2561 - Sahiheyn'in diger
bir rivayetinde soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in
ruku ve secdesi ve iki secde arasindaki (fasila ile), rukudan basini kaldirdigi
zamanki (fasila) -kiyam ve ku'ud (oturma) haric- birbirine yakin
miktardaydi."
Buhari, Ezan 120, 127, 140;
Muslim, Salat 194, (471); Ebu Davud, Salat 147, (852); Tirmizi, Salat 207,
(279); Nesai, lftitah 114, (2, 197-198).
2562 - Zeyd Ibnu Vehb
anlatiyor: "Huzeyfe (radiyallahu anh) bir adamin namaz kilarken hile
yaptigini gormustu.
"Sen bu namazi ne
zamandan beri kiliyorsun?" diye sordu. Adamcagiz:
"Kirk yildan
beri!" dedi. Huzeyfe? "Oyleyse kirk yildan beri namaz kilmadin (butun
kildiklarin bosa gitmis). Sayet bu sekilde namaz kilarak olecek olursan
Muhammed'in fitratindan baska bir fitrat uzere oleceksin.!" dedi ve ilave
etti:
"Kisi namazi hafif
kilar (ama buna ragmen) tam kilar, guzel kilar!"
Buhari, Ezan 119,132;
Nesai, Sehv 66, (3, 58-59).
2563 - Abdurrahman Ibnu
Sibl (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
karga gagalamasindan, vahsi hayvanlar gibi kollari yaymaktan, kisinin mescidde
deve gibi mekan tutmasindan nehyetti"
Ebu Davud, Salat 148,
(862); Nesai, Iftitah 145, (2, 214).
RUKU VE SUCUDUN SEKLI
2564 - Ibnu Mes'ud
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bize
namazi soyle ogretti: "Once tekbir getirdi iki elini kaldirdi. Rukuya
gittigi zaman ellerini dizlerinin arasinda kavusturdu.
Ravi der ki: "Sa'd'a
bu haber ulasinca:
"Kardesim dogru
soyledi. Biz boyle yapardik, sonra sununla emredildik dedi ve bununla diz
kapaklarini kavrayip avuclamayi kastetti."
Ebu Davud, Salat 150,
(868); Nesai, Iftitah 90, (2,184,185).
2565 - Hz. Omer (radiyallahu
anh) demistir ki: "Diz kapagi(ni tutmak) sizin icin sunnet kilinmistir.
Oyle ise rukuda diz kapaklarini kavrayin."
Tirmizi, Salat 192, (258);
Nesai, Iftitah 92, (2,185).
2566 - Ebu Ishak anlatiyor:
"Bera Ibnu Azib (radiyallahu anh) bize secdeyi soyle vasfeyledi: Ellerini
(yere) koydu, dizleri uzerine dayandi, kalcasini (havaya) kaldirdi ve:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) boyle secde yaparlardi"
buyurdu."
Bir diger rivayette:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) namaz kilinca kollarini kanat gibi
yanlarina acardi" denmistir."
Ebu Davud, Salat 158,
(896); Nesai, Iftitah 141, (2, 212).
2567 - Bera (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
"Secde ettigin zaman ellerini yere koy, dirseklerini (havaya)
kaldir."
Muslim, Salat 234, (494);
Tirmizi, Salat 202, (271).
2568 - Tirmizi'nin bir
rivayetinde soyle gelmistir: "Bera'ya: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam secde edince yuzunu nereye koyardi?" diye sordum.
"Ellerinin
arasina" diye cevap verdi."
Muslim, Salat 234, (494);
Tirmizi, Salat 202, (271).
2569 - Abdullah Ibnu Malik
Ibni Buhayne (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) namazda secdeye gidince ellerinin arasini, koltuk alti beyazliklari
gorununceye kadar acardi."
Buhari, Ezan 130, Muslim,
Salat 235, (495); Nesai, Iftitah 52, (2, 212).
2570 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Biriniz secde edince kollarini, kopegin yaymasi gibi yere
yaymasin."
Tirmizi, Salat 205, (275);
Ebu Davud, Salat 158, (901).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme