CIHADIN VACIB OLUSU VE CIHADA TESVIK EDEN
HADISLER
1001 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Emiriniz, fazil veya facir her nasil
olursa olsun, (onun emri altinda) cihad etmeniz size farzdir. Keza, namazi da
fazil veya facir ve hatta kebair islemis bile olsa her Muslumanin, arkasinda
kilmasi butun Muslumanlara farzdir."
Ebu Davud, Cihad 35, (2533).
1002 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Musriklere karsi mallarinizla,
canlarinizla ve dillerinizle cihad edin."
Ebu Davud, Cihad 18, 2504); Nesai,Cihad 1, (6,
7).
1003 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam.) Mekke'nin fethi gunu
buyurdular ki:
"Artik bu fetihten sonra hicret yoktur.
Fakat cihad ve niyyet vardir. Oyleyse askere cagrildiginiz zaman hemen silah
altina kosun!"
Buhari, Cihad 1, 27, 194, Cizye 22, Hacc 43,
Cezau's-Sayd 10; Muslim, Imaret 85, (1353), Hacc 445, (1353); Tirmizi, Siyer 33,
(1590); Nesai, Cihad 15, (7,146); Ebu Davud, Cihad 64, (2480).
1004 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim
gazve yapmadan ve gaza yapmayi temenni etmeden olurse nifaktan bir sube uzerine
olmus olur."
Ibnu'l-Mubarek der ki: "Biz bunun Hz.
Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in sagligina has bir keyfiyet olduguna
hukmetmistik."
Muslim, Imaret 158, (1910); Ebu Davud, Cihad
18, (2502); Nesai, Gihad 2, (6, 8).
1005 - Ebu Umame (radiyallahu anh) anlatiyor:
"Kim bizzat gazveye katilmaz veya bir gaziyi techiz etmez veya bir gazinin
ailesini hayirli bir sekilde himaye etmez ise, Allah kiyamet gununden once ona
hic beklemedigi bir musibet ulastirir."
Ebu Davud, Cihad 18, (2503).
1006 - Ebu'n-Nadr merhum Abdullah Ibnu Ebi
Evfa (radiyallahu anh)'dan naklen anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) dusmanla karsilastigi gunlerden birinde, gunesin meyletmesini
bekledi. Sonra kalkip yanindakilere soyle dedi: "Ey insanlar, dusmanla
karsilasmayi temenni etmeyin, Allah'tan afiyet dileyin. Ancak karsilasacak
olursaniz sabredin, bilin ki cennet kiliclarin golgesindedir."
En sonda Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
sozlerini soyle tamamladi:
"Ey Kitab'i indiren, bulutlari yuruten,
(Hendek Savasi'nda dusman muttefikler olan) Ahzab'i hezimete ugratan Rabbimiz,
bunlari da hezimete ugrat ve onlar karsisinda bize yardim et".
Buhari, Cihad 156, 22, 32,112, Temenni 8;
Muslim, Cihad 20, (1742), Ebu Davud, Cihad 98, (2631).
1007 - Seleme Ibnu Nufeyl el-Kindi
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki:
"Ummetimden bir grup, hak yolunda
mucadeleye (hic ara vermeden) devam edecek, Allah da, onlar(la mucadele sebebi)
ile bazi kavimlerin kalplerini saptiracak ve bunlardan (alinanlarla) onlarin
rizkini saglayacaktir, bu hal kiyamet gunune, Allah'in va'dinin gelme anina
kadar devam edecektir. Atin, kiyamete kadar alninda hayir baglidir. Rabbim
bana, aranizda kalici degil, gidici oldugumu, ruhumu kabzedecegini, sizin de
beni, (birbirinizin boynunu vuran gruplar olarak) takib edeceginizi bildirdi.
Sakin birbirinizin boynunu vurmayin. Mu'minlerin (fitne sirasinda emniyette
olacaklari) asil yerleri Sam'dir."
Nesai, Hayl 1, (6, 214-215).
CIHAD'IN ADABI
1008 - Hz.Enes (radiyallahu anh) anlatiyor:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) gazve yaptigi zaman:
"Ey Rabbim sen benim destekcim ve
yardimcimsin. Senin sayende care dusunur, senin sayende saldirir, senin sayende
mukatele ederim" derdi.
Tirmizi, Da'avat 132, (35, 781; Ebu Davud,
Cihad 99, (2632).
1009 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ve askerleri (sefer
sirasinda) tepeleri tirmandikca tekbir getirirler, inise gecince de tesbihte
bulunurlardi. Namaz dahi buna gore vazedildi."
Ebu Davud, Cihad 78, (2595).
1010 - Seleme Ibnu'l-Ekva (radiyallahu anh)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir gazve sirasinda
basimiza Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh)'i komutan tayin etti. Bu seferde
musriklerden bir gruba gece baskini yaptik. Onlardan cokca olduruldu. Ben kendi
elimle yedi kisi oldurdum. Bunlar, farkli ailelerdendi. O gun parolamiz:
"Ey Mansur (yardim goren) oldur, oldur!" idi."
Ebu Davud, Cihad 78, (2596),102, (2638).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder