Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6371-6380 )
6371 - Ebu Katade Ibnu
Rib'i anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah-u Zulcelal hazretleri buyurdu ki: "Senin ummetine bes vakit
namazi farz kildim ve kim bunu vaktinde kilmaya devam ederse onu cennete
koyacagim diye katimda ahidde bulundum. Kim de bunu vaktinde kilmaya devam
etmezse katimda onun icin hicbir ahid yoktur."
MESCID-I HARAM VE MESCID-I
NEBI'DE NAMAZIN FAZILETI
6372 - Hz. Cabir anlatiyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:"Benim mescidimde
kilinacak bir namaz, onun disindaki mescidlerde kilinan bin namazdan efdaldir.
Ancak Mescid-i Haram haric. Zira Mescid-i Haram'da kilinan bir namaz, diger
mescidlerde kilinan yuzbin namazdan efdaldir."
MESCID-I AKSA'DA NAMAZ
6373 - Resulullah
aleyhissalatu vesselam'in azadlisi Meymune radiyallahu anha anlatiyor:
"Ey Allah'in Resulu!
Biz Beytu'l Makdis hakkinda fetva ver!" demistim. Soyle buyurdular:
"Orasi mahser (yani Kiyamet gunu insanlarin toplanacagi) ve menser
(herkesin defterlerinin nesredilecegi) yeridir. Oraya gidin ve icinde namaz
kilin. Cunku orada kilinacak tek namaz kendi disindaki yerlerde kilacaginiz bin
namaz gibidir."
Ben tekrar sordum:
"Ben oraya gitmeye muktedir olamazsam ne yapmaliyim?" Su cevabi
verdi: "Ona kandil yagi bagislarsin, aydinlatilmasinda kullanilir. Boyle
yapan da oraya varan gibidir."
6374 - Enes Ibnu Malik
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kisinin evinde kildigi namazi bir namazdir, ama mahallesinin
mescidinde kildigi namazi yirmibes namazdir. Icerisinde cum'a kilinan mescidde
kildigi namazi besyuz namazdir. Mescid-i Aksa'da kildigi namazi ellibin
namazdir. Benim mescidimde kildigi namazi da ellibin namazdir. Mescid-i Haram'da
kildigi namazi yuzbin namazdir."
MINBERIN INSAASI, KUTUGUN
AGLAMASI
6375 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir hurma kutugune
(dayanarak) hutbe verirdi. Minber yapilinca (hutbelerde kutugu birakip) minbere
cikti. Bunun uzerine kutuk (bu ayrilik sebebiyle aglayip) inledi. Aleyhissalatu
vesselam yanina gelip kucakla(yip teselli et)ti, kutuk sustu. Aleyhissalatu
vesselam su aciklamayi yapti: "Eger onu kucaklamasaydim Kiyamet gunune
kadar inleyecekti."
6376 - Hz. Cabir Ibnu
Abdillah radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
(hutbe sirasinda) bir agac kokunun veya bir hurma kutugunun dedi- yaninda ayaga
kalkardi. Sonradan bir minber edindi." Ravi der ki (terkedildigi vakit)
hurma kutugu agladi."
Hz. Cabir der ki:
"Kutugun iniltisini butun mescid halki isitti. O kadar ki Resulullah
aleyhissalatu vesselam yanina gelip oksadi. Bunun uzerine kutuk sustu."
Bazilari da: "Eger Resulullah aleyhissalatu vesselam yanina gel(ip teselli
et)meseydi Kiyamet'e kadar aglayacakti" dedi."
6377 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anla yor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam cok namaz
kilardi. Oyle ki ayaklari kabarmisti. Kendisine "Allah senin gecmis ve
gelecek gunahlarini affetmistir (kendini niye bu kadar yipratiyorsun?)"
denildi. O bunlara su cevabi verdi: "cok sukreden bir kul olmayayim
mi?"
COK SECDE
6378 - Ubade Ibnu's-Samit
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Allah icin secde eden herkese Allah bir sevap yazar ve bu secde
sebebiyle bir gunahini affeder, makamini da bir derece artirir; oyleyse secdeyi
cok yapin."
AYAKKABI NEREYE KONMALI?
6379 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Ayakkabilarini ayagindan ayirma. Eger cikaracak olursan
ayakkabilarini ayaklarinin arasina koy. Onlari sagina koyma, arkadasinin sagina
da koyma; arkana da koyma, aksi taktirde arkandakine ezada bulunursun."
HASTA ZIYARETI
6380 - Ebu Mes'ud
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Musluman icin
musluman uzerinde dort haslet vardir: "Hapsirinca (elhamdulillah! derse)
tesmit etmek (yerhamukallah! demek), davet edince icabet etmek, oldugu zaman
(cenazesinde) hazir bulunmak, hastalandigi zaman gecmis olsun ziyareti
yapmak."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6371-6380 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.