Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6691-6700 )
SEVAP UMIDIYLE HIBE
6691 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kisi, karsiligi verilmedigi muddetce hibesini geri almahakkina
sahiptir."
KOCADAN IZINSIZ KADININ
HIBESI
6692 - Ka'b Ibnu Malik'in
anlattigina gore: "Hanimi, kendine ait bir zinet esyasini Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a goturup: "Ben bunu tasadduk ediyorum"
demistir. Aleyhissalatu vesselam kendisine: "Kadinin kendi malindan (da
olsa) bagisi kocasinin izni olmadan caiz degildir. Acaba sen Ka'b'den izin
aldin mi?" demistir. Hanim "Evet!" deyince, hanimin kocasi Ka'b
Ibnu Malik'e (bir adam gondererek): "Sen Hayre'ye zinetini tasadduk
etmesine izin verdin mi?" diye sordurmus, Ka'b: "Evet!" deyince
Resulullah aleyhissalatu vesselam kadinin hibesini kabul buyurmustur."
SADAKA ETTIGI SEYI SATIN
ALABILIR MI?
6693 - Zubeyr Ibnu'l-Avvam
radiyallahu anh'in anlattigina gore, "Kendisi gamr veya gamra denilen bir
ati hibe olarak vermis, sonra o attan oldugu soylenen erkek veya disi bir tayin
satisa arzedildigini gormus, tayi satin almayi birakmistir."
SADAKA ETTIGI SEY VERASETLE
GELIRSE
6694 - Amr Ibnu Su'ayb an
ebihi an ceddihi radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir adam Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a gelerek;: "Ben bahcemi anneme vermistim. Simdi o
vefat etti. Benden baska da varis birakmadi (bahceye varis olabilir miyim?)"
dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam su cevabi verdi: "Senin sadakan
tam oldu. Bahcen tekrar sana rucu etti."
6695 - Ebu Umame ve Enes
Ibnu Malik radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam: "Ariyet, sahibine doner, minha (intifasi bagislanan mal)
sahibine iade edilir" buyurdular."
HAVALE
6696 - Ibnu Omer
radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Borcunu odemeye muktedir olan kimsenin ozursuz olarak
odemeyi geciktirmesi zulumdur. Sen alacakli durumda iken (alacagin) varlikli ve
guvenilir bir kimseye havale edilirse, bu havaleyi kabullen."
ODEME NIYETIYLE BORCLANAN
6697 - Abdullah ibnu Ca'fer
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Borc, Allah'in hoslanmadigi bir seye ait olmadigi muddetce, Allah-u
Zulcelal hazretleri, borcunu odeyinceye kadar borclu ile birliktedir."
Ravi der ki: "Abdullah
Ibnu Ca'fer, vekil harcina derdi ki: "Git, benim icin borc al. Zira ben,
Resulullah'tan bu hadisi isittikten sonra Allah'in benimle olmadigi bir gece
gecirmekten hoslanmam."
ODEMEME NIYETIYLE BORCLANAN
6698 - Suheyb el-Hayr
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kim odememek kastiyla borca girerse Allah'in huzuruna hirsiz olarak
cikar."
BORCTA CIDDIYET
6699 - Ibnu Omer
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Uzerinde bir dinar veya bir dirhemlik borcla olen kimsenin borcu,
onun hayir ve hasenatindan odenir. Orada (mahser yerinde) ne dinar ne de dirhem
vardir."
BORCLUYA MUHLET
6700 - Bureyde el-Eslemi
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki: "Kim bir borcluya muhlet verirse, her gun icin bir sadaka sevabi
kazanir. Kim onun borcunu vadesi geldikten sonra tehir ederse, tehir ettigi
muddetce, her gecen gun (alacagi mal kadar) sadaka yazilir."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 6691-6700 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.