Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6021-6030 )
HALKA HAYRI OGRETMEK
6021 - Muaz Ibnu Enes'in
babasi anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim bir ilim ogretirse ona bu ilimle amel edenlerin sevabi vardir. Bu
amel edenin ucretini eksiltmez."
6022 - Ebu Katade
babasindan naklediyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kisinin (oldukten sonra) geride biraktiklarinin en hayirlisi su uc
seydir: "Kendisine dua eden salih bir evlad, ecri kendisine ulasan bir
sadaka-i cariye, kendinden sonra amel edilen bir ilim."
6023 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Mu'min kisiye, hayatta iken yaptigi amel ve iyiliklerden, oldukten
sonra ulasanlar, ogretip nesrettigi bir ilim, geride biraktigi salih bir evlad,
miras biraktigi bir mushaf (kitap), insa ettigi bir mescid, yolcular icin
yaptirdigi bir bina, akittigi bir su, hayatta ve saglikli iken verdigi bir
sadakadir. Olumunden sonra kisiye iste bunlar ulasir."
6024 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Sadakanin en ustunu, kisinin bir ilim ogrenip sonra da onu musluman
kardesine ogretmesidir."
TEVAZU
6025 - Ebu Umame
radiyallahu anh anlatiyor: "Cok sicak bir gunde Resulullah aleyhissalatu
vesselam Baki'u'l-Garkad cihetine gecti. Arkasinda yuruyen kimseler vardi. Bir
ara ayak seslerini isitince bu ona agir geldi ve icine bir kibir duser
endisesiyle yere oturdu, halkin kendisini gecmesini bekledi."
6026 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam yolda
yuruyunce Ashab, onun onunde yururler. Aleyhissalatu vesselam'in sirtini
meleklere birakirlardi."
ILIM TALEBINE TESVIK
6027 - Ismail Ibnu Muslim
anlatiyor: "Hasan Basri merhuma hastaligi sirasinda gecmis olsun
ziyaretine ugramistik; gelenler odayi doldurdu, oyle ki ayaklarini topladi ve
sunlari anlatti: "Biz, Ebu Hureyre radiyallahu anh'a hastalaninca gecmis
olsun ziyaretinde bulunduk, ziyaretciler odayi doldurmustuk, oyle ki,
ayaklarini kendine cekti ve: "Bir keresinde Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in yanina girmis, odasini doldurmustuk, o da yani uzerine yatiyordu.
Bizi gorunce ayaklarini kendine cekerek topladi ve soyle buyurdu:
"Haberiniz olsun,
benden sonra, ilim talep etmek uzere, (size her taraftan) insanlar gelecekler.
Onlara merhaba deyin, selam verin ve ilim ogretin!"
Hasan Basri hazretleri
sozlerine devamla dedi ki: "Allah'a yemin olsun! Biz oyle insanlarla
karsilastik ki, (kendilerine ilim talep etmek uzere ugradigimiz zaman) bize, ne
merhaba dediler, ne selam verdiler ne de ilim ogrettiler. Ancak kendilerine
ilim icin gittigimiz zaman bir seyler ogrenir idiysek de bize kaba davranirlardi."
ILIMLE AMEL
6028 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Cuhela takimiyla
munakasa veya ulemaya karsi boburlenme veya halkin dikkatini kendine cekme
gayesiyle ilim talep eden atestedir."
6029 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Ilmi, alimlere karsi
boburlenmek, cuhela ile munakasa etmek veya mevki-makam elde etmek icin
ogrenmeyin. Kim bunu yaparsa ona ates gerekir, ates!"
6030 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Ummetimden birkisim
insanlar, dini ilimleri ogrenecekler. Kur'an-i Kerim'i okuyacaklar ve soyle
diyecekler: "Umeraya gidip, onlarin dunyaliklarindan aliriz, dinimizi de
onlarin serrinden uzak tutariz." Halbuki bu mumkun degildir, tipki katad
(denen dikenli agactan) dikenden baska bir sey elde edilemedigi gibi. Aynen
oyle de, umeranin yakinligindan sadece... elde edilir."
Muhammed Ibnu's-Sabbah:
"Aleyhissalatu vesselam sanki hatalari kastetmistir" der."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6021-6030 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.