Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6451-6460 )
OLU YAS SEBEBIYLE AZAB
GORUR MU?
6451 - Ebu Musa el-Es'ari
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Oluye, dirinin aglamasi sebebiyle azap edilir. Diriler: "Ey
koruyucu! Ey giydirici! Ey yardimci! Ey siginak!" gibi (hitaplarla oluye
seslendikce) olu kiskivrak tutulup cekilir ve: "Sen boyle misin? Sen boyle
misin?" denilir."
Ravi Esid der ki:
"(Ben, bunu isitince) "Subhanallah! Allah Teala hazretleri
"Birinin gunahi bir baskasina yuklenmez" buyurmadi mi!" dedim.
Musa Ibnu Ebi Musa: "Yazik sana! Ben sana, Ebu Musa radiyallahu anh'in
Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan anlattigini aktariyorum. Yoksa sen Ebu
Musa'nin Resulullah'a iftira ettigini mi saniyorsun? Veya benim Ebu Musa
hakkinda yalan soyledigimi mi zannediyorsun?" dedi."
MUSIBETE SABIR
6452 - Ebu Umame
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Allah Teala hazretleri soyle der: "Ey Ademoglu! Ilk sadme
sirasinda sabreder, buna benim mukafaat verecegimi umid edersen, ben cennet
disinda bir sevaba razi olmayacagim."
6453 - Hz. Aise radiyallahu
anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam kendisi ile halk
arasinda bulunan bir kapiyi acti -veya perdeyi kaldirdi- halkin Hz. Ebu
Bekir'in arkasinda namaz kildigini gordu. Onlarin bu iyi hali sebebiyle ve
onlarda bu gordugunu, kendinden sonra Allah'in devam ettirecegi umidiyle
Allah'a hamd etti ve dedi ki: "Ey insanlar! Insanlardan veya mu'minlerden
her kim bir musibete ducar olursa, basina gelen musibetin siddetini benim
sebebimle maruz kaldigi musibetle hafifletsin. Cunku, benden sonra, ummetimden
hic kimse, benim musibetimden daha siddetli bir musibetle
karsilasmayacaktir."
6454 - Hz. Huseyin
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Bir musibete ugrayan kimse, bilahare o musibeti hatirlayarak inna
lillahi ve inna ileyhi raciun diye istircada bulunsa, o musibetin vakti coktan
gecmis bile olsa, Allah bu istircasi sebebiyle, ona, musibetin geldigi ilk
gunun sevabini aynen verir."
MUSIBETZEDEYE TAZIYE
6455 - Amr Ibnu Hazm
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Bir musibeti sebebiyle din kardesine taziyede bulunan hicbir mu'min
yoktur ki, Allah Teala hazretleri Kiyamet gunu ona bir takim keramet elbisesi
giydirmesin."
COCUGUNU KAYBEDENiN SEVABI
6456 - Utbe Ibnu
Abdi's-Sulemi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Buluga ermemis uc cocugu olen hic bir musluman
yoktur ki, o cocuklar onu, cennetin sekiz kapisinda karsilamasinlar. O, bu
kapilardan hangisinden dilerse cennete girer."
DUSUK SAHIBININ SEVABI
6457 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Onumden gonderecegim bir dusuk cocuk, arkamdam birakacagim bir
atlidan, bana suphesiz daha sevimlidir."
6458 - Hz. Ali radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah, dusuk cocugun
baba ve annesini cehenneme sokacagi zaman, dusuk cocuk Rabbi ile mucadele eder.
Sonunda ona: "Ey Rabbine karsi gelen dusuk, haydi ebeveynini cennete
sok!" denilir. Bunun uzerine dusuk cocuk, onlari gobek bagi ile cekerek
cennete sokar."
6459 - Hz. Muaz Ibnu Cebel
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Nefsim elinde olan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun ki, dusuk cocuk,
ahirette annesini gobek bagindan tutup cennete cekecektir, yeter ki annesi
dusuk sebebiyle sevap kazanacagina inanip sabretsin."
CENAZE EVINDE TOPLANMA
6460 - Cerir Ibnu Abdillah
el-Beceli radiyallahu anh anlatiyor: "Biz (Resulullah zamaninda), cenaze
sahibinin evinde toplanmayi ve (ev halkinin da bu toplananlar icin) yemek
yapmalarini, yasaklanan matemden bir parca bilirdik."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6451-6460 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.