Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1871-1880 )

1871 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim bana (bir kere) salat okursa AIIah da ona on salat okur ve on gunahini affeder, (mertebesini) on derece yukseltir."
Nesai, Sehv 55, (3, 50).
Yine Nesaide Ebu Talha (radiyallahu anh)'dan gelen bir rivayet soyle: "Bir gun Resulullah (aleyhissalatu vesselam), yuzunde bir sevinc oldugu halde geldi. Kendisine:
"Yuzunuzde bir sevinc goruyoruz!" dedik.
"Bana melek geldi ve su mujdeyi verdi: "Ey Muhammed! Rabbin diyor ki: "Sana salavat okuyan herkese benim on rahmette bulunmam, selam okuyan herkese de benim on selam okumam sana (ikram olarak) yetmez mi?"
Nesai, Sehv 55, (3, 50).

1872 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kiyamet gunu bana insanlarin en yakini, bana en cok salavat okuyandir."
Tirmizi, Salat 357, (484).
Yine Tirmizi'de Hz. Ali (radiyallahu anh)'den kaydedilen bir rivayette soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Gercek cimri, yaninda zikrim gectigi halde bana salavat okumayandir."
Tirmizi, Daavat 110, (3540).

1873 - Hz. Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vessalam) buyurdular ki: "Yeryuzunde Allah'in seyyah melekleri vardir. Onlar ummetimin selamini (aninda) bana teblig ederler."
Nesai, Sehv 46. (3, 43).

NEFSIN (SAHSIN) DIYETI

1874 - Amr Ibnu Suayb an ebihi an ceddihi (radiyallahu anh) anlatiyor:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki.: "Kim hataen oldurulurse, diyeti yuz devedir; bunlardan otuzu bintu mehaz (iki yasina girmis disi deve), otuzu bintu lebun (uc yasina girmis disi deve), otuzu hikka (dort yasina girmis disi deve), on tane de ibnu lebundur (uc yasina girmis erkek deve)."
Ebu Davud, Diyat 18, (4541); Tirmizi, Diyat 1, (1387); Nesai, Kasame 30, (8, 43).
Tirmizi'nin rivayetinde soyle denir: "Kim taammuden (kasitla) oldururse, oldurulenin velilerine teslim edilir, dilerlerse oldururler, dilerlerse diyet alirlar. Bu 30 hikka (dort yasina giren disi deve): 30 cezea (bes yasina girmis disi deve); 40 aded halife (hamile deve) dir. Ayrica ne uzerine sulh yaptiysalar bu da onlarindir. Bu, diyetin siddetini artirmaktir."

1875 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hataen oldurmede diyet olarak yirmi hikka, yirmi cezea, yirmi bintu mehaz, yirmi bintu lebun ve yirmi benu lebun vardir."
Ebu Davud, Diyat 18, (4545), Tirmizi, Diyat 1, (1386); Nesai, Kasame 32, (8, 43-44).

1876 - Hz. Ali (radiyallahu anh) demistir ki: "Sibhu'l amd'in diyeti uc kisimdir. 33 adet hikka, 33 adet cezea, 34 adet seniyye-bazil arasi devedir. (Seniyye alti yasina, bazil de dokuz yasina basmis deveye denir.)"
Yine Hz. Ali sunu da rivayet etmistir: "Hataen oldurmede diyet dort kisimdir: 25 hikka, 25 cezea, 25 bintu lebun, 25 bintu mehaz."
Ebu Davud, Diyat 19, (4551, 4553).
AbduIIah Ibnu Amr Ibni'I-As (radiyallahu anhuma)'in Ebu Davud ve Nesai de merfu olarak kaydedilen bir rivayetinde soyle denmistir: "(Curum sirasinda) kamci ve degnek kullanildigi muddetce hata, Sibhu'l amd'dir."
Ebu Davud, Diyat 19, 20, (4547; 4565); Nesai, Kasame 42 (8, 40); Ibnu Mace, Diyat 5, (2627).

1877 - Amr Ibnu Suayb an ebihi an ceddihi (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kadinin diyeti, erkegin diyetine, diyetin ucte bir miktarina kadar esittir."
Nesai, Kasame 34, (8, 44, 45).

1878 - Hz. Ibnu Abbas (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) oldurulen mukateb hakkinda, azad edilen miktarinca hur diyetine gore, geri kalan kismi icin de kole diyetine gore hesaplanmasina hukmetti."
Ebu Davud, Diyat 22, (4581); Nesai, Kasame 36, (8, 45, 46); Tirmizi, Buyu' 35, (1259). (Metin, Nesai'nin metnidir.)

1879 - Yine Amr Ibnu Suayb an ebihi an ceddihi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muahedin diyeti hur kimsenin diyetinin yarisidir."
Ebu Davud, Diyat 23, (4583).

1880 - Hz. Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Beni Amir'den iki kisinin diyetini, Muslumanlarin diyet miktarina gore odedi. (Muslumanlar tarafindan hataen oldurulen) bu iki kisi ile Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in muahedesi (antlasmasi) vardi."

Tirmizi, Diyat 12, (1404).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1871-1880 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.