Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 801-810 )
801 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma),
"Allah'i birakip taptiginiz Lat'in, Uzza'nin ve (bunlarin) ucuncusu olan
diger Menat'in (herhangi bir sey hakkinda zerrece kudretleri var mi? Bize haber
verin" (Necm, 19-20) mealindeki ayet hakkinda su ) aciklamayi yapti:
"Lat (Ka'be'yi ziyarete gelen) hacilara (yag ile) sevik(denen yiyecegi)
karip hazirlayan bir adamdi."
Buhari, Tefsir, Necm 2.
802 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)
demistir ki: "Ebu Hureyre (radiyallahu anh)'nin su rivayete temas ettigi
seyden Lemem'e daha ziyade benziyenini gormedim: "Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Allah ademogluna zinadan nasibini yazmistir.
Bu mutlaka ona ulasacaktir: "Gozlerin zinasi nazardir, dilin zinasi
konusmaktir. Nefis de temenni eder ve istah duyar. Ferc de bunu tasdik veya
tekzib eder."
Buhari, isti'zan 12, Kader 9; Muslim,
Kader 20, (2657); Ebu Davud, Nikah 44, (2152).
803 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu
anh), "(O guzel hareket edenler), lemem haric olmak uzere gunahin
buyuklerinden ve fuhuslardan kacinanlardir" (Necm, 32) mealindeki ayni
ayet hakkinda Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle buyurdugunu rivayet
etmistir: "Ey Rabbim, sen affedicisin, hepsini affet, kucuk gunah
islemeyen kulun yoktur."
Tirmizi, Tefsir, Necm, (3280).
KAMER SURESI
804 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh)
anlatiyor: "Kureys musrikleri, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'le
kader mevzuunda tartismak icin geldiler. Bunun uzerine su ayet nazil oldu
(mealen): "O gun onlar yuzlri ustunde suruklenirler. (Onlara) tadin cehennemin
dokunusunu" (denilir). Suphesiz ki biz, herseyi bir takdir ile
yarattik" (Kamer, 48-49).
Muslim, Kader 19, (2656); TirmizI,
Kader 19, (2158) Tefsir, Kamer, (3286); Ibnu Mace, Mukaddime 10, (83).
RAHMAN SURESI
805 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir gun, Ashabinin huzuruna cikti ve
Rahman suresini bastan sona okudu. Hepsi de sukut ettiler. Bunun uzerine:
"Ben bu sureyi cinlere de okudum,
onlar sizden daha guzel karsilik verdiler. Soyle ki: "Cenab-i Hakk'in:
"Rabbinizin hangi ni'metini tekzib edersiniz?" kavl-i seriflerini her
okuyusumda soyle diyorlardi: "Ey Rabbimiz, biz ni'metlerinden hicbir seyi
tekzib edemeyiz, butun hamdler sanadir."
Tirmizi, Tefsir, Rahman, (3287).
VAKIA SURESI
806 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle soyledi: "Kim
her gece Vakia suresini okursa ona fakirlik gelmez. Musebbihat'da, (Sebbeha
veya Yusebbihu ile basliyan surelerde) bir ayet vardir, (sevabca) bin ayete bedeldir.
" Rezin'in ilavesidir.
807 - Ebu Said el-Hudri (radiyallahu
anh), "(Sagcilar)... ve kadri yukseltilmis doseklerdedirler" (Vakia,
34) mealindeki ayet hakkinda, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in sunu
soyledigini nakleder:
"Bunlarin yuksekligi sema ile arz
arasindaki mesafe kadardir. Ikisi arasindaki uzaklik ise bes yuz yillik yurume
mesafesidir."
Tirmizi, Sifatu'l-Ceene 8, (2543).
808 - Hz.Enes (radiyallahu anh),
"Biz ceylan gozluleri, defterleri sagindan verilenler icin yeniden
yaratmisizdir. Onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta
kilmisizdir" (Vakia, 35-38) mealindeki ayet hakkinda su aciklamayi yapti:
"Ayette mevzubahis olan yeniden diriltilenler arasinda dunyada iken
ihtiyarlayip, gozlerinin feri kacip capaklanmis pek yasli kadinlar da
var."
809 - Abdullah Ibnu Ebi Bekr Ibni Amr
Ibni Hazm (radiyallahu anh), "Hz. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in
Amr Ibnu Hazm (radiyallahu anh)'a yazdigi mektupta: "Kur'an'a sadece temiz
olanlar dokunsun" emri de vardi."
Muvatta, Kur'an 1, (1,199).
810 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)
anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) zamaninda halk yagmura
kavustu. Bunun uzerine Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Insanlar
bugun iki grup halinde sabaha erdiler, bir grubu kafir, bir grubu mu'mindir"
dedi. Ve soyle acikladi: "Bazilari: "Bu yagmur Allah'in bir
rahmetidir" derken diger bazisi: "Falan falan yildizin uguru dogru
cikti" dedi. Bunun uzerine su ayet nazil oldu:
"Hayir (hakikatler kafirlerin
dedikleri gibi degildir). Iste yildizlarin dustugu yerlere and ediyorum ki,
hakikaten bu, eger bilirseniz buyuk bir anddir. Muhakkak o, elbette cok serefli
bir Kur'an'dir ki siyanet edilmis bir kitapta (yazili)dir. Ona tam bir surette
temizlenmis olanlardan baskasi el suremez. O alemlerin Rabbinden indirilmedir.
Simdi siz bu kela,mi mi hor goruculersiniz? Rizkiniza (sukur edeceginize) siz
behemahal tekzibe mi kalkisirsiniz?" (Vakia, 75-82).
Muslim, Iman 127, (73).
Kütüb-i Sitte, İslam dininin en önemli iki kaynağından biri niteliğindeki sünnet
malzemesini meydana getiren ve en sahih (güvenilir) hadislerden oluşan altı
hadis kitabına verilen genel isimdir. Söz konusu bu altı kitap Kur’ân-ı
Kerim’den sonra en sahih kitaplar olarak kabul edilen Buharî ile Müslim’in
Câmiu’s-Sahîh adlı eserleri ile Ebû Davud, Tirmizî, Nesai ve İbn
Mace’nin sünen türündeki eserlerinden ibarettir.Kütüb-i Sitte, Arapça
“kitaplar” manasına gelen “kütüb” kelimesiyle “altı” manasına gelen “sitte”
kelimesinden meydana gelmiş bir tabir olup, “altı kitap” anlamındadır.
.
----
Kategoriler
Hatim - Mukabele | Kuran Suresi | Kuran Meali | Kuran Öğreniyorum |
Kütüb-i Sitte Hadis-i Şerif ( 801-810 ) - Kuran Hatim sayfasını izlemektesiniz.
Kur’an’ı Kerim
Allah tarafından gönderilen ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’an’ı Kerim, son peygamber Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilmiştir. Sözlükte toplamak, okumak, bir araya getirmek anlamına gelen Kur’an, terim olarak şöyle tarif edilir:
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
“Hz. Peygamber’e indirilen, mushaflarda yazılı olup, peygamberimizden bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş olan; okunmasıyla ibadet edilen ve insanlığın benzerini getirmekten aciz kaldığı “ilahi kelâm”dır.
İlahi Kitapların Özelliği
İlahi kitapların en büyük özelliği ve değeri şüphesiz onların Allah’ın sözlerinden ibaret olmalarıdır. Ancak bugün bu özellik sadece Kur’ân-ı Kerîm’e mahsustur. Zira diğer ilâhî kitaplar peygamberlerinden sonra insanlarca tahrifat ile karşı karşıya kalmış ve sonunda bir insanın kaleme aldığı kitaplar haline gelmişlerdir. Zâten Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesinin bir sebebi de budur. Son vahyedilen ilahi kelam olan Kur’ân-ı Kerîm, kendisinden önce gönderilen ilâhî kitapların bilgi ve hikmetlerini de içeren en mükemmel ilahi kitaptır. Kur’an Son ilahi kitap olması itibarıyla da bizzat Allah’ın muhafazası altındadır. O, hiç değişmeden kıyamete kadar insanlığa kurtuluş ve huzur reçetesi olmaya devam edecektir.
KUR’AN’IN NÜZÛLÜ (İNDİRİLMESİ)
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’tan Hz.Peygamber’e Cebrail aracılığıyla, vahiy yoluyla indirilmiştir. Kolayca ezberlenmesi, kısa zamanda insanlara ulaşması, manasının kolaylıkla anlaşılması, inançların ve hükümlerin müminlerin kalbinde yavaş yavaş kuvvetlenip kökleşmesi için Kur’an bir defada toptan indirilmemiş, yaklaşık yirmi üç senede, peyderpey indirilmiştir.
KURAN-I KERİM NASIL OKUNMALI? KURAN-I KERİM EN GÜZEL NASIL OKUNUR?
Kuran okurken dikkat edilmesi gerekenler
Kuran-ı Kerim'i doğru bir şekilde okumak için harflerin üzerilerindeki uzatmalarına ve mahreç yerlerine dikkat etmek oldukça önemlidir. Harflerin okunuşunu değiştiren medler yani uzatmalar kişinin Kuran-ı Kerim'i nağmeli okumasını sağlamaz. Nağmeli bir şekilde okumak demek, kişinin Kuran-ı Kerim'i okurken oluşturduğu güzel sesiyle dinleyicilerin gönlüne hitap etmesidir.
Nağmeli okunan bir ayet ise insanlara karşı Kuran-ı Kerimin daha fazla okunup, daha fazla dinlenmesini teşvik eder.