Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1831-1840 )
HZ. DAVUD (aleyhisselam)'UN
DUASI
1841 - Ebu'd-Derda
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Hz. Davud (aleyhisselam)'un dualari arasinda su da vardir:
"Allahim! Senden sevgini ve seni sevenlerin sevgisini ve senin sevgine
beni ulastiracak ameli taleb ediyorum. Allah'im! Senin sevgini nefsimden,
ailemden, malimdan, soguk sudan daha sevgili kil."
Ebu'd-Derda der ki:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Hz. Davud'u zikredince, onu
"insanlarin en abidi (yani cok ve en ihlasli ibadet yapani)" olarak
tavsif ederdi."
Tirmizi, Da'avat 74,
(3485).
Hz. YUNUS (aleyhisselam)
KAVMIN DUASI
1842 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) Resulullah'a ref ederek demistir ki: "Yunus kavminin
dualari arasinda su da vardi: "Ey diri olan, ey (mahlukata) kiyam veren,
ey hicbir hayat sahibinin olmadigi zamanda hayat sahibi olan, ey hayat veren,
ey olum veren, ey celal ve ikram sahibi!"
Rezin ilavesidir.
BELAYA UGRAYANI GORUNCE
OKUNACAK DUA
1843 - Hz. Omer ve Hz. Ebu
Hureyre (radiyallahu anhuma) anlatiyorlar: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Kim bir belaya ugrayani gorunce su duayi okursa:
"Seni imtihan ettigi seyde bana afiyet veren ve bircok yarattigindan beni
ustun kilan Allah'a hamdolsun!" Artik yasadigi muddetce, bu bela ne olursa
olsun ona maruz kalmaktan muaf kilinir."
Tirmizi, Da'avat 38, (3427,
3428); Ibnu Mace, Dua 22, (3892).
Ebu Hureyre (radiyallahu
anh)'nin bir rivayetinde sadece: "..Bu bela ona isabet etmez"
denmistir.
SEBEBE VE VAKTE BAGLI
OLMAYAN DUALAR
1844 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) dua
ederken sunu soylerdi: "Allahim, dinimi dogru kil, o benim islerimin
ismetidir. Dunyami da dogru kil, hayatim onda gecmektedir. Ahiretimi de dogru
kil, donusum orayadir. Hayati benim icin her hayirda artma (vesilesi) kil.
Olumu de her cesit serden (kurtularak) rahat(a kavusma) kil."
Muslim, Zikr 71, (2720).
1845 - Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah'in duasinin cogu: "Allahumme
atina fi'd-dunya haseneten ve fi'l ahireti haseneten ve kina azabe'n-nar.
(Allahim bize dunyada da bir hayir, ahirette de bir hayir ver, bizi cehennem
azabindan koru" idi."
Buhari, Daavat 55, Tefsir,
Bakara 36; Muslim, Zikr 26, (2690; Ebu Davud, Salat 381, (1.519).
1846 - Yine Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Kim cenneti uc kere isterse, cennet: "AIIah'im onu
cennete koy" der. Kim AIIah'tan uc sefer atese karsi koruma taleb ederse,
cehennem: "AIIah'im onu atesten koru" der."
Tirmizi, Cennet 27, (2575);
Nesai, Isti'aze 56, (8, 279); Ibnu Mace, Zuhd 39, (4340).
1847 - Hz. AIi (radiyallahu
anh)'nin anlattigina gore, "Bir mukateb ona gelerek: "Kitabet borcumu
odemekten aciz kaldim, bana yardim et" dedi. Ona su cevabi verdi:
"Sana, Resulullah (aleyhissalatu vesseIam)'in bana ogretmis bulundugu bir
duayi ogreteyim. (Onu okudugun takdirde) Siyr dagi kadar borcun da olsa, Allah
onu sana bedel oder. Soyle diyeceksin: "AIIah'im, yeterince helalinden
vererek beni haramindan koru. Lutfunla ver, baskasina muhtac etme."
Tirmizi, Daavat 121,
(3558).
ISTIAZE
1848 - Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) soyle
istiaze ederlerdi: "Allah'im! Aczden, tembellikten, korkakliktan, duskunluk
derecesine varan ihtiyarliktan, cimrilikten sana siginirim. Keza, kabir
azabindan sana siginirim. Haya ve olum fitinesinden sana siginirim."
Buhari, Daavat 38, 40, 42,
Cihad 25; Muslim, Zikr 52, (2706); Tirmizi, Daavat 71, (3480, 3481); Ebu Davud,
Salat 367, (1540, 1541); Huruf 1, (3972); Nesai, Istiaze 6, (8, 257, 258).
1849 - Yine Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) su
duayi okurlardi: "Allah'im! Cuzzamdan, barastan (alaten), delilikten ve
hastaliklarin kotusunden sana siginirim."
Ebu Davud, Salat 367,
(1554); Nesai, Istiaze 36, (8, 271).
1850 - Abdullah Ibnu Amr
Ibni'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) su duayi okurlardi: "AIlah'im, husu duymaz bir kalbten sana
siginirim, dinlenmeyen bir duadan sana siginirim, doymak bilmeyen bir nefisten,
faydasi olmayan bir ilimden, bu dort seyden sana siginirim."
Tirmizi, Daavat 69, (3478);
Nesai, Istiaze 2, (8, 255).
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1831-1840 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.