Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5891-5900 )
5891 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
huyurdular ki:
"Allah'in zikri
disinda kelami cok yapmayin. Zira, Allah'in zikri disinda cok kelam, kalbe
kasvet (katilik) verir. Sunu bilin ki, insanlarin Allah'a en uzak olani kalbi
kati olanlardir."
Tirmizi, Zuhd 62, (2413).
5892 - Ebu Malik el-Es'ari
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Ummetimde dort sey vardir, cahiliye islerindendir,bunlari
terketmeyeceklerdir:
-Haseble iftihar
-Nesebi sebebiyle insanlara
ta'n,
-Yildizlardan yagmur
bekleme,
-(Olenin ardindan)
matem!"
Resulullah sozlerine soyle
devam etti: "Matemci kadin, sayet tevbe etmeden olecek olursa, Kiyamet
gunu uzerinde katrandan bir elbise, uyuzlu bir gomlek oldugu halde (kabrinden)
kaldirilir."
Muslim, Cenaiz 9, (934).
5893 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Bir adam, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in huzuruna
girmek icin izin istemisti. Aleyhissalatu vesselam: "Bu asiretin kardesi
ne kotu!" buyurdu. Ama adam girince ona iyi davrandi, yumusak sozle hitap
etti. Adam gidince:
"Ey Allah'in Resulu!
Adamin sesini isitince soyle soyle soyledin. Sonra yuzune karsi multefit oldun,
iyi davrandin" dedim. Su cevabi verdi:
"Ey Aise! Beni ne
zaman kaba buldun? Kiyamet gunu, Allah Teala hazretlerinin yaninda mevkice
insanlarin en kotusu, kabaligindan korkarak halkin kendini terkettigi
kimsedir."
Buhari, Edeb 38, 48;
Muslim, Birr 73, (2591); Muvatta, Husnu'l-Hulk 4; (2, 903, 904); Ebu Davud,
Edeb 6, (4791, 4792, 4793); Tirmizi, Birr 59, (1997).
5894 - Adiyy Ibnu Hatim
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaninda
bir adam bir hitabede bulundu ve dedi ki: "KimAllah ve Resulune itaat
ederse dogru yolu bulmus, kim de o ikisine isyan ederse dogru yoldan
sapmistir."
Resulullah aleyhissalatu
vesselam: "Sen ne kotu hatipsin. Soyle soyle: "...Kim Allah ve
Resulune isyan ederse..." buyurdular."
Muslim, Cum'a 48, (810);
Ebu Davud, Edeb, 85, (4981), Salat 229, (1099); Nesai, Nikah 40, (6, 90).
5895 - Huzeyfe radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah'in istedigi ve falanin istedigi" demeyin, lakin soyle deyin:
"Allah'in istedigi, sonra da falanin istedigi."
Ebu Davud, Edeb 84, (4980).
5896 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Bir kimsenin
"Insanlar helak oldu!" dedigini duyarsaniz, bilin ki o, kendisi,
herkesten cok helak olandir."
Muslim, Birr 139, (2623);
Muvatta, Kelam 2, (2, 989); Ebu Davud; Edeb 85, (4983).
5897 - Yine Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Ummetimin hepsi affa
mazhar olacaktir, gunahi aleni isleyenler haric. Kisinin geceleyin isledigi
kotu bir ameli Allah ortmustur. Ama, sabah olunca o: "Ey falan, hu gece
ben su su isleri yaptim!" der. Boylece o, geceleyin Allah kendini ortmus
oldugu halde, sabahleyin, uzerindeki Allah'in ortusunu acar. Iste bu, gunahi
aleni islemenin bir cesididir."
Buhari, Edeb 60; Muslim,
Zuhd 52, (2990).
5898 - Avf Ibn Malik
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Halka kissa (mevize,
nasihat) anlatma isini emir veya (emirin tayin edecegi) memur veya tekebbur
sahibi yapar."
Ebu Davud, Ilm 13, (3665).
MUHTELIF NEV'E GIREN
HADISLER
5899 - Ebu Sa'idi 'l-Hudri
radiyallahu anh anlatiyor: "Bir gun Resulullah aleyhissalatu vesselam bize
ikindi namazi kildirdi. Sonra bir hutbede bulundu.Bu hutbede, Kiyamet vaktine
kadar olacak her seyi bize haber verdi. Bunu belleyen belledi, unutan unuttu.
Soyledikleri arasinda su da vardi:
"Dunya caziptir,
tatlidir. Allah sizi buraya halife olarak gondermistir, nasil amel edeceginize
bakmaktadir.
- Aman uyanik olun,
dunyadan kacinin, kadindan kacinin.
- Aman uyanik olun! Kimseyi,
insanlarin korkusu, bildigi bir hakikati soylemekten alikoymasin!"
Ravi der ki: "(Bunu
soyleyince) Ebu Said merhum agladi. Sonra sozlerine devam etti:
"Vallahi oyle seyler
gorduk ki, korktuk. Resulullah'in soyledikleri arasinda su da vardi:
- Haberiniz olsun! Kiyamet
gunu, her bir vefasiz icin vefasizligi nisbetinde bir bayrak dikilecektir. Bas
imamin (devlet reisinin) vefasizligindan daha buyuk bir vefasizlik
olmayacaktir. Onun bayragi kicinin yanina dikilir."
O gunku bellediklerimiz
meyaninda su da vardi:
- Haberiniz olsun!
Insanoglu cok cesitli tabakalar halinde yaratilmistir:
- Kimisi vardir, mu'min
olarak dogar, mu'min olarak yasar, kafir olarak olur.
- Kimisi vardir, kafir
olarak dogar, kafir olarak yasar, mu'min olarak olur.
- Kimisi vardir, kafir
olarak dogar, kafir olarak yasar, kafir olarak olur.
- Haberiniz olsun kimisi
vardir yavas ofkelenir, (ofkesinden) cabuk doner; kimisi vardir cabuk
ofkelenir, cabuk doner; kimisi vardir, yavas ofkelenir, yavas doner. Iste
bunlar birbirlerini dengeler.
- Haberiniz olsun onlardan
birkismi vardir; cabuk doner, cabuk kizar. Bilesiniz bunlarin en hayirlisi agir
otkelenen, cabuk donendir; en senlileri de cabuk otkelenip yavas donendir.
- Insanlardan borcunu iyi
odeyen, (baskasindaki alacagini) iyi talep eden vardir. Kimisi de kotu oder,
iyi talep eder; kimi de kotu talep eder, iyi oder, bunlar birbirlerini
dengeler. Bilesiniz birkismi vardir kotu oder, kotu talep eder. Bilesiniz
bunlarin en hayirlisi iyi odeyen, iyi talep edendir; en kotuleri de kotu
odeyen, kotu talep edendir.
Bilesiniz! Ofke ademoglunun
kalbinde bir kordur. Gozlerinin kizarmasini, avurtlarinin sismesini gormuyor
musunuz! Kim, ofkeden bir baslangic hissederse, yere yaslansin, (otkesi
gecinceye kadar oyle kalsin)."
Ebu Said dedi ki: "Biz
(bu sirada) gunduzun aydinligi devam ediyor mu diye gunese bakmaya basladik.
Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Haberiniz olsun!
Dunyanin omrunden gecmis kismina nisbeten geri kalan kismi, su gununuzden gecen
kisma nazaran geri kalan kismina nisbeti gibidir."
Tirmizi, Fiten 26, (2192).
5900 - Iyaz Ibnu Himar
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Rabbim, bugun bana
ogrettigi seylerden bilmediklerinizi size ogretmemi emretti. (Ve buyurdu ki):
"Benim bir kula verdigim her mal helaldir. Ben butun kullarimi hanif
(=musluman, hakka taraftar) olarak yarattim. Ancak seytanlar onlara gelip
(fitri) dinlerinden alip goturduler, kendilerine helal kildigim seyleri haram
kildilar. Kendisine bir guc vermedigim seyi bana sirk kosmalarini
emrettiler."
Allah Teala hazretleri arz
ehline bakti ve Ehl-i kitaptan birkismi haric, onlarin Arap, Acem hepsine
ofkelendi ve dedi ki:
"Ben seni, imtihan
etmek ve seninle de (baskasini) imtihan etmek uzere gonderdim. Sana, suyun
yikayip (yok edemeyecegi) bir kitap gonderdim. Ta ki sen onu uyurken de
uyanikken de okuyasin!"
Allah Teala hazretleri
bana, Kureys'i atese vermemi (onlarla savasmami) emretti. Ben:
"Ey Rabbim, bu durumda
onlar basimi yararlar ve bir ekmek parcasina cevirirler!" dedim.
"Oyleyse, seni
cikardiklari gibi sen de onlari (Mekke'den) cikar! Onlara karsi gazada bulun da
biz de sana yardim edelim; infakta bulun biz de sana infak edelim. Sen bir ordu
gonder, biz de sana onun bes misli (yardimci melek ordusu) gonderelim. Sana
itaat edenlerle birlik ol, asilere karsi savas!" buyurdu. Cennetlikler uc
kisimdir:
- Kuvvet sahibi, adaletli,
sadaka veren ve muvaffak olanlar.
- Butun yakinlarina ve
muslumanlara karsi merhametli ve yumusak kalpli olanlar.
- Iffetli, namuslu ve coluk
cocuk sahibi olanlar."Resulullah devamla dedi ki:
- Cehennem ehli de bes
kisimdir:
- Akli olmayan zayiflar.
Bunlar, aranizda tabi olarak bulunurlar, hicbir ehle ve mala tabi degildirler.
- Tamahkarligini izhar
etmeyen hain kisiler. Boylesi, bir kapiyi calsa mutlaka ihanet eder.
- Aksam, sabah her firsatta
malin ve ehlin hususunda seni aldatan adamlar.
- Cimrilik ve yalani da
zikretti.
- Bir de kotu huylu kaba
sozlu insan."
Resulullah devamla
buyurdular ki:
- Allah Teala hazretleri,
bana mutevazi olmanizi emretti. Oyle ki, hic kimse hic kimseye karsi boburlenmesin,
hic kimse hic kimseye karsi tecavuzde bulunmasin."
Muslim, Cennet 63, (2865).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5891-5900 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.