Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3591-3600 )

3591 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam gece (namaza) kalktigi vakit agzini misvakla ovalardi.''
Buhari, Cum'a 8, (2, 212), Vudu 73, Teheccud 9; Muslim, Taharet 45, (254); Ebu Davud, Taharet 30, (55); Nesai, Taharet 2, (1, 8) Bu metin Sahiheyn'e aittir.

3592 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam 'in abdest suyu ve misvaki (aksamdan hazirlanip yanina) konulurdu. Gece kalkinca abdest bozar, sonra misvaklanirdi.''

3593 - Bir diger rivayette soyle gelmistir: "(Resulullah aleyhissalatu vesselam) gece veya gunduz yattiginda ve kalktiginda mutlaka abdest almazdan once misvaklanirdi."
Ebu Davud, Taharet 27, 30, (51, 56, 57); Muslim; Taharet 45, (253); Nesai, Taharet 8, (1, 13), Metin Ebu Davud'a ait.

3594 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Misvak agiz icin temizlik vasitasidir. Rab Teala icin de riza vesilesidir.''
Nesai, Taharet 5, (1, 10).

3595 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a ugramistim. Elindeki bir misvakla dislerini misvakliyordu ve u, u diye bir ses cikariyordu, misvak agzindaydi, sanki kusuyor gibiydi."
Buhari, Vudu 73; Muslim, Taharet 46, (255); Ebu Davud, Taharet 26, (49); Nesai, Taharet 3, (1, 9).

3596 - Ibnu Omer radiyallahu anhumanlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ruyamda gordum ki, bir misvakla dislerimi misvakliyorum. Iki kisi yanima geldi, biri digerinden buyuktu. Elimdeki misvaki onlardan kucuk olana uzattim. Bana: "(Buyugu) buyukle!'' dendi. Bunun uzerine misvagi buyuk olana verdim.''
Buhari, Vudu 74; Muslim, Ru'ya 19, (2271).
Hadisi, Buhari muallak (senetsiz) olarak kaydetmistir, Muslim ise senetli olarak kaydetmistir.

3597 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bana misvagini yikamam icin verirdi. (Teberruk icin, yikamazdan) once kendim kullanirdim, sonra yikayip ona verirdim."
Ebu Davud, Taharet 28, (52).

ELLERIN YIKANMASI

3598 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Uykudan uyaninca, sizden hic kimse, uc sefer yikamadikca ellerini kaba banmasin. Cunku o, ellerinin geceyi (vucudunun neresinde gecirdigini bilemez."
Buhari, Vudu 26; Muslim, Taharet 87, (278); Muvatta, Taharet 9, (1, 21); Ebu Davud, Tharet 49, (103, 104, 105); Tirmizi, Taharet 19, (24); Nesai, Taharet 1, (1, 6,7).

ISTINSAR, ISTINSAK VE MAZMAZA

3599 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim abdest alirsa istinsarda bulunsun (sumkursun), kim tasla istinca yaparsa teklesin."
Buhari, Vudu 25; Muslim, Taharet 20, 22, (237); Muvatta, Taharet 2, 3, (1,19); Ebu Davud, Taharet 55, (140); Nesai, Taharet 70, 72, (1, 66, 67).

3600 - Muslim'in bir rivayetinde soyle gelmistir: "Sizden biri abdest alinca burnuna su ceksin, sonra sumkursun."
Muslim, Taharet 20, (237).
Bir diger rivayette: "...Burun deliklerine su ceksin, sonra sumkursun''seklindedir.

Muslim, Taharet 21, (237).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3591-3600 ) -Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.

Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.