3171 - Ebu Bekr Ibnu
Abdirrahman'in anlattigina gore, babasi, Mervan'a Hz. Aise ve Ummu Seleme
(radiyallahu anhuma)'nin kendisine sunu haber verdiklerini soylemistir:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Ramazan ayinda, ruya sebebiyle
olmaksizin cunub olarak fecir vaktine ulastigi olurdu da, kalkip yikanir ve
orucunu tutardi."
Buhari, Savm 22, 25;
Muslim, Siyam 76, (1109); Muvatta, Siyam 12, (1, 291); Ebu Davud, Savm 36,
(2388, 2389); Tirmizi, Savm 63, (779); Nesai, Taharet 123, (1, 108).
3172 - Amir. Ibnu Rebi'a
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i,
oruclu iken misvaklandigini sayamayacagim kadar cok gordum."
Buhari, Savm 27; Ebu Davud,
Savm 26, (2364); Tirmizi, Savm 29, (725); (Buhari'nin rivayeti muallaktir).
3173 - Ibnu Omer
(radiyallahu anhuma) soyle demistir: "Oruclu, gunun basinda ve sonunda
misvak kullanir.''
Buhari, Savm 25 (bab
basliginda (tercume) kaydetmistir).
3174 - Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah. (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Kim yalani ve onunla ameli terketmezse (bilsin ki) onun
yiyip icmesini birakmasina Allah'in ihtiyaci yoktur."
Buhari, Savm 8, Edeb 51;
Ebu Davud, Savm 25, (2326); Tirmizi, Savm 16, (707).
3175 - Yine Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Biriniz yemege davet: edilince, oruclu ise: "Ben
orucluyum" desin."
Muslim, Siyam 159, (1150);
Ebu Davud, Savm 76, (2461); Tirmizi, Savm 64, (780; 781); Ibnu Mace, Siyam 47,
(1750).
3176 - Hz. Aise
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Kim bir kavme misafir olursa, onlar musaade etmedikce
(nafile) oruc tutmasin."
Tirmizi Savm, 70, (789);
Tirmizi, hadis icin: "Munkerdir, Hisam Ibnu Urve disinda sa biri
tarafindan rivayet edildigini gormedik" der.
3177 - Ummu Ammare Bintu
Ka'b (radiyallahu anha)'in anlattigina gore: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) yanina girmistir. Ammare yemek ikram edince, Aleyhissalatu vesselam:
"Sen de ye!"
demis, kadin: "Ben oruc tutuyorum'' deyince Resulullah soyle buyurmustur:
"Oruclu kimse,
baskasina ikramda bulunur ve yemeginden baskalari yerse, onlar yedikleri
muddetce melaike aleyhimusselam orucluya rahmet duasinda bulunurlar."
Bir baska rivayette soyle
denmistir: "Oruclunun yaninda orucsuzlar yemek yiyecek olursa, melekler
orucluya rahmet okurlar.''
Tirmizi, Savm 67, (784,
785, 786).
3178 - Hz. Ebu Hureyre
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Kadin, kocasi varken izin almadan (nafile) oruc
tutmasin."
Buhari, Nikah 84; 86;
Muslim, Zekat 84, (1026);. Ebu Davud, Savm 74, (2485); Tirmizi, Savm 65, (782);
Ebu Davud'un rivayetinde,
"Ramazan dismda" ziyadesi vardir.
ORUCU ACMANIN MUBAH OLMA
SARTLARI
3179 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) fetih
yilinda Mekke'ye muteveccihen Ramazan ayinda yola cikmisti. Kura'u'l-Gamim nam
mevkiye gelinceye kadar kendisi de, beraberindekiler de oruc tuttular. Sonra
orada bir bardak su istedi ve bardagi kaldirdi. Herkes bardaga bakti. Sonra
sudan icti. Bundan sonra bazilari kendisine: "Halkin bir kismi oruc
tuttu" diye haber verdi. Aleyhissalatu vesselam:
"Onlar asilerdir!
Onlar asilerdir!" buyurdular."
Muslim, Siyam 90, (1114);
Tirmizi, Savm 18, (710); Nesai, Savm 49, (4, 177).
3180 - Hz. Enes
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz bir seferde Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) ile beraberdik. Aramizda bir kismi oruc tutuyor, bir kismi da
tutmuyordu: Sicak bir gunde bir yerde konakladik. Golgelenenlerin cogu elbisesi
olanlardi. Bir kismimiz gunese karsi eliyle korunuyordu. Derken oruclular
yigilip kaldilar, orucsuzlar kalkip cadirlari kurdular, hayvanlari suladilar.
Bunun uzerine, Resul-i Ekrem aleyhissalatu vessalam:
"Bugun sevabi
orucsuzlar kazandi!" buyurdular.''
Buhari, Cihad 71; Muslim,
Siyam 100; (1119); Nesai, Savm 52, (4, 182).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme