Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3611-3620 )

ABDESTI TAM ALMAK

3611 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ummetim, Kiyamet gunu cagirildiklari vakit abdestin izi olarak (nurdan) bir parlakliklari oldugu halde gelirler. Oyleyse kimin imkani varsa parlakligini artirsin."

3612 - Bir diger rivayette soyle gelmistir: "Ebu Hureyre radiyallahu anh abdest aldi, yuzunu yikadi, ellerini yikadi, ellerini yikarken nerdeyse omuza kadar yikiyordu. Sonra ayaklarini yikadi ve nerdeyse bacaklarina kadar yukseldi. Sonra dedi ki: "Ben Resulullah aleyhissalatu veselam'in, "Ummetim Kiyamet gunu (abdest uzuvlarindaki) parlaklikla gelir..." Gerisi yukaridaki gibi devam ediyor.

3613 - Muslim'in diger bir rivayetinde soyle denmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in "...Mu'minin zineti, abdestin yukseldigi yere kadar yukselir..."
Buhari, Vudu 3; Muslim, Taharet 34, 35, 40, (246, 250); Nesai, Taharet 110, (1, 94, 95).

SUYUN MIKTARI

3614 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (miktarca) bir sa'dan bes mudd 'e kadar olan su ile yikanir, bir mudd su ile de abdest alirdi.''
Bir baska rivayette: "... bes mekkuk ile yikanir, bir mekkuk iIe de abdest alirdi" denmistir.
Bir diger rivayette: " . . bes. . '' denmistir.
Tirmizi'nin rivayetinde "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Abdest icin iki ritl su kafidir.''
Ebu Davud'un rivayetinde: "...Resulullah aleyhissalatu vesselam iki ritl ihtiva eden kapla abdest alir, bir sa' ile guslederdi '' denmistir.
Buhari, Vudu 47; Muslim, Hayz 51, (325); Ebu Davud, Taharet 44, (95); Tirmizi, Salat 425, (609); Nesai, Taharet 59, (1, 57, 58).

3615 - Sefine radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i bir sa' miktarindaki su cenabetten yikar, bir mudd su da abdestine yeterdi."
Muslim, Hayz 52, (326); Tirmizi, Taharet 42, (56).

3616 - Ummu Ammare radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam abdest aldi. Bu maksadla kendisine icerisinde ucte iki mudd miktarinda su bulunan bir kab getirilmisti.''
Ebu Davud, Taharet 44, (94); Nesai, Taharet 59, (1, 58).
Nesai sunu ilave etmistir: "Su'be der ki: "Ben, Aleyhissalatu vesselam'in kollarini yikadigini ve onlari ovdugunu, kulaklarinin ic kismini meshettigini ogrendim. Ancak kulaklarin disini da meshettigini bilmiyorum."

3617 - Abdullah Ibnu Zeyd radiyallahu anh anlatiyor: "Bize Resulullah aleyhissalatu vesselam gelmisti. Kendisine bakir kapta su getirdik, onunla abdest aldi."
Ebu Davud, Taharet 47, (100).

3618 - Ubey Ibnu Ka'b radiyallahu anh anlatiyor: "ResuIullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Abdest (sirasin)da vesvese veren bir seytan vardir. Adi da el-Velehan'dir. Oyleyse suyun vesvesesinden kacinin."
Tirmizi, Taharet 43, (57).

MENDIL

3619 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in abdest aldiktan sonra kurulandigi bir bezi vardi.''
Tirmizi, Taharet 40, (53).

3620 - Hz. Mu'az radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i gordum, abdest alinca elbisesinin bir kenariyla yuzunu siliyordu.''

Tirmizi, Taharet 40, (54).



Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 3611-3620 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.