Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4531-4540 )

AREFE GUNU

4531 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah, hicbir gunde, arafe gunundeki kadar bir kulu atesten cok azad etmez. Allah (mahlukata rahmetiyle) yaklasir ve onlarla meleklere karsi iftihar eder ve:
"Bunlar ne istiyorlar?" der."
Muslim, Hacc 436, (1348); Nesai, Hacc 194, (5, 251, 252).

4532 - Talha Ibnu Ubeydillah Ibni Keriz radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Gunlerin en efdali arafe gunudur. (Faziletce) cum'a'ya muvafakat eder. O, cum'a gunu disinda yapilan yetmis haccdan efdaldir. Dualarin en efdali de arafe gunu yapilan duadir. Benim ve benden onceki peygamberlerin soyledigi en efdal soz de: "Lailahe illallah vahdehu la-serikelehu. (Allah birdir, ondan baska ilah yoktur, O'nun ortagi da yoktur) sozudur."
Imam Malik "Dualarin en efdali.." ibaresinden sonraki kismini Muvatta'da tahric etmistir. Rezin ise rivayeti bastan sona kadar tam olarak tahric etmistir.
Muvatta, Hacc 346, (1, 422).

NISF-U SA'BAN

4533 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala Hazretleri, Nisf-u Sa'ban gecesinde dunya semasina iner ve Kelb Kabilesinin koyunlarinin tuyunun adedinden daha cok sayida gunahi affeder."
Tirmizi, Savm 39, (739), Rezin bu rivayette "Atese mustehak olanlardan" ziyadesini kaydetmistir.

CUM'A GUNU

4534 - Evs Ibnu Evs radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cum'a, en hayirli gunlerinizden biridir. Hz. Adem aleyhisselam(in topragi) o gun yaratildi, o gun kabzedildi. (Kiyamette Sur'a) o gun uflenecek, sayha da o gunde olacak. Oyleyse o gun bana salavati cok okuyun. Zira salavatlariniz bana arzedilir!"
Orada bulunanlar: "Salavatlarimiz size nasil arzedilir? Siz curumus olacaksiniz!" dediler. Aleyhissalatu vesselam:
"Allah Teala Hazretleri, Arz'a peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kildi! buyurdular."
Ebu Davud, Salat 207, (1047); Nesai, Cum'a 5, (3, 91, 92).

4535 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Cum'a gecesi veya cum'a gunu vefat eden hicbir musluman yoktur ki, Allah onu kabir fitnesinden korumamis olsun."
Tirmizi, Cenaiz, 72, (1074).

4536 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam cum'a gununden bahis acip dedi ki:
"Onda bir saat vardir; musluman bir kul namaz kilar oldugu halde, o saate erse, Allah'tan her ne istemisse onu Allah kendisine mutlaka verir." Bunu soylerken (Resulullah) eliyle o vaktin azligini isaretliyordu."
Buhari, Cum'a 37, Talak 24, Da'avat 61; Muslim, Cum'a 13, (852); Muvatta, Cum'a 15, (1, 108); Nesai, Cum'a 45, (3, 115, 116).

4537 - Ebu Burde, babasi Ebu Musa el-Es'ari radiyallahu anh'tan naklediyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Cum'adaki icabet saati imamin minbere oturdugu anla, namazdan cikmasi anina kadar gecen vakittir" dedigini isittim."
Muslim, Cum'a 16, (853); Ebu Davud, Salat 208, (1049).

4538 - Hz. Enes radiyallahu anh demistir ki: "Cuma gunu, (dualarin kabul edilecegi) umit edilen saati, ikindi namazindan sonra gunesin ufuktan kaybolmasi anina kadar arayin."
Tirmizi, Salat 354, (489).

MUHARREM

4539 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ramazan ayindan sonra en faziletli oruc (ayi) sehrullah olan Muharrem ayidir. Farz namazdan sonra en efdal namaz da gece namazidir."
Muslim, Siyam 202, (1163); Ebu Davud, Savm 55, (2429); Tirmizi, Salat 324, (438); Nesai, Kiyamu'l-Leyl 7, (3, 207,. 208).

4540 - Hz. Ali radiyallahu anh'in anlattigina gore bir adam ona sorar:
"Ramazandan sonra hangi ayda oruc tutmami tavsiye edersiniz?"
Ali radiyallahu anh su cevabi verir: "Ben bu soruyu Resulullah'a soran kimseye rastlamamistim. Nihayet bir adam sordu. O zaman ben de yanlarinda idim. Dedi ki: "Ey Allah'in Resulu! Ramazandan sonra hangi ayda oruc tutmami tavsiye edersiniz?" Su cevabi lutfettiler:
"Ramazan disinda da oruc tutmak istersen Muharrem ayinda tut. Cunku o Sehrullah (Allah'in ayi)dir. O ayda bir gun vardir ki, Allah onda bir kavmin gunahlarini affetti, bir baska kavmin gunahini da affedecek."

Tirmizi, Savm 40, (741).


Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça “kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte” kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.

----

Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4531-4540 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.



Kur’an’ı Kerim

Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:

“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.

İlahi Kitapların Özelliği


İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.

KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)


Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.

KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?

Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler

Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.

Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.