Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6461-6470 )

GURBETTE OLEN SEHIDDIR

6461 - Ibnu Abbas radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Gurbette olmek sehitliktir."

HASTALANARAK OLEN

6462 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim hasta halde olurse sehit olarak olmustur ve kabir azabindan korunmustur, sabah-aksam cennetten riziklandirilir."

OLUNUN KEMIGI KIRILMAZ

6463 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Olunun kemigini kirmak gunah itibariyle tipki dirinin kemigini kirmak gibidir."

RESULULLAH'IN HASTALIGI

6464 - Ummu Seleme radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i olume goturen hastaligi sirasinda "Namaza ve sagellerinizin malik oldugu seylere dikkat edin"diyordu. Mubarek lisanlari bunu soylemeyecek hale gelinceye kadar tekrara devam ettiler."

RESULULLAH'IN VEFATI VE DEFNI

6465 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam icin mezar kazmaya azmettikleri vakit Ebu Ubeyde Ibnu'l Cerrah'a adam gonderdiler. O, Mekke halkinin mezari gibi sak seklinde mezar kaziyordu. Ebu Talha'ya da adam gonderdiler. O da Medine ahalisinin mezari gibi, lahid tarzinda mezar kaziyordu. Iste bu iki zata iki ayri elci yola cikarildi. Ashab dedi ki: "Allahim, Resulun icin sen tercih et" Ebu Talha'yi yerinde buldular ve (kazi yerine) getirdiler. Ebu Ubeyde (yerinde) bulunamadi. Boylece Resulullah aleyhissalatu vesselam icin lahid tarzinda mezar hazirlandi."
Ibnu Abbas radiyallahu anhuma demistir ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in techizi sali gunu tamamlaninca, evindeki karyolasi uzerine konuldu. Sonra erkekler, gruplar halinde yanina girerek cenaze namazi kildilar. Erkeklerin namazi bitince kadinlar gruplar halinde girip namaz kildilar. Onlar da namazlarini tamamlayinca cocuklari gruplar halinde odaya koydular. "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in namazina kimse imamlik yapmadi (herkes mustakil kildi).
Muslumanlar, kabrin kazilacagi yer hususunda ihtilaf etti. Bir kismi: "Mescidine gomulsun"dedi. "Ashabiyla birlikte (Baki'e) defnedilsin" dedi. Hz. Ebu Bekir radiyallahu anh: "Ben Resulullah'in: "Her peygamber oldugu yere defnedilmistir" dedigini isittim" dedi.
Ibnu Abbas dedi ki : "Bunun uzerine Resulullah aleyhissalatu vesselam'in, uzerinde ruh-u serifelerini teslim ettikleri yatagini kaldirdilar ve (o yerde) mezar kazdilar. Sonra
Aleyhissalatu vesselam carsamba gununun gece yarisinda defnedildi. Resulullah'in kabrine Hz. Ali, Fazl Ibnu Abbas, kardesi Kusam, Sukran Mevla Resulullah aleyhissalatu vesselam inmislerdi. Evs Ibnu Havli ki bu, Ebu Leyla'dir Ali Ibnu Ebi Talib'e dedi ki: "Allah askina, Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan bizim de hissemizi verin." Bunun uzerine Hz. Ali, ona: "(Kabre) sen de in!" dedi. Sukran, Aleyhissalatu vesselam'in azadlisi idi. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in giymekte oldugu bir kadife parcasini aldi, kabre yaydi ve: "Allah'a yemin olsun senden sonra kimse bunu giymeyecek!" dedi. Boylece o da Aleyhissalatu vesselam'la birlikte gomuldu."

6466 - Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam olum acisini duyunca, kizi Fatima radiyallahu anha: "Vay babacigimin izdirabina!" dedi. Resulullah da: "Bugunden sonra babana izdirab yok artik! Kiyamete kadar hic kimsenin yakasini birakmayacak olan (olum), artik babana gelmistir" buyurdular

6467 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Biz "Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda kadinlarimiza kotu soz sarfetmek ve istedigimiz muameleyi yapmaktan, hakkimizda bir vahiy geliverir endisesiyle kacinirdik. Resullullah aleyhissalatu vesselam vefat edince, (istedigimiz gibi) konusmaya basladik."

6468 - Ubey Ibnu Ka'b radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ile beraberken biz Ashabin hedef ve gayesi tek idi. O vefat edince, kimimiz soyle, kimimiz boyle bakti (hedefler ayrildi)."

6469 - Resulullah aleyhissalatu vesselam'in zevce-i paklerinden Umme Seleme Bintu Ebi Umeyye radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam zamaninda insanlar namaza durduklari vakit hickimsenin nazari ayaklarini bastigi yerden ileri gecmezdi. Resulullah aleyhissalatu vesselam vefat edince insanlar namaza durunca hicbirisinin nazari alnini koydugu yerden ileri gecmezdi. Sonra Hz. Ebu Bekr vefat etti, Hz. Omer devri geldi. Bu devirde insanlarin nazari kibleden disari cikmadi. Hz. Osman halife olunca fitne basladi, insanlar da saga sola bakmaya basladi."

6470 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Ebu Bekr radiyallahu anh, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in vefatindan sonra Hz. Omer'e: "Bizimle gel, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yaptigi gibi Ummu Eymen radiyallahu anhayi bir ziyaret edelim" dedi. Hz. Enes devamla der ki: "Ziyaretine gittiler, yanina varinca kadincagiz agladi. Kendisine: "Niye agliyorsun? Allah'in kendi nezdinde hazirladigi, Resulullah aleyhissalatu vesselam icin daha hayirlidir" dediler. Kadin onlara:

"Ben de biliyorum ki, Allah'in yanindaki, Resulullah icin elbette daha hayirlidir. Ancak ben semadan vahyin kesilmesine agliyorum" cevabini verdi." (UmmU Eymen) bu sozuyle onlari da aglatti ve Ummu Eymen'le beraberce agladilar."


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6461-6470 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.