Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1881-1890 )
1881 - Amr Ibnu Suayb an
ebihi an ceddihi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Ehl-i zimmetin diyeti, Muslumanlarin diyetinin
yarisidir. Ehl-i zimmet de Yahudi ve Hiristiyanlardir."
Nesai, Kasame 35, (8, 45).
1882 - Yine Amr Ibnu Suayb
an ebihi an ceddihi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kafirin diyeti, mu'minin
diyetinin yarisidir." 4Tirmizi, Diyat 17, (1413).
GOZ
1883 - Suleyman Ibnu Yesar
(rahimehullah) anlatiyor: "Zeyd Ibnu Sabit (radiyallahu anh) derdi ki:
"Goz yerinde kalir, fakat nuru sonerse diyeti yuz dinardir."
Muvatta, Ukul 9, (2, 857).
1884 - Amr Ibnu Suayb an
ebihi an ceddihi (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) yerinde sabit kalarak kor olan goz hakkinda diyetin
ucte birine hukmetti."
Ebu Davud, Diyat 20,
(4563); Nesai, Kasame 41, (8,55, 56).
Nesai'nin rivayetinde
soyledir: "Resulullah : "Yerinde sabit duran kor gozun kapanmasi
halinde diyetinin ucte birine hukmeti."
1885 - Hadisin Nesai'deki
vechinde su ziyade vardir: "Resulullah aleyhisselatu vesselam, yerinde
sabit duran kor gozun kapanmasi (yani cisminin patlatilmasi) halinde diyetinin
ucte birine, colak elin kesilmesi halinde diyetinin ucte birine, kararmis disin
sokulmesi halinde diyetinin ucte birine hukmetti.
DIS
1886 - Abdullah Ibnu Amr
Ibni'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) "Dislerin diyeti beser dinardir." buyurdu.
Ebu Davud, Diyat 20,
(4563); Nesai, Kasame 41, (8,55).
1887 - Ibnu'l- Museyyeb
(rahimehullah) anlatiyor: "Omer Ibnu'l Hattab (radiyallahu anh) her azi
dis icin bir deveye hukmetti. Hz. Muaviye (radiyallahu anh) ise her azi dis
icin bes deveye hukmetti."
Muvatta, Ukul 7, (2,861).
PARMAKLAR
1888 - Ibnu Abbas
(radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Su ve su -yani serce parmakla bas parmak- diyette
esittirler."
Buhari, Diyat 20, Tirmizi,
Diyat 4, (1391,1392); Ebu Davud, Diyat 20, (4558); Nesai, Kasame 42, (8,
56,57).
Tirmizi'nin rivayetinde su
ziyade mevcuttur: "Iki elin parmaklariyla iki ayagin parmaklari da
esittir. Her bir parmagin diyeti on devedir."
Nesai'deki ziyade soyledir:
"Parmaklar hakkinda diyet, onar onardir."
YARALAMALAR
1889 - Amr Ibnu Suayb an
ebihi an ceddihi (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Muziha olan yaralarin diyeti beser
devedir."
Tirmizi, Diyat 3, (1390);
Ebu Davud, Diyat 20, (4566); Nesai, Kasame 43, (8, 57).
NEFIS VE UZUVLAR HAKKINDA
MUSTEREK HADISLER
1890 - Abdullah Ibnu Ebi
Bekr Ibni Muhammed Ibni Amr Ibni Hazm, babasindan naklen anlatiyor:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in Ibnu Hazm'a diyetler hakkinda
yazdigi talimatta su hususlar da vardi: "Nefis icin (diyet olarak) yuz
deve, burun tamamiyIe koparilacak olursa diyet-i kamile, me'mume (denen ve
beyin zarina kadar ulasan yara) icin diyetin ucte biri, caife (denen karin veya
basin bosluguna ulasan yara) icin de bunun kadar; goz icin elli, ayak icin de
elli, vucudda bulunan her parmak icin on deve, her dis icin bes, muziha (denen
ve kemige ulasan yara) icin bes deve (lik diyet vardir)."
Muvatta, Ukul 1, (2, 849);
Nesai, Kasame 44, (8, 57, 60).
Nesai'nin bir rivayetinde
su ibare yer alir: "Nefis icin diyet-i kamile; burun tamamen koparilmis
ise diyet-i kamile, dil icin diyet-i kamile, iki dudak icin diyet-i kamile,
sulb (bel kemiginin kirilip kisinin kamburlasmasi) icin diyet-i kamile iki
yumurta (husye) icin diyet-i kamile, zeker (erkek tenasul uzvu) icin diyet-i
kamile, sulb (bel kemiginin kirilip kisinin kamburlasmasi) icin diyet-i kamile,
iki goz icin diyet-i kamile, bir ayak icin diyet-i kamilenin yarisi, me'mume
(beyin zarina ulasan yara) icin diyet-i kamilenin ucte biri, caife (bas veya
karin bosluguna ulasan yara) icin diyet-i kamilenin ucte biri, munekkile (kucuk
kemik cikan yara) icin on bes deve, el veya ayak parmaklarindan her biri icin
on deve, (her bir) dis icin bes deve, muziha (kemige ulasan yara) icin bes deve
(diyet olarak verilir). Erkek, kadina karsi oldurulur, altini olanlardan
(diyet-i kamile olarak) bin dinar alinir."
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 1881-1890 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.