Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4651-4660 )
4651 - Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Kiyamet gunu aziz ve
celil olan Allah soyle buyuracak:
"Ey ademoglu! Ben
hasta oldum beni ziyaret etmedin!" Kul diyecek:
"Ey Rabbim, Sen
Rabbulalemin iken ben seni nasil ziyaret ederim?" Rab Teala diyecek:
"Bilmedin mi, falan
kulum hastalandi, fakat sen onu ziyaret etmedin, bilmiyor musun? Eger onu
etseydin, yaninda beni bulacaktin!"
Rab Teala diyecek: "Ey
ademoglu ben senden yiyecek istedim ama sen beni doyurmadin?" Kul diyecek:
"Ey Rabbim, ben seni
nasil doyururum. Sen ki alemlerin Rabbisin?" Rab Teala diyecek:
"Benim falan kulum
senden yiyecek istedi. Sen onu doyurmadin. Bilmez misin ki, eger sen ona yiyecek
verseydin ben onu yanimda bulacaktim." Rab Teala diyecek:
"Ey Ademoglu! Ben
senden su istedim bana su vermedin!" Kul diyecek:
"Ey Rabbim, ben sana
nasil su icirebilirim, sen ki Alemlerin Rabbisin!" Rab Teala diyecek:
"Kulum falan senden su
istedi. Sen ona su vermedin. Bilmiyor musun, eger ona su vermis olsaydin, bunu
benim yanimda bulacaktin!"
Muslim, Birr 43, (2569).
4652 - Ebu Sa'id
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Kim temiz rizik yer
ve sunnete uygun amelde bulunur, halk da kendisinden bir kotuluk gelmeyecegi
hususunda guven duyarsa cennete girdi demektir."
Bir adam: "Ey Allah'in
Resulu ! Bugun insanlar arasinda boyleleri coktur!" dedi. Aleyhissalatu
vesselam da:
"Benden sonraki
zamanlarda da olacaklar!" buyurdu."
Tirmizi, Kiyamet 61,
(2522).
4653 - Hz. Bera radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Kim sagmal bir
hayvani veya parayi (karz-i hasen olarak) iareten verirse veya yolunu kaybedene
yolunu gosterirse veya amayi sokagina koyarsa kendisine bir kole azad edenin
sevabi verilir."
Tirmizi, Birr 37, (1958).
4654 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam'a
soruldu:
"Ey Allah'in Resulu!
Bir adam gizli olarak hayirli ameller yaparken bir de bakarsin halk buna
muttali olmustur da bu onun hosuna gitmistir?" Aleyhissalatu vesselam:
"Bu kimsenin iki
ucreti vardir: Gizli yapmanin ucreti ve aleni yapmanin ucreti."
Tirmizi, Zuhd 49, (2385).
4655 - Hz. Ebu Zerr
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah'a soruldu: "Ey Allah'in
Resulu! Kisi hayir yapsa halk da bu sebeple onu ovse (bunun hukmu nedir)?
"Bu mu'mine (Allah'in
razi olduguna dair) pesin bir mujdedir" buyurdular."
Muslim, Birr 166, (2642).
4656 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Allah icin sefer
yapanlar uctur: Gazi, haci, umreci."
Nesai, Hacc 4, (5, 113).
4657 - Hz. Enes radiyallahu
anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Bir musluman bir agac
diker veya bir tohum eker de bunlarin mahsulatindan bir kus veya insan veya
hayvan yiyecek olsa, bu onun icin bir sadaka olur."
Buhari, Hars 1, Edeb 27;
Muslim, Musakat 12, (1553); Tirmizi, Ahkam 40,. (1382).
HASTALIK VE MUSIBETLER
4658 - Ebu Hureyre ve Ebu
Said radiyallahu anhuma'nin anlattiklarina gore, Resulullah aleyhissalatu
vesselam soyle buyurmustur:
"Mu'min kisiye bir
agri, bir yorgunluk, bir hastalik bir uzuntu hatta bir ufak tasa isabet edecek
olsa, Allah onun sebebiyle mu'minin gunahindan bir kismini magfiret
buyurur."
Buhari, Marda 1; Muslim,
Birr 52, (2573); Tirmizi, Cenaiz 1, (966).
4659 - Hz. Cabir
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, Ummu's-Saib
radiyallahu anha'nin yanina girdi ve:
"Niye zangirdiyorsun,
neyin var?" dedi. Kadin: "Humma (sitma)! Allah belasini versin!"
dedi. Aleyhissalatu vesselam da:
"Sakin hummaya sovme!
Cunku o, insanlarin hatalarini temizlemektedir, tipki korugun demirdeki
pislikleri temizledigi gibi!" buyurdular."
4660 - Hz. Ebu Hureyre
radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam bir
hummaliyi ziyaret etmisti. Hastaya:
"Mujde! Zira Allah
Teala hazretleri diyor ki: "Humma benim atesimdir, ben onu mu'min kuluma
musallat ederim, ta ki, atesten tadacagi nasibi(ni dunyada tadmis) olsun."
Rezin tahric etmistir.
(Ahmed Ibnu Hanbel'in Musned'inde mevcuttur: 2, 440).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 4651-4660 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.