Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6101-6110 )
ABDESTTEN SONRA ETEGE SU
SERPME
6101 - Zeyd Ibnu Harise
anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Cebrail
aleyhisselam bana abdesti ogretti. Bu meyanda bana, abdestten sonra, cikacak
bevl (sizintisindan hasil olacak vesveseyi onlemek) icin elbisemin altina su
serpmemi emretti."
6102 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam abdest aldi
ve fercine (on tarafina) su serpti."
ABDEST HAVLUSU
6103 - Selmanu'l-Farisi
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam abdest
aldilar. Sonra uzerindeki yun cubbesini ters cevirip (ic tarafiyla) yuzlerini
sildiler."
ABDESTTEN SONRAKI DUA
6104 - Hz. Enes anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim abdest alinca
onu mukemmel kilar, sonra da uc kere: "Eshedu enla ilahe illalahu vahdehu
la serike leh ve eshedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluhu" derse,
kendisine cennetin sekiz kapisi acilir, dilediginden iceri girer."
TUNC KAPLA ABDEST
6105 - Zeyneb Bintu Cahs
radiyallahu anha'nin anlattigina gore, "Kendisinin saridan (tunctan) bir
teknesi vardi ve Resulullah aleyhissalatu vesselam'in saclarini bu legende
tarardi."
UYUYANIN ABDESTI
6106 - Abdullah Ibnu Mes'ud
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (bir gun)
horlayincaya kadar uyudu. Sonra kalkip namaz kildi.''
6107 - Ibnu Abbas
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in o
uykusu, kendisi yani Hz. Peygamber oturur iken olmustur."
ZEKERE DEGINCE ABDEST MI?
6108 - Hz. Cabir Ibnu
Abdillah radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Biriniz zekerine (erkeklik uzvuna) dokunacak olursa ona
abdest almak gerekir."
6109 - Ummu Habibe ve Ebu
Eyyub radiyallahu anhuma'dan rivayet edildigine gore "Resulullah
aleyhissalatu vesselam'in: "Fercine (cinsiyet uzvuna) dokunan abdest
alsin" dedigini isitmislerdir."
6110 - Ebu Umame
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a kisinin
zekerine degmesinden sorulmustu: "O, senin vucudundan kucuk bir et
parcasindan baska bir sey degil" buyurdular."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6101-6110 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.