).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5751-5760 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.