Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5951-5960 )
5951 - Ali Ibnu Ebi Talib
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in son sozu:
"Namaz! Namaz! Sag ellerinizin sahip oldugu (koleler) hakkinda Allah'tan
korkun!" olmustu."
Ebu Davud, Edeb 133,
(5156); ibnu Mace, Vesaya 1, (2698).
SUNNETE UYMA
5952 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kim bana itaat ederse, muhakkak ki Allah'a itaat etmistir. Kim de
bana isyan ederse muhakkak ki Allah'a isyan etmistir."
5953 - Ebu'd-Derda
radiyallahu anh anlatiyor: "(Bir gun) Resulullah aleyhissalatu vesselam
yanimiza cikageldi. Biz o sirada fakirlikten soz ediyor ve korkumuzu dile
getiriyorduk.
"Fakirlikten mi
korkuyorsunuz? Ruhumu kudret elinde tutan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun! Mutlaka
dunya mali uzerinize akitilacaktir. Oyleki, sizden birinin kalbini (haktan
baska istikametlere) sadece ve sadece dunyalik meylettirecektir. Allah'a yemin
ederim! Ben sizleri, gecesi ve gunduzu apaydin olmasi bakimindan esit olan
tertemiz kalplere sahip olarak birakiyorum!" buyurdular."
Ebu'd-Derda devamla der ki:
"Vallahi, Resulullah aleyhissalatu vesselam dogru soyledi. Vallahi o bizi,
gecesi ve gunduzu aydinlik olmasi bakimindan esit olan tertemiz kalplere sahip
olarak birakmisti."
5954 - Abdullah Ibnu Mes'ud
radiyallahu anh demistir ki: "Ben size Resulullah aleyhissalatu
vesselam'dan bir hadis naklettigim vakit, Resulullah'in bu sozunun hakka en
uygun, hidayete en muvafik ve takvaya en mutabik olduguna inanin."
5955 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Sizden birinin, benden rivayet edilen hadisleri, rahat koltuguna
kurulmus vaziyette dinleyip: "(Rivayeti birak! Bana) Kur'an'dan oku!"
dedigini sakin duymayayim! Soylenen guzel sozu ben soylemisimdir."
HADIS RIVAYETINDEN CEKINME
5956 - Amr Ibnu Meymun
anlatiyor: "Ben, Ibnu Mes'ud radiyallahu anh ile; persembe aksamlari
karsilasmayi hic aksatmazdim. Bu gelislerimde, onun herhangi bir sey hususunda:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki" dedigini hic isitmedim.
Iste bu aksamlardan birinde, "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki" diyerek (soze basladi, fakat arkasini getirmeyip) basini one egdi.
(Biraz bekledikten sonra) kendisine baktim. Gomleginin ilikleri cozulmus,
gozlerinden yaslar bosanmis, avurtlari sismis vaziyette ayakta duruyordu.
(Bir muddet bu vaziyette,
kaldiktan sonra) sozunu soyle tamamladi:
"Resulullah
aleyhissalatu vesselam oyle veya onun berisinde veya yukarisinda veya ona yakin
veya ona benzer bir sey soylemisti."
BID'ADAN MUNAKASADAN KACMAK
5957 - Abdullah Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Allah, bidat sahibi, bid'atini terketmedikce, onun amelini
kabul etmeyecektir."
5958 - Hz. Enes Ibnu Malik
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Batil ve haksiz yolda iken (munakasa ve) yalani birakana cennetin
kenarinda bir kosk bina edilir. Hakli oldugu halde munakasayi birakan kimse
icin cennetin ortasinda bir kosk bina edilir. Kim de ahlakini guzellestirirse
ona cennetin en ala yerinde bir kosk bina edilir."
REY VE KIYASTAN KACMA
5959 - Muaz Ibnu Cebel
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, beni
Yemen'e gonderdigi zaman soyle tenbihte bulundular: "Sakin bildigin (ser'i
deliller disinda bir seyle) hukum verip, mesele cozmeye kalkmayasin! Sayet
cozmede zorluk cektigin bir mesele karsina cikarsa (rastgele hukmetmekten) geri
dur, meselenin aydinlanmasini bekle veya o hususu bana yaz."
5960 - Abdullah Amr
Ibnu'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in soyle soyledigini isittim:
"Beni Israil'in
durumu, aralarinda muvelledun denen farkli milletlere mensup esir kadinlardan
dogan cocuklar tureyinceye kadar itidal uzere devam etti. Bu yeni turediler
sahsi re'yleri ile fetva verip kendilerini de, baskalarini da dalalete
attilar."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 5951-5960 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.