351 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir
bedeviyi, satistan sonra muhayyer kildi."
Tirmizi, Buyu 27, (1249).
Tirmizi bu hadisin sahih oldugunu soylemistir.
352 - Ibnu Mes'ud
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Alis-veris yapanlar ihtilafa duserlerse satanin sozu esas
alinir. Musteri muhayyer birakilir."
Muvatta, Buyu 80, (2, 671);
Tirmizi, Buyu 43, (1270); Metin Tirmizi'ye aittir.
353 - Ebu'l Vadi'
anlatiyor: "Bir gazvede bulunduk. Bir yere indik. Bir arkadasimiz, bir
kole karsiliginda bir at satti. O gunun geri kalan kisminda ve geceleyin
beraber kaldilar. Sabah olunca goc hazirligi yapildi. Adam kalkarak atini
egerlemeye gitti. Bu satistan pisman olmustu. Oburune gidip akdi bozmak istedi.
Fakat digeri kabul etmedi, ati vermeyi reddetti ve "Aramizda Resulullah
(aleyhissalatu vesselam)'in ashabindan Ebu Berze hakem olsun" dedi. Ona
gelip, durumu anlattilar. Ebu Berze: "Aranizda Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'in hukmuyle hukmetmeme razi misiniz? Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam) buyurmustu ki: "Alim-satim yapanlar, birbirlerinden ayrilmadikca
muhayyerdirler." Ben sizi ayrilmis goremiyorum."
Ebu Davud, Buyu 53, (3457).
SUF'A'YA DAIR HADISLER
354 - Hz. Cabir
(radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) taksim
edilmedikce her (akar) malda suf'a hakki bulunduguna hukmetti. Araya sinirlar
konup, yollar tayin edilince suf'a hakki kalkar." Bu hadisi Bes Kitap da
tahric etmistir.
Buhari, Suf'a 1, Buyu 96,
97, Hiyel 14, Sirket 8-9; Muslim, Musakat 134 (1608); Nesai, Buyu 108, 109 (7,
301); Ebu Davud, Buyu 73, (3513, 3514); Tirmizi, Ahkam 33, (1370).
Muslim'deki metin soyledir:
"Henuz taksim edilmemis arazi, mesken, bahce gibi (akar nevinden) her
ortaklikta suf'a hakki vardir. (Ortaklarindan birinin) ortagina haber vermeden
satmasi helal olmaz. Satmadan once haber verir, ortagi satin alir veya
terkeder. Ortagina haber vermeden satarsa, ortagi bu mala (ayni fiyat
karsiliginda) hak sahibi olur."
355 - Ebu Davud ve
Tirmizi'de gelen bir diger rivayet soyledir: "Komsu, komsusuna karsi suf'a
hakkina sahiptir. Ayni yoldan isliyorlarsa, komsu bulunmadigi takdirde,
giyabinda satis yapmaz, bekler."
Ebu Davud, Buyu 75, (3518);
Tirmizi, Ahkam 33, (1369); Ibnu Mace, Suf'a 2, (2494); Nesai, Buyu 80, (7,
301).
356 - Tirmizi'nin bir diger
rivayetinde: "Evin komsusu eve bir baskasindan daha cok hak
sahibidir" buyrulmustur.
Tirmizi, Ahkam 31, (1368),
33, (1370).
357 - Tirmizi'nin ve Ebu
Davud'un Semure'den yaptiklari bir rivayete gore, Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) soyle buyurmustur: "Evin komsusu komsunun evine veya tarlaya
daha ziyade hak sahibidir."
Tirmizi, Ahkam 31, (1368);
Ebu Davud, Buyu 75, (3518).
358 - Amr Ibnu's-Serid'den
anlattigina gore, Ebu Rafi (radiyallahu anh)'nin soyle soyledigini isitmistir:
"Komsu, yakin komsusuna karsi daha cok hak sahibidir."
Buhari, Suf'a 2, Hiyel 14,
15; Ebu Davud, Buyu 75, (3516); Nesai, Buyu 109, (7, 320).
359 - Serid (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Bir adam, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e:
"Ey Allah'in Resulu tarlam var, kimsenin bunda ne ortakligi ne de hissesi
var, ancak komsum var" dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam):
"Komsu, yakin olan eve daha ziyade hak sahibidir" buyurdu.
Nesai, Buyu 109, (7, 320).
360 - Hz. Osman
(radiyallahu anh) buyurdular ki: "Bir araziye sinirlar konacak olursa
artik onda suf'a hakki kalmaz, ne kuyunun suyunda suf'a hakki ne de hurma
agaclarini telkih de (dollemede) suf'a hakki kalmaz."
Muvatta, Suf'a 4, (7, 320).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder