Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2411-2420 )

2411 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile beraberdik. Bilal (radiyallahu anh) kalkip ezan okudu. (Ezani bitirip) susunca, Aleyhissalatu Vesselam: "Kim bunun mislini kesin bir inancla soylerse cennete girer" buyurdu."
Nesai, Ezan 34, (2, 24).

2412 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-Amr As (radiyallahu anh)'in anlattigina gore, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isitmistir:
"Ezani isittiginiz zaman muezzinin soyledigini aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana salat-u selam okuyun. Zira kim bana salat-u selam okursa Allah da ona on misliyle rahmet eder. Sonra benim icin el-vesile'yi taleb edin. Zira o, cennete bir makamdir ki, mutlaka AlIah'in kullarindan birinin olacaktir. Ona sahip olacak kimsenin ben olmami umid ediyorum. Kim benim icin Allah'tan el-Vesile'yi taleb ederse, sefaat kendisine vacib olur."
Muslim, Salat 11, (384); Ebu Davud, Salat 36, (522); Nesai, Ezan 33, (2, 23); Tirmizi, Salat 154, (208); Ibnu Mace, Ezan 4, (720). Hadisin ilk cumlesi Buhari'de de rivayet edilmistir (Ezan 7).

2413 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ezani isittigi zaman kim: "Allahumme Rabbe hazihi'd-da'veti't-tamme ve's-salati'I-kaime ati Muhammedeni'I-Vesilete ve'I-fadilete veb'ashu makamen mahmudeni'Ilezi va'adtehu. (Ey bu eksiksiz davetin ve kilinan namazin sahibi! Muhammed'e‚ Vesile'yi ve fazileti ver. O'nu, va'adettigin -bir rivayette va'adettigin uzere- makam-i Mahmud uzere ba's et (dirilt)" derse, ona Kiyamet gunu mutlaka sefaatim helal olur."
Buhari, Ezan 8; Ebu Davud, Salat 28, (529); Tirmizi, Salat 157, (211); Nesai, Ezan 38, (2, 26); Ibnu Mace, Ezari 4, (722).

2414 - Hz. Omer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muezzin, "Allahu ekber Allahu ekber" deyince sizden kim samimiyetle, "Allahu ekber Allahu ekber" derse, sonra muezzin: "Eshedu en la ilahe illallah" deyince, "Eshedu en la ilahe illallah" derse; sonra muezzin: "Eshedu enne Muhammeden ResuIuIIah" deyince, "Eshedu enne Muhammeden ResuIuIIah" derse; sonra muezzin: "Hayye aIa's-salat" deyince "La havle vela kuvvete illa billah" derse; sonra muezzin: "hayye aIa'I-felah" deyince, "La havle vela kuvvete illa billah" derse; sonra muezzin: "AIIahu ekber Allahu ekber" deyince, "AIIahu ekber AIIahu ekber" derse; sonra muezzin: "Lailahe iIlaIIah" deyince "Lailahe iIlallah" derse cennete girer."
Muslim, Salat 12, (385); Ebu Davud, Salat 36, (527).

2415 - Sà'd Ibnu Ebi Vakkas (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muezzini isittigi zaman, kim: "Ben sehadet ederim ki, bir olan AIIah'tan baska ilah yoktur, 0'naserik de yoktur, Muhammed O'nun kulu ve Resuludur. Rabb olarak Allah'tan Resul olarak Muhammed'den -bir rivayette "...nebi = peygamber olarak Muhammed'den din olan Islàm'dan- raziyim" derse gunahi affedilir."
Muslim, Salat 13, (386); Ebu Davud, Salat 36, (525); Tirmizi, Salat 156, (210); Ibnu Mace, Ezan 4, (721); Nesai, Ezan 38, (2, 26).

2416 - Ebu Umame Es'ad Ibnu Sehl (radiyallahu anh) anlatiyor: "Mu'aviye Ibnu Ebi Sufyan (radiyallahu anh)'i minberde oturmus (hutbe vermek uzere bekliyorken) dinliyordum. (Ezan basladi.) Muezzin: "Allahu ekber Allahu ekber" deyince, Mu'aviye de: "Allahu ekber Allahu ekber" dedi; Muezzin: "Eshedu en Ia ilahe illallah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi; Muezzin: "Eshedu en la ilahe illallah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi. Muezzin: "Eshedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi. Muezzin: "Eshedu enne Muhammeden Resulullah!" dedi. Mu'aviye: "Ben de!" dedi. Ezan okuma isi bitince dedi ki: "Ey insanlar! Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i minberde iken isittim, O da, muezzin ezan okurken tipki sizin benden isittiginizi soyluyordu (bizzat isittim)."
Buhari, Cuma 23.

2417 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam), muezzinin ezan okurken sehadet getirdigini isitince:
"Ben de! Ben de!" derdi."
Ebu Davud, Salat 36, (527).

2418 - Ebu Saidi'l-Hudri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Ezani isittiginiz zaman, muezzinin soylediginin mislini tekrar edin!"
Buhari, Ezan 7; Muslim, Salat 10, (383); Ebu Davud, Salat 36, (522); Nesai, Ezan 33, (2, 23); Tirmizi, Salat 154, (208); Ibnu Mace, Ezan 4, (720).

2419 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim, yedi yil sevabina inanarak ezan okursa, Allah bunu, onun atesten kurtulmasina bir senet yapar."
Tirmizi, Salat 152, (206).

2420 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Muezzin, sesinin gittigi yer boyunca magfiret olunur. Yas ve kuru hersey onun lehinde sehadet eder, namaza katilan kimseye yirmibes kat namaz yazilir ve iki namaz arasindaki (gunahlari) affedilir."

Ebu Davud, Salat 31, (515); Nesai, Ezan 14, (2, 13); Ibnu Mace, Ezan 5, (724).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 2411-2420 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.