Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4331-4340 )

4331 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (Hz. Ibrahim'in duasi olan): "Ey Rabbim suphesiz ki o putlar insanlardan pek cogunu saptirmistir. Kim bana uyarsa muhakkak ki o bendendir. Kim de emirlerime karsi gelirse, suphesiz ki sen cok bagislayici, cok merhamet edicisin" (Ibrahim 36) mealindeki ayeti ile, Hz. Isa'nin duasi olan: "Eger onlara azab edersen onlar senin kullarindir. Eger onlari bagislarsan, elbette sen diledigini yapmaya kadirsin ve sen herseyi hikmetle yaparsin" (Maide 113) mealindeki ayeti tilavet buyurdu ve ellerini kaldirdi, soyle yalvardi: "Allahim! Ummetimi (magfiret et), ummetimi (magfiret et!)" ve agladi. Allah Teala Hazretleri:
"Ey Cibril, Muhammed'e git! dedi. -Rabbin bildigi halde- niye agladigini sor!" diye emretti. Cebrail aleyhisselam, O'na gelip niye agladigini sordu. (Rabb Teala'ya donup Muhammed'in) ne soyledigini -O cok iyi bildigi halde- haber verdi. Bunun uzerine Allah Teala Hazretleri:
"Ey Cebrail! Muhammed'e git ve ona soyle ki: "Biz seni ummetin hususunda razi edecegiz, asla kederlendirmeyecegiz."
Muslim, Iman 346, (202).

ASHABIN FAZILETLERININ MUCMEL ZIKRI

4332 - Imran Ibnu Huseyn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Insanlarin en hayirlilari benim asrimda yasayanlardir. Sonra bunlari takip edenlerdir, sonra da bunlari takip edenlerdir. Imran radiyallahu anh der ki: "Kendi asrini zikrettikten sonra iki asir mi, uc asir mi zikretti bilemiyorum." bu sonunculari takiben oyle insanlar gelir ki kendilerinden sahidlik istenmedigi halde sahidlikte bulunurlar, onlar ihanet icindedirler, itimad olunmazlar. Nezirlerde (adak) bulunurlar, yerine getirmezler. Aralarinda sismanlik zuhur eder." Bir rivayette su ziyade var: "Yemin taleb edilmeden yemin ederler."
Buhari, Sehadat 9, Fezailu'l-Ashab 1, Rikak 7, Eyman 27; Muslim, Fezailu's-Sahabe, 214, (2535); Tirmizi, Fiten 45, (2222), Sehadat 4, (2303); Ebu Davud, Sunnet 10, (4657); Nesai, Eyman 29, (7, 17, 18).

4333 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Beni goren veya beni goreni goren bir muslumana ates degmeyecektir."
Tirmizi, Menakib (3857).

4334 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ashabima sebbetmeyin (dil uzatmayin). Nefsim elinde olan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun (sizden) biri, Uhud dagi kadar altin infak etse, onlardan birinin infak ettigi bir mudd'e hatta yarim mudd'e bedel olmaz."
Muslim, Fedailu's-Sahabe 221, (2540).

4335 - Hz. Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam ile, beraber aksam namazi kilmistik. Aramizda: "Burada oturup yatsiyi da onunla birlikte kilsak" dedik ve oturduk. Derken yanimiza geldi ve:
"Hala burada misiniz?" buyurdular.
"Evet!" dedik.
"Iyi yapmissiniz!" buyurdu ve basini semaya kaldirdi. Basini sikca semaya kaldirdi ve soyle buyurdu:
"Yildizlar semanin emniyetidir. Yildizlar gitti mi, vaadedilen sey semaya gelir. Ben de Ashabim icin bir emniyetim. Ben gittim mi, onlara vaadedilen sey gelecektir. Ashabim da ummetim icin bir emniyettir. Ashabim gitti mi ummetime vaadedilen sey gelir."
Muslim, Fedailu's-Sahabe 207, (2531).

4336 - Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir yerde olen Ashabimdan hicbirisi yoktur ki, Kiyamet gunu oranin ahalisine bir nur ve onlara (cennete sevkte) bir rehber olmasin."
Tirmizi, Menakib (3864).

4337 - Said Ibnu'l-Museyyeb, Hz. Omer radiyallahu anh'tan naklediyor: Demisti ki: "Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'i dinledim, buyurmustu ki: "Ben, Rabbimden Ashabimin benden sonra dusecegi ihtilaf hakkinda sordum. Bunun uzerine soyle vahyetti:
"Ey Muhammed! Senin Ashabin benim nezdimde, gokteki yildizlar gibidir. Bazilari digerlerinden daha kavidirler. Her biri icin bir nur vardir. Oyleyse, kim onlarin ihtilaf ettikleri meselelerden birini alirsa, o kimse benim nazarimda hidayet uzeredir."
Hz. Omer der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam (devamla) ilave etti:
"Ashabim yildizlar gibidir, hangisine uyarsaniz hidayeti bulursunuz."
Rezin tahric etmistir. (Hadisin birinci kismini Cami'u'us-Sagir'de Suyuti kaydeder (Feyzu'l-Kadir 4, 76). Ikinci kismi da Ibnu Abdi'l-Berr, Cami'u'l-Ilm'de kaydetmistir (2, 91).

ASHABIN FAZILET VE MENKIBELERININ YUCELIGI

4338 - Said Ibnu Zeyd radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini isittim:
"Ebu Bekr cennetliktir, Omer cennetliktir, Osman cennetliktir, Ali cennetliktir, Talha cennetliktir, Zubeyr cennetliktir, Sa'd Ibnu Malik cennetliktir, Abdurrahman Ibnu Avi cennetliktir, Ebu Ubeyde Ibnu'l-Cerrah cennetliktir."
(Ravi der ki: Zeyd) onuncuda sukut etti. Dinleyenler: "Onuncu kim?" diye sordular. (Bu taleb uzerine):
"Said Ibnu zeyd!" dedi. Yani bu, kendisi idi. Zeyd sonra ilave etti:
"Allah'a yemin ederim. Onlardan birinin Resulullah aleyhissalatu vesselam ile birlikte yuzu tozlanacak kadar bulunuvermesi, sizden birinin omru boyu calismasindan daha hayirlidir, hatta omru, Hz. Nuh aleyhisselam'in omru kadar uzun olsa bile"
Ebu Davud, Sunnet 9, (4648, 4649, 4650).

4339 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetim(in ferdleri arasinda) ummetime karsi en cok merhametli olan kimse Ebu Bekr'dir. Onlar icinde Allah'in emri hususunda en cok titiz olani Omer'dir. Haya cihetiyle en siddetli olani Osman'dir. (Davalarda) en isabetli hukum vereni Ali'dir. Helal ve harami en iyi bileni Muaz Ibnu Cebel'dir. Feraizi en iyi bilen Zeyd Ibnu Sabit'tir. Kur'an okumasini en iyi bileni Ubey Ibnu Ka'b'dir. Her ummetin bir emini vardir. Bu ummetin emini Ebu Ubeyde Ibnu'l-Cerrah'dir. Ebu Zerr'den daha dogru sozlu olan birini ne gok golgeledi, ne de yer tasidi. O, verada Hz. Isa aleyhisselam gibiydi."
Hz. Omer radiyallahu anh (hased etmiscesine): "Yani biz bu hasletin onda oldugunu kabul edecek miyiz?" dedi. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Evet. Bu hasletleri onda var bilin!" buyurdular."
Tirmizi, Menakib (3793, 3794).

4340 - Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben aranizda ne kadar kalacagimi bilemiyorum. Benden sonra "iki'ye uyun" dedi ve Ebu Bekr ile Omer'e isaret etti. (Sozlerine devam ederek): "Ammar'in davranislarini ornek alin. Ibnu Mes'ud ne soylemisse tasdik edin" buyurdu.

Tirmizi, Menakib (3804).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4331-4340 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.