141 - Yahya Ibnu Said
anlatiyor: "Hz. Omer bir adama: "Ismin nedir?" diye sordu. Adam
"Cemre (kor)" dedi. "Kimin oglusun?" diye tekrar sordu.
Adam: "Ibnu Sihab (alev) deyince "Kimlerden?" dedi. Adam:
"Hurakalardan." "Eviniz nerede? diye sordu.
"Harretu'n-Nar'da" cevabini alinca, "hangisinde?" dedi.
"Zati Leza'da" cevabini alinca; Hz. Omer (radiyallahu anh) "Ailene
yetis, yaniyorlar!" dedi. Gercekten durum aynen Hz. Omer'in dedigi
gibiydi"
Muvatta, Isti'zan 25 (2,
973).
KAPLARLA ILGILI BOLUM
142 - Huzeyfe (radiyallahu
anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle dedigini isittim:
"Ipek ve Ibrisim elbise giymeyin. Altin ve gumus kaplardan su icmeyin, onlarda
yemek yemeyin. Zira bu iki sey dunyada onlar (kafirler), ahirette de sizin
icindir."
Buhari, Et'ime 28; Muslim,
Libas 4; Ebu Davud, Nesai, Buhari, Et'ime 28, Esribe 28, Libas 25; Muslim,
Libas 4, (2067); Tirmizi, Esribe 10 (1879); Ebu Davud, Esribe 17 (3723); Nesai,
Zinet 87, (8, 198, 199); Ibnu Mace, Esribe 17, (3414).
143 - Ummu Seleme
(radiyallahu anha) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular
ki: "Gumus kaptan su icen, karnina cehennem atesi dolduruyor
demektir"
Buhari, Esribe 28; Muslim,
Libas 1, (2065); Muvatta, Sifatu'n-Nebi 11 (2, 924-925); Ibnu Mace, Esribe
17(3413).
Muslim'in bir diger
rivayetinde soyle denir: "Kim altin veya gumus bir kaptan icerse..."
144 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)'le birlikte gazveye cikmistik. Savas sonunda elde ettigimiz
ganimetler arasinda musriklerin kap-kacak ve su kaplari da vardi. Biz bunlari
kullaniyorduk. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hic bir zaman niye
kullaniyorsunuz diye ayiplamadi."
Ebu Davud, Et'ime 46,
(3838).
145 - Ebu Sa'lebe el-Huseni
(radiyallahu anh) diyor ki: "Ben Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e
ey Allah'in Resulu, biz Ehli Kitab'in yasadigi bir yerdeyiz. Onlarin
kap-kacaklarindan yiyip icebilir miyiz? diye sordum. Dedi ki:
"Onlarinkinden baska kap-kacak bulabilirseniz onlarinkinden yemeyin. Baska
birsey bulamazsaniz onlari yikadiktan sonra kullanin."
Ebu Davud, Et'ime 46
(3839); Tirmizi, Siyer 11, (1560); Tirmizi hadisin sahih oldugunu soyledi.
Metin Tirmizi'deki metindir.
146 - Ibnu Omer
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Omer (radiyallahu anh) sicak su ile ve
bir Hiristiyan kadinin evinde onun su kabiyla abdest aldi." Bu rivayeti
Rezin tahric etti. Derim ki: Bunu Buhari bab basligi olarak kaydetmistir. Dogrusunu
Allah bilir.
Buhari, Vudu 43.
ECEL VE EMEL BOLUMU
147 - Ibnu Mes'ud
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)
birgun yere cubukla, kare biciminde bir sekil cizdi. Sonra, bunun ortasina bir
hat cekti, onun disinda da bir hat cizdi. Sonra bu hattin ortasindan itibaren
bu ortadaki hatta istinad eden bir kisim kucuk cizgiler atti.
Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) bu cizdiklerini soyle acikladi: Su cizgi insandir. Su onu saran kare
cizgisi de eceldir. Su disari uzanan cizgi de onun emelidir. (Bu emel cizgisini
kesen) su kucuk cizgiler de musibetlerdir. Bu musibet oku yolunu sasirarak
insana degemese bile, diger biri deger. Bu da degmezse ecel oku deger.
Buhari, Rikak 3; Tirmizi,
Kiyamet 23, (2456); Ibnu Mace, Zuhd 27, (4231).
148 - Hz. Enes (radiyallahu
anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) yere bir cizgi cizdi ve:
"Bu insani temsil eder" buyurdu. Sonra bunun yanina ikinci bir cizgi
daha cizerek: "Bu da ecelini temsil eder" buyurdu. Ondan daha uzaga
bir cizgi daha cizdikten sonra: "Bu da emeldir" dedi ve ilave etti:
"Iste insan daha boyle iken (yani emeline kavusmadan) ona daha yakin olan
(eceli) ansizin geliverir."
Buhari, Rikak 4; Tirmizi,
Zuhd 25, (2335); Ibnu Mace, Zuhd 27, (4232).
149 - Ibnu Omer
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
omuzumdan tuttu ve: "Sen dunyada bir garib veya bir yolcu gibi ol"
buyurdu.
Ibnu Omer (radiyallahu anh)
hazretleri soyle diyordu: "Aksama erdinmi, sabahi bekleme, sabaha erdinmi
aksami bekleme. Saglikli oldugun sirada hastalik halin icin hazirlik yap. Hayatta
iken de olum icin hazirlik yap."
Buhari, Rikak 2; Tirmizi,
Zuhd 25, (2334).
Tirmizi'nin rivayetinde,
"yolcu gibi ol" sozunden sonra su ziyade var: "Kendini kabir
ehlinden added."
150 - Bureyde (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) elindeki iki
cakil(dan birini yakina, digerini uzaga) atarak: "Su ve su neye delalet
ediyor biliyor musunuz?" dedi. Cemaat: "Allah ve Resulu daha iyi
bilir" dediler. Buyurdu ki: "Su (uzaga dusen) emeldir, bu (yakina
dusen) de eceldir. (Kisi emeline ulasmak icin gayret ederken ulasmadan
oluverir)".
Tirmizi, Emsal 7, (2874).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme