151 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Ecelini altmis yasina kadar uzattigi kimselerden Cenab-i Hakk, her cesit ozur
ve bahaneyi kaldirmistir."
Buhari Rikak 4; Tirmizi,
Da'vat 113, (3545), Zuhd 23 (2332); Ibnu Mace, Zuhd 27, (4236), Metin
Buhari'den alinmistir.
Tirmizi'nin metni su
sekildedir: "Ummetimin vasati omru 60-70 yas arasidir. Allah, kime omrunde
40'ina kadar muhlet verdi ise, ondan ozru kaldirmistir."
EBEVEYNE IYILIK
152 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: Bir adam gelerek: "Ey Allah'in Resulu iyi
davranip hos sohbette bulunmama en ziyaade kim hak sahibidir?" diye sordu.
Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): "Annen!" diye cevap verdi.
Adam: "Sonra kim?" dedi, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
"Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar: "Sonra kim?" dedi
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yine: "Annen!" diye cevap verdi.
Adam tekrar sordu: "Sonra kim?" Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
bu dorduncuyu: "Baban!" diye cevapladi."
Buhari, Edeb 2; Muslim,
Birr 1, (2548).
153 - Kuleyb Ibnu Menfa'a
ceddi bulunan Kuleyb el-Hanefi (radiyallahu anh)'den anlattigina gore, kendisi
Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek sormustur: "Ey Allah'in
Resulu kime karsi iyilik yapayim?" Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)su cevabi vermistir: "Annene, babana, kizkardesine, oglan
kardesine, bunu takip eden azadlina. Bu iyiligi de, uzerine vacib olan bir hakkin
odenmesi, yani, sila-i rahmin yerine getirilmesi olarak yapacaksin. (Nafile,
ihtiyari, hasbi bir davranis tatavvu grubuna giren bir amel olarak
degil)".
Ebu Davud, Edeb 129,
(5140).
154 - Behz Ibnu Hakim
babasi tarikiyle dedesi Mu'aviye Ibnu Hayde el-Kuseyri (radiyallahu anh)'den
naklediyor. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e: "Ey Allah'in Resulu,
kime iyilik yapayim? diye sordum. Bana: "Annene" dedi. "Sonra
kime?" diye tekrar ettim. "Annene" dedi. "Sonra kime?"
dedim. "Annene" dedi. "Sonra kime?" dedim, bu dorduncude
"Babana, sonra da tedrici yakinlarina" diye cevap verdi."
Ebu Davud, Edeb 129,
(5141); Tirmizi Birr 1, (1898).
Ebu Davud bir rivayette su
ziyadeyi kaydeder: "Haberiniz olsun, kisi azatlisindan bir fazlasini
istese, azadli (mevla) bu (ihtiyac fazlasi)na sahib oldugu halde yerine
getirmese kiyamet gunu vermemis oldugu bu fazlalik bir engerek yilani olarak
kendisine getirilir."
155 - Abdullah Ibnu Amr
Ibnu'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam: "Ey Allah'in Resulu
benim malim ve bir de cocugum var. Babam malimi almak istiyor" (ne
yapayim?) diye sordu. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Sen ve malin babana
aitsiniz. Sunu bilin ki, evladlariniz kazanclarinizin en temizlerindendir. Oyle
ise evladlarinizin kazanclarindan yiyin" buyurdu."
Ebu Davud, Buyu 79, (3530);
Ibnu Mace, Ticarat 64, (2291)-2292).
156 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bir
gun: "Burnu surtulsun, burnu surtulsun, burnu surtulsun" dedi.
"Kimin burnu surtulsun ey Allah'in Resulu?" diye sorulunca su
aciklamada bulundu: "Ebeveyninden her ikisinin veya sadece birinin yasliligina
ulastigi halde cennete giremeyenin."
Muslim, Birr 9, (251);
Tirmizi, Daavat 110 (3539). Rivayetin yukaridaki metni, Muslim'deki metindir.
157 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: Hicbir evlad, babasinin hakkini, bir istisna
durumu disinda odeyemez. O durum da sudur: Babasini kole olarak bulur, satin
alir ve azad eder."
Muslim, Itk 25, (1510); Ebu
Davud, Edeb 129, (5137); Tirmizi, Birr 8, (1907); Ibnu Mace, Edeb 1, (3659).
158 - Abdullah Ibnu Amr
Ibni'l-As (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)
soyle buyurdu: "Allah'in rizasi babanin rizasindan gecer. Allah'in
memnuniyetsizligi de babanin memnuniyetsizliginden gecer."
Tirmizi, Birr 3 (1900).
Tirmizi bu hadisi hem Hz.
Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'in sozu (merfu) olarak, hem de sahabi sozu
(mevkuf) olarak rivayet eder. Ayrica mevkuf olarak rivayet eden tarikin sahih
oldugunu soyler.
159 - Ibnu Amr (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Bir adam, cihada istirak etmek icin Hz. Peygamber
(aleyhissalatu vesselam)'den izin istedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Annen baban saglar mi?" diye sordu. Adam: "Evet" deyince:
"Onlara (hizmet de cihad sayilir), sen onlara hizmet ederek cihad
yap" buyurdu.
Buhari, Cihad 138, Edeb 3;
Muslim, Birr 5, (2539); Ebu Davud, Cihad, 33, (2529); Nesai, Cihad 5; Tirmizi,
Cihad 2, (1671).
Muslim'in bir diger
rivayetinde adam: "...Sana, hicret ve cihad etmek ecrini de Allah'tan
istemek sarti uzerine biat ediyorum" der. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam): "Anne ve babandan sag olan var mi?" diye sorar. Adam:
"Evet, her ikisi de sag" deyince: "Yani sen Allah'tan ecir
istiyorsun?" der. Adamin "evet"i uzerine: "Oyleyse
valideyn'in yanina don. Onlara iyi bak, (Allah'in rizasi ondadir)"
emreder.
Ebu Davud ve Nesai'de gelen
bir diger rivayette adam: "Aglamakta olan ebeveynimi de geride
biraktim" der. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona "Yemen'de bir
kimsen var mi?" diye sordu. Adam: "Ebeveynim var" deyince
"Peki, onlar sana izin verdiler mi? diye tekrar sordu. "Hayir"
cevabi uzerine: "Oyleyse onlara geri don, onlardan izin iste. Sayet izin
verirlerse cihada katil, vermezlerse onlara hizmet et!" emretti."
160 - Muaviye Ibnu
Cahime'nin anlattigina gore; Cahime (radiyallahu anh) Hz. Peygamber
(aleyhissalatu vesselam)'e gelir ve: "Ey Allah'in Resulu, ben gazveye (cihad)
katilmak istiyorum, bu konuda sizinle istisare etmeye geldim" der.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Annen var mi?" diye sorar.
"Evet" deyince, "Oyleyse ondan ayrilma zira cennet onun ayaginin
altindadir" buyurur.
Nesai, Cihad 6, (6, 11).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme